
EnfÂl Suresi 4. ayeti ne anlatıyor? EnfÂl Suresi 4. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...EnfÂl Suresi 4. Ayetinin Arapcası:اُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُؤْمِنُونَ حَقًّاۜ لَهُمْ دَرَجَاتٌ عِنْدَ رَبِّهِمْ وَمَغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَر۪يمٌۚ
EnfÂl Suresi 4. Ayetinin Meali (Anlamı):İşte onlar gercek mu ’minlerdir. Onlar icin Rableri yanında yuksek dereceler, bağışlanma, guzel ve tukenmez bir rızık vardır.
EnfÂl Suresi 4. Ayetinin Tefsiri:Bu Âyetlerde bahsedilenler, îmanlarını kemÂle erdirmiş mu ’minlerdir. Onların belli başlı vasıfları sayılmakta ve bunların karşılığında onlara verilecek mukÂfatlar bildirilmektedir:
› Allah anıldığı zaman O ’nun azametini, kudret ve kuvvetinin buyukluğunu duşunerek onların yurekleri titrer, urperir. Allah zikrini duyar duymaz kalpleri harekete gecer, hisleri coşar ve heyecanları artar.
Zira onların kalplerinde Allah muhabbeti ve korkusu her şeyden daha fazla yerleşip kok salmıştır. Sahip oldukları imanın nûru, onları nefsin kir ve karanlıklarından temizleyerek kalplerine letÂfet kazandırmıştır. Boylece bu kalpler, kasvet ve katılıktan kurtularak Allah ’ı zikre yumuşamışlardır. Âyetin bu kısmı Allah ’ı zikrin mu ’min kalbe başlangıcta yaptığı tesiri; “Haberiniz olsun ki, kalpler ancak Allah ’ı hatırlayıp anmakla doygunluk ve huzura erer” (Ra‘d 13/28) Âyeti ise zikirle gelinen nihÂî itmi ’nÂn ve huzur halini beyÂn eder. Nitekim Hz. Ebubekir (r.a.) ’ın yaptığı şu tespit bu acıdan pek mÂnidardır: İslÂm ’a henuz yeni girmiş bir grup insan geldi. Kur ’Ân-ı Kerîm tilÂvetini duyduklarında ağlıyor ve ah, vah ediyorlardı. Hz. Ebubekir onlara: “Biz de İslÂm ’a ilk girdiğimizde boyle idik, sonra kalplerimiz katılaştı” demiştir. O, bu sozuyle, huzur ve itmi ’nÂn hÂlinin son mertebesinde olduğuna işaret etmektedir.
› Kendilerine Allah ’ın Âyetleri okunduğu zaman onların imanlarını artırır. İnen her sûre, her Âyet yeni mevzulardan bahsedip yeni deliller getirdiğinden, onlara inanan mu ’minlerin de imanlarını artırmaktadır.
Nitekim başka bir Âyet-i kerîmede şoyle buyrulur:
“Bir sûre indirildiği zaman munafıklardan bazıları alaylı alaylı: «Bu sûre hanginizin imanını artırdı?» diye sorar. İman edenlere gelince, inen her sûre onların imanlarını kuvvetlendirir ve onlar, Âyetlerde yer alan mujdelerle sevinirler.” (Tevbe 9/124)
› Onlar sadece Rablerine tevekkul ederler. İşlerini sadece O ’na havale eder, yalnızca O ’ndan korkar ve yalnızca O ’ndan yardım beklerler. Gonullerini fÂni olan mal, evlat, makam ve şohrete değil bÂkî olan Allah ’a bağlarlar. O ’nun dilediğinin vukua geldiğini, dilemediğinin ise olma ihtimalinin bulunmadığını cok iyi bilirler.
› Diğer taraftan onlar, iman nûruyla Hakk ’ın cemÂl ve celÂl tecellilerini muşÃ‚hede ettiklerinden, O ’nu muşÃ‚hedenin engin deryasına dalar, Hak ’tan başkasını gormeye ve onunla meşgul olmaya fırsat bulamazlar. Butun varlıkları Allah TeÂl ’nın celÂl tecellileri altında yokluğa mahkum olarak gorduklerinden, tevekkul ve guven duygularını başka bir şeye değil sadece Rablerine tahsis ederler.
› Onlar ic ve dış temizliği, farzları, vacipleri, sunnetleri ve edepleriyle namazı dosdoğru kılarlar.
› Onlar, Allah ’ın kendilerine ikram buyurduğu maddi manevî imkÂnlardan, muhtac olanlara yardımda bulunurlar.
Bu vasıflara sahip kişiler gercek mu ’minler olup onlara Âhirette şu mukÂfatların verileceği mujdelenmektedir:
› Mu ’minlere, amellerine gore cennette yuksek dereceler verilecek ve Allah ’a yakınlıkları artırılacaktır.
Bununla ilgili olarak Allah Resûlu (s.a.s.) bir defasında:
“Cennet ehli, ustlerinde bulunan koşklerde yaşayanları, aralarında bulunan derece farkı sebebiyle, sizin gokyuzunun doğu veya batı ufkunda kayan parlak bir yıldızı gorduğunuz gibi gorurler” buyurmuşlardı. AshÂb-ı kirÂm:
“- Bunlar herhalde peygamberlerin makamlarıdır; onlardan başkası buraya erişemez, değil mi?” diye sorduklarında, Peygamberimiz:
“- Hayır! Nefsim kudret elinde bulunan Allah ’a yemin olsun ki, bunlar, Allah ’a inanan ve peygamberleri tasdik eden kimselerdir” buyurdu. (BuhÂrî, Bed ’u ’l-Halk 8; Muslim, Cennet 10, 11)
› Onların gunahları bağışlanacaktır; Allah ’ın sonsuz af ve mağfireti sayesinde her turlu hata ve kusurlardan arınacak, tertemiz hale geleceklerdir.
› Onlara, comertce ikram edilen, bitmek tukenmek bilmeyen, hesap korkusu olmayan bol, değerli ve kaliteli rızıklar ihsan edilecektir.
Unutulmamalıdır ki, anlatılan bu guzel vasıflara sahip olup mujdelenen bu mukÂfatlara erişebilmek cok da kolay değildir. Bunun bir bedeli vardır:
EnfÂl Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
EnfÂl Suresi 4. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan