
A'rÂf Suresi 62. ayeti ne anlatıyor? A'rÂf Suresi 62. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...A'rÂf Suresi 62. Ayetinin Arapcası:اُبَلِّغُكُمْ رِسَالَاتِ رَبّ۪ي وَاَنْصَحُ لَكُمْ وَاَعْلَمُ مِنَ اللّٰهِ مَا لَا تَعْلَمُونَ
A'rÂf Suresi 62. Ayetinin Meali (Anlamı):“Size Rabbimin buyruklarını tebliğ ediyor, oğut veriyor ve Allah ’tan gelen vahiy sÂyesinde sizin bilmediklerinizi biliyorum.”
A'rÂf Suresi 62. Ayetinin Tefsiri: “Biz her bir peygamberi, dinî emir ve yasakları onlara en guzel şekilde anlatmaları icin kendi kavminin diliyle gonderdik” (İbrÂhim 14/4) Âyet-i kerîmesinin de delÂletiyle Allah TeÂl her kavme, kendi aralarından, dillerini bilen ve onlara apacık tebliğde bulunabilen peygamberler gondermiştir. Bu, sonsuz merhamet sahibi olan Rabbimizin kullarına cok buyuk bir ihsanıdır. Bu munÂsebetle CenÂb-ı Hak, Nûh (a.s.) ’ı kavmine risÂlet vazîfesiyle gondermiştir. O da, onceki ve sonraki butun peygamberler gibi, onları, kendinden başka hicbir ilÂh bulunmayan, yegÂne ma ’bûd olan Allah ’a kulluğa davet etmiştir. Yapılan bu davet gayet acık ve anlaşılır bir davettir; kapalı kalan ve anlaşılmayan bir tarafı yoktur. Ancak bu daveti kabulun en buyuk engeli, kufur, isyan ve gunah kirlerine batmış nefistir. Ozellikle maddi imkÂnları yerinde olan, toplum icinde haklı veya haksız bir mevki elde etmiş bulunan ve boylece toplumun onde gelenleri arasında yer alan gururlu kimselerin, ilÂhî daveti kabulde zorlandıkları net olarak gorulmektedir. Bu kudsî davete icÂbet ettikleri takdirde, ellerinde bulundukları imkÂnlardan mahrum kalacakları korkusu onları derinden sarsmakta ve onları peygamberlere karşı amansız bir mucadeleye itmektedir. Aynı şekilde Nûh kavminin ileri gelenleri de Hz. Nûh ’un tebliğini reddetmişler ve onu sapıklığa duşmuş olmakla suclamışlardır. Nûh ise, kendisinde sapıklıktan hicbir iz olmadığını ve kendisinin Allah tarafından gonderilmiş, hidÂyet uzere bulunan, istikamet uzere yaşayan ve Allah ’ın dinini insanlara tebliğ eden, nasihat eden, vahiy aldığı icin normal insanların bilmediklerini bilen bir peygamber olduğunu ısrarla soylemeye devam etmiştir.
“Risaleti tebliğ”le “nasihat etmek” arasında şoyle bir fark olduğu soylenebilir: Risaleti tebliğ, Allah ’ın emrettiği butun mukellefiyetleri, hukumleri, emir ve yasakları acıkca beyÂn etmek ve anlaşılır bir şekilde tanıtmaktır. Nasihat ise itaate teşvik, gunahlardan sakındırmak ve Âhirette faydası olacak hayırlı ameller işlemeye irşad etmektir. Nitekim hz. Nûh, kendi misyonunu şoyle hulasa etmektedir:
A'rÂf Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
A'rÂf Suresi 62. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan