
A'rÂf Suresi 183. ayeti ne anlatıyor? A'rÂf Suresi 183. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...A'rÂf Suresi 183. Ayetinin Arapcası:وَاُمْل۪ي لَهُمْۜ اِنَّ كَيْد۪ي مَت۪ينٌ
A'rÂf Suresi 183. Ayetinin Meali (Anlamı):Onlara belli bir sureye kadar muhlet veririm. Fakat, vakti gelince, benim tuzağım pek cetindir.
A'rÂf Suresi 183. Ayetinin Tefsiri: اَلإسْتِدْرَاجُ (istidrÂc) sozlukte derece derece yukseltmek veya alcaltmak demektir. Burada ise “Allah TeÂl ’nın bazı insanlara, bir kısım gunah ve azgınlıklarına rağmen muhlet tanıması, hatta iyice şımarmaları icin bol nimetler vermesi, helak olma derecesinin en ust noktasına cıktıklarında ise, onları oradan helak ucurumuna yuvarlaması” mÂnasında kullanılmıştır. Bu sebeple velinin gosterdiği hÂrikulÂde hallere “keramet” denildiği halde, istikÂmeti bozuk kimselerden zuhur eden bu nevi olaylara “istidrÂc” denilmiştir. O halde Allah ’ın sozlu ve fiilî Âyetlerini yalanlayarak, yok sayarak yaşayanlar, dunyevi acıdan bazı işlerinin yolunda gitmesine aldanmasınlar. Buna rağmen kendilerine ikram edilen nimetlerin, ciddi bir imtihan mÂnası taşıdığını; hic bilmedikleri, beklemedikleri bir yerden azabın gelme ihtimalinin her an mevcut olduğunu unutmasınlar. Zira Allah muhlet verebilir, azabı erteleyebilir; fakat yakaladığı zaman pek cetin ve şiddetli bir şekilde yakalar.
Hikem-i Ataiyye ’de şoyle denilir: “Devamlı kotuluk işlediğin halde CenÂb-ı Hakk ’ın surekli sana iyilikte bulunmasının bir istidrÂc olmasından kork. Cunku O, hic bilmeyecekleri yerden bu tur kimseleri yavaş yavaş helÂke surukleyeceğini haber vermektedir.”
İstadrÂcla ilgili şu işaretlere dikkat cekilmektedir: “İstidrÂc, fitne korkusu olmadan nimetin ardı ardına gelmesidir. İstidrac, tuzak korkusu olmaksızın şohretin yayılmasıdır. İstidrac, arzuladığı şeyi elde etme imkÂnı bulduktan sonra esas maksattan yuz cevirmektir. İstidrac, arzu ve isteklerle oyalanıp vefakÂrlık gostermeksizin boş emeller peşine duşmektir. İstidrÂc, zÂhirinin duzgun, sırrının ise Allah ’ın dışındaki şeylere bağlı olmasıdır.” (Bursevî, Rûhu ’l-BeyÂn, III, 367)
“İstidrÂc, gercekte ayrılık ehlinden iken vehimlerine kendilerinin vuslat ehli oldukları kuruntusu duşmesidir. İstidrÂc, Hak katında şerirliği gunden gune artarken, halk arasında hayırlı bir kimse olarak un yapmasıdır. İstidrÂc, gelecekte manevî muhitlerle sohbeti arttıkca, hak ettiği manevî derecesinin gittikce azalmasıdır. İstidrÂc, temiz ve guzel bir hali terk edip kotu amelleri işlemeye yonelmektir. Eğer o temiz halinde sÂdık olsaydı, amelleri de temiz ve guzel olurdu. İstidrÂc, şukrun noksanlığına rağmen iyilik ve nimetlerin bol bol gelmesidir,” (Kuşeyrî, LetÂifu ’l-işÃ‚rÂt, I, 371)
En buyuk istidrÂc, onlerinde Resûlullah (s.a.s.) gibi Allah ’ın en sevgili peygamberi bulunduğu halde onu tanıyarak, ona inanıp bağlanarak kurtulma fırsatı varken, bu en buyuk lutfun mahrumu olarak hayvanlar gibi hayatta kalmayı bir meziyet sayıp buyuk bir aldanış icinde olmaktır. Bu vesileyle buyruluyor ki:
A'rÂf Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
A'rÂf Suresi 183. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan