A'rÂf Suresi 76. ayeti ne anlatıyor? A'rÂf Suresi 76. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...A'rÂf Suresi 76. Ayetinin Arapcası:قَالَ الَّذ۪ينَ اسْتَكْبَرُٓوا اِنَّا بِالَّذ۪ٓي اٰمَنْتُمْ بِه۪ كَافِرُونَ
A'rÂf Suresi 76. Ayetinin Meali (Anlamı):Buyukluk taslayan o zÂlimler ise: “Siz neye inanıyorsanız, işte biz de onu butunuyle inkÂr ediyoruz” diye karşılık verirlerdi.
A'rÂf Suresi 76. Ayetinin Tefsiri:Kur ’Ân-ı Kerîm ’de peygamberlerin hitap ettiği kitleler dikkate alındığında, bunlar icinde hem dunyada hem de Âhirette birbiriyle hep munÂkaşa halinde olan iki grubun var olduğu gorulur. Mustekbirler ve mustaz‘aflar. Mustekbirler, gurur ve kibre kapılarak ilÂhî hakîkatleri kabul etmemekte direnip buyukluk taslayan zorbalardır. Mustaz ’aflar ise mustekbir kesimin zayıf ve hor gorduğu, değer vermediği, baskı altında tutup istedikleri istikamette yonlendirmeye calıştıkları zavallı, bicÂre kimselerdir. İşte Semûd kavmi icinde bulunan bu zorbalar, zayıf, fakir ve kimsesiz mu ’minleri baskı altında tutarak imanlarından vazgecirmeye calışmışlar ve kendilerinin kÂfir olduklarını acıkca ilan etmişlerdir. Bu yetmiyormuş gibi, deveye dokunmama hakkında Hz. SÂlih ’e verdikleri sozden cayıp Allah ’ın emrine karşı gelerek deveyi kesmişler, Hz. SÂlih ’ten de kendilerini tehdit ettiği azabı getirmelerini isteyecek kadar ileri gitmişlerdir. Boylece başlarına ilÂhî azabın gelmesi kesinleşmiş ve kendilerini yakalayan şiddetli bir deprem ile helak edilmişlerdir. Hz. SÂlih, “Ey kavmim! Ben size Rabbimin buyruklarını tebliğ ettim, size samimi olarak nasihatte bulundum. Fakat siz nasihat edenleri sevmiyordunuz” (A‘rÂf 7/79) diyerek kavminin helak edilmesine duyduğu uzuntuyu dile getirmiş olsa da, artık karara bağlanmış ve vuku bulmuş bir azap icin yapılacak bir şey kalmamıştır.
Tebuk seferinde ashÂb-ı kirÂm, Semûd kavminin helÂk olduğu yerden gecerken Peygamber Efendimiz (s.a.s.):
“–Bu taştan oymalı evlere huzunle girin! Buradan bir şey de almayın! Cunku burada azgın bir kavme azÂb-ı ilÂhî geldi...” buyurmuşlardı. SahÂbe-i kirÂm:
“–Y Resûlallah, kırbalarımıza su doldurduk. Hatt bu su ile hamur yaptık!” dediler. Peygamber (s.a.s.):
“–Sularınızı boşaltın, hamurlarınızı da dokun!” buyurdu. (BuhÂrî, Enbiy 17)
Bir diğer rivayette Efendimiz, bu tavsiyesinin sebebini acıklarken: “Onların yaşadığı felÂketin sizin başınıza da gelmesinden endîşe ettim” buyurmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Musned, II, 117)
Bu ibretli hÂdiseden, ilÂhî kahrın tecellî ettiği beldelerde, isyÂn ve gunah yuklu mekÂnlarda mÂnen devam eden o kahrın in ’ikÂsına mÂruz kalmamak icin oralarda bulunmamak, zarûreten gecmek gerektiğinde ise suratle gecmek îcÂb ettiği anlaşılır.
Gunumuz batı toplumlarında bir kangren haline donuşen korkunc sapıklığın derin izlerini taşıyan Lut kavminin kıssası da pek ibretlidir:
A'rÂf Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
A'rÂf Suresi 76. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan