
Kalem Suresi 11. ayeti ne anlatıyor? Kalem Suresi 11. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...Kalem Suresi 11. Ayetinin Arapcası:هَمَّازٍ مَشَّٓاءٍ بِنَم۪يمٍۙ
Kalem Suresi 11. Ayetinin Meali (Anlamı)

Kalem Suresi 11. Ayetinin Tefsiri:Muşrikler, Peygamberimiz (s.a.s.) ’den İslÂm ’ı tebliğ konusunda biraz gevşeklik gostermesini istiyorlardı. Boyle yaparsa, karşılığında ona karşı duşmanlıklarını hafifleteceklerini soyluyorlardı. HÂsılı uzlaşabilmek icin dinin buyruklarından taviz vermesini bekliyorlardı. Nitekim bu konuya ışık tutan Âyet-i kerîmelerde şoyle buyrulur:
“Rasûlum! Muşrikler akıllarınca seni kandıracak, sana vahyettiğimizi bıraktırıp, onun yerine başka şeyleri bize isnat etmeni sağlayacaklardı. Ancak boyle yaptığın takdirde seni dost edineceklerdi. Eğer biz sana tam sebat vermemiş olsaydık, onlara cok kucuk de olsa bir meyil gosterebilirdin. O takdirde biz de sana hem yaşarken hem de olunce kat kat acılar tattırırdık. Sonra bize karşı sana yardım edecek kimseyi de bulamazdın.” (İsr 17/73-75)
Bu sebeple Allah TeÂl hem Peygamberimiz (s.a.s.) ’i hem de mu ’minleri, dinlerinden taviz verme talebinde bulunan yalancılara asla boyun eğmemelerini emreder. Dini yalanlayana itaatin haramlığını bildirir. Cunku onların itaat edilecek hayırlı bir vasıfları yoktur. En kotu sıfatlar onlarda toplanmıştır. Âyetlerin ifadesine gore, şu vasıflar, muşriklerin ileri gelenlerinin ortak sıfatları idi:
Doğru yanlış demeden bol bol yemin etmek; her sozune yeminle başlamak, yeminle bitirmek.
Hakîr, zelîl ve alcak bir durumda olmak. Cok yemin eden kimse de bu ozellik vardır. Cunku o, kendini herkesin yalancı bildiğini ve yemin etmeden kimsenin kendine inanmayacağını zanneder. Bu yuzden o, hem kendi nazarında zelildir, hem de toplum icinde değer verilmeyen Âdi, aşağılık bir kimsedir.
Durmadan ayıplamak; eliyle diliyle insanların kusurunu arayıp ortaya atmaya calışmak.
Fesat cıkarmak ve insanların arasını bozmak icin daim soz getirip goturmek.
Her turlu iyiliğe mÂni olmak. Kendisi cimri olup kimseye zerre kadar bir iyilikte bulunmadığı gibi, her iyi işe karşı cıkar ve insanların İslÂm ’a girmelerini onlemek icin butun gucuyle cabalar.
Haddi aşarak insanlara zulmetmek, onların haklarına tecavuz etmek, hakkı terk edip daima bÂtıl uzere bulunmak.
Gunahlara dalmak ve onları pervasızca işlemek.
CÂhil, kaba, kufrunde cok şiddetli ve katı olmak; bÂtıl uzere haksızlık ve duşmanlığı cok ileri goturmek, insanları azaba doğru cekip suruklemek.
Soysuzlukla damgalanmış olmak, ozellikle nesep itibariyle kotu bir şohrete sahip olmak.
Mal ve cocukların cokluğuyla ovunmek.
Allah ’ın Âyetlerini inkÂr edip, onlara “oncekilerin masalları” demek.
Sayılan bu kotu sıfatlara sahip olan, guc ve zenginliği sebebiyle şımararak Allah ’ı ve Peygamber ’i tanımayan, kibrinden dolayı burnu cok yukarıda olan kimsenin burnunu Allah şerefsizlik ve onursuzluk damgasıyla damgalayacaktır. Boylece gurur ve kibrini kırıp onu zelil hale getirecek, dunya da Âhirette de o hicbir zaman zilletten kurtulamayacaktır.
Allah TeÂl şimdi de mal ve evladının cokluğuna aldanıp, Allah ’ın Âyetlerine inanmaya tenezzul etmeyen muşriklerin onderlerine bir ikaz ve ibret olmak uzere “Bahce sahipleri”nin kıssasını anlatıyor; bu bahce sahiplerini belaya uğrattığı gibi onları da belaya uğratacağını hatırlatıyor: Kalem Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
Kalem Suresi 11. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan