
Muddessir Suresi 12. ayeti ne anlatıyor? Muddessir Suresi 12. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...Muddessir Suresi 12. Ayetinin Arapcası:وَجَعَلْتُ لَهُ مَالًا مَمْدُودًاۙ
Muddessir Suresi 12. Ayetinin Meali (Anlamı):Sonra ona geniş bir servet verdim.
Muddessir Suresi 12. Ayetinin Tefsiri:Rivayete gore bu Âyet-i kerîmeler, muşriklerin liderlerinden Velid b. Muğîre hakkında nÂzil olmuştur. Ancak sebep bu olsa da, Âyet-i kerîmeler Peygamberimiz (s.a.s.) ve Kur ’Ân-ı Kerîm karşısında kıyÂmete kadar aynı inkÂrcı tavrı sergileyen her kÂfiri hedef almaktadır. Velid ’le alakalı kaynaklarımızda yer alan şu hÂdise, bu Âyet grubunun daha kolay ve guzel bir şekilde anlaşılmasını sağlayacak keyfiyettedir:
Velîd b. Muğîre, birgun Resûlullah (s.a.s.) ’in yanına gidip kendisine Kur ’Ân okumasını istemişti. Allah Resûlu (s.a.s.) ona:
“Şuphesiz Allah adÂletli davranmayı, iyilik yapmayı ve akrabayı gorup gozetmeyi emreder. Her turlu hayÂsızlığı, kotuluğu ve azgınlığı yasaklar. Duşunup ders almanız icin size boyle oğut verir” (Nahl 16/90) Âyetini tilÂvet etti. Velîd:
“–Bunu bana bir daha oku!” dedi. Peygamberimiz Âyeti tekrar okuyunca, Velîd:
“–Vallahi, bu sozde oyle bir tatlılık, oylesine bir guzellik ve parlaklık var ki, dalları bol yemişli, koku sulak, yemyeşil bir ağaca benziyor. bir insanın boyle bir soz soylemesi mumkun değildir. Hic şuphesiz bu soz her şeye ustun gelir. Ona ise hicbir şey gÂlip gelemez, muhÂliflerini mutlaka mağlup eder” demekten kendini alamadı. Hayretler icinde kalan Velîd, kalkıp Hz. Ebubekir ’in evine gitti ve ona Kur ’Ân-ı Kerîm hakkında birtakım sorular sordu. Sonra Kureyşlilerin yanına giderek:
“–Ebû Kebşe ’nin oğlunun soylediği şeyler, doğrusu hayrete şÃ‚yandır! Vallahi o ne şiir, ne sihir, ne de bir deli sacmasıdır! O ’nun soylediği, hic şuphesiz Allah kelÂmıdır” dedi. Onun bu sozleri Ebû Cehil ’e ulaşınca:
“−Vallahi Velîd dîninden donecek olursa butun Kureyş de dîninden doner” dedi ve hemen yanına giderek:
“−Ey amca! Kavmin sana vermek uzere mal topluyorlar. Muhammed ’e gitmiş ve ondan bir şeyler istemişsin galib” dedi. Velîd:
“−Kureyş beni iyi bilir, onların en zengini benim” dedi. Ebû Cehil:
“−O hÂlde Muhammed hakkında oyle bir şey soyle ki, senin O ’nu inkÂr ettiğini ve O ’ndan hoşlanmadığını kavmin bilsin” dedi. Velîd:
“–Ne soyleyeyim? Vallahi, icinizde şiiri, recezi ve kasîdeyi benden daha iyi bilen kimse yoktur. O ’nun soyledikleri bunlardan hicbirine benzemiyor. Vallahi, Muhammed ’den az once oyle bir soz dinledim ki, ne insan sozu ne de cin sozune benziyordu. Onun muhteşem bir tatlılığı ve hoşluğu var” dedi. Ebû Cehil ısrÂr ederek:
“−Kavmin, O ’nun aleyhinde bir şey soylemediğin muddetce senden rÂzı olmayacak” dedi. O da:
“−Bırak beni, biraz duşuneyim” dedi. Sonra da:
“Bu Kur ’an olsa olsa eski zamanlardan beri buyuculerin nakledegeldiği cok etkili bir buyuden ibarettir. Bu bir insan sozunden başka bir şey değildir!” (Muddessir 74/24-25) hezeyÂnında bulundu. (bk. HÂkim, el-Mustedrek, II, 550/3872; Taberî, CÂmi‘u ’l-beyÂn, XXIX, 195-196; VÂhidî, EsbÂbu ’n-nuzûl, s. 468)
İşte hususiyle 18-25. Âyetler onun, gonlundeki gercek duşunceyi bastırmaya calışarak Kur ’an hakkında karar verip bir şeyler soyleme surecinde yaşadığı sıkıntılı ruh halini, yuz ve kaş hareketlerini, şekilden şekle girişini son derece tesirli tasvirî bir uslup ile gozler onune serer. Fakat cektiği bu kadar zihnî, kalbî ve ruhî sıkıntıdan sonra ulaştığı netice cok berbat bir netice olmuş, Kur ’an ’ın Allah kelamı olduğunu reddederek kendini ebedî bir husranın, son derece yakıcı bir ateşin icine yuvarlamıştır:Muddessir Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
Muddessir Suresi 12. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan