Kalem Suresi 38. ayeti ne anlatıyor? Kalem Suresi 38. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...Kalem Suresi 38. Ayetinin Arapcası:اِنَّ لَكُمْ ف۪يهِ لَمَا تَخَيَّرُونَۚ
Kalem Suresi 38. Ayetinin Meali (Anlamı):O kitapta: “Siz neyi nasıl isterseniz, o sizin icin oyle olsun!” diye bir şey mi yazılı?
Kalem Suresi 38. Ayetinin Tefsiri:Muşriklerin ileri gelenleri, kendilerinin dunyevî imkÂnlar bakımından ustun olduklarını, buna karşılık muslumanların fakir ve zayıf olduklarını goruyorlardı. Âhirete ait Âyetleri ve Allah ’ın muminlere va‘dettiği nimetleri işitince şoyle diyorlardı: “Eğer Muhammed ’in ve onun­la birlikte bulunanların ileri surdukleri gibi, bizim oldukten sonra dirileceğimiz doğru ise, bizim ve onların durumu ancak bu dunyadaki gibi olabilir. Onların sahip olacakları nimetler hicbir şekilde bizden fazla olmayacaktır. Ulaşabilecekleri en ileri seviye bize eşit olmaktan oteye gitmeyecektir.” Bunun uzerine yuce Allah “Oyle ya, biz tum benlikleriyle Allah ’a teslim olanları, gunaha gomulmuş inkÂrcı suclularla bir mi tutacağız?” (Kalem 68/35)buyurmuştur. (Zemahşerî, el-KeşşÃ‚f, VI, 144)
Sonra CenÂb-ı Hak, muşriklerin nefsÂnî arzularına gore soyledikleri sozlerin ve verdikleri hukumlerin doğru olmadığını bildirmek uzere onları susturucu sualler sormaktadır:
Birincisi; verilen hukmun doğru olması icin onun Allah ’tan gelen bir kitapta yer alması gerekir. Size ait boyle bir kitap var da, beğendiğiniz her şeyin kesinlikle sizin olacağını, veya sectiğiniz her şeyin lehinize olacağını, yahut iyi dediğinizin iyi ve kotu dediğinizin kotu olacağını, ya da ustunuzde sizi bağlayan bir hak ve hakikat bulunmayıp kafanıza gore istediğiniz hukmu verebileceğinizi oradan mı okuyup oğreniyorsunuz? Halbuki hukmetme salahiyeti, hayrı ve şerri belirleme yetkisi sadece Allah ’a aittir. Bu yetkiyi kesinlikle bir başkasına vermemiştir.
İkincisi; verilen hukmun doğru ve gecerli olması icin bu hususta Allah adı ile pekiştirilmiş yeminin veya Allah TeÂl ’nın hususi bir taahhudunun olması gerekir. Halbuki “her neye hukmederseniz o kesinlikle sizin olur” diye Allah ’ın size kıyamete kadar gecerli olacak bir yemini, bir ahdi yoktur. Bugun elinizde kısmen bir hÂkimiyet olabilir, bir kısım imkÂnlara sahip olabilirsiniz, zÂhiren muslumanlardan ustun gozukebilirsiniz. Fakat bu boyle kıyamete kadar devam edecek diye bir kanun yoktur. Bugun zayıf gorduğunuz muslumanların yarın hÂkimiyeti altına girebilirsiniz. Bugun “akılsız, deli” dediklerinize yarın “amma da akıllıymış” demek durumunda kalabilirsiniz. Bugun gulduğunuze yarın ağlayabilirsiniz. Cunku işlerin neticesi sizin arzunuza gore değil, Allah ’ın muradına gore tahakkuk edecektir.
Ucuncusu; verilen hukmun doğru ve gecerli olduğunu savunacak, belgelerle ispatlayacak bir kefil gerekir. Halbuki onların, ne akla ne de nakle dayanan bu asılsız iddialarını savunacak bir kefilleri de yoktur.
Dorduncusu; bunların hicbiri yoksa, hic değilse, Allah ’a koştukları putlara muracaat ederek, onlardan aldıkları destekle hak ve hakikati kendi arzuları istikÂmetinde değiştirmeleri gerekir. Halbuki değil sahte tanrılar butun dunya bir araya gelse Allah ’ın bir hukmunu bozamaz, bir gerceği değiştiremezler. Hepsi Allah ’ın hukmu karşısında aşağılanmaya ve kahrolmaya mahkûmdur.
Dunyada Allah ’ın davetine ve buyruklarına yuz cevirenlerin kıyamet gunu halleri icler acısı bir durumda olacaktır:
Kalem Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
Kalem Suresi 38. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan