En'Âm Suresi 103. ayeti ne anlatıyor? En'Âm Suresi 103. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...En'Âm Suresi 103. Ayetinin Arapcası:لَا تُدْرِكُهُ الْاَبْصَارُۘ وَهُوَ يُدْرِكُ الْاَبْصَارَۚ وَهُوَ اللَّط۪يفُ الْخَب۪يرُ
En'Âm Suresi 103. Ayetinin Meali (Anlamı):Gozler O ’nu goremez, fakat o gozleri gorur. O, yarattıklarının ihtiyacını butun incelikleriyle bilip karşılayan ve her şeyden haberdÂr olandır.
En'Âm Suresi 103. Ayetinin Tefsiri:Allah TeÂlÂ, beşeri duyularla idrak edilemeyecek derecede pek yuce ve aşkın bir varlıktır. Gozler O ’nu goremediği gibi, kalpler ve akıllar da O ’nun mÂhiyetini idrakten acizdirler. Fakat O, hem kendini goremeyen gozleri gorur, hem kendini idrak edemeyen kalp ve akılları ihata eder. O ’nun gormesinin ve bilmesinin kuşatmadığı hicbir şey duşunulemez. Ehl-i sunnet Âlimleri bu Âyeti kerîmeyi delil getirerek Allah TeÂl ’nın dunyada gorulemeyeceğini; fakat bir kısım Âyet (bk. KıyÂmet 75/22-23) ve hadislerin (bk. BuhÂrî, Tevhid 24; Muslim, MesÂcid 211) haber verdiği gibi Âhirette muminler tarafından goruleceğini soylemişlerdir.
Allah ’ın guzel isimlerinden biri olan اَللَّط۪يفُ (Latîf), “her şeyi en ince teferruatına kadar eksiksiz bilen; kullarına karşı son derece merhametli, lutufkÂr olan, yumuşaklıkla muamele eden” demektir. Dolayısıyla bir muamelede yumuşaklıkla idrakte keskinlik bir araya geldiğinde “latîf”in mÂnası tam olarak ortaya cıkmış olur. Şuphesiz ilimde ve muamelede bu vasfa sahip olmanın kemÂl derecesi sadece Allah TeÂl icin sozkonusudur. Kulun “Latîf” isminden alacağı nasip insanlara rıfk ile muamele etmek, onları yumuşaklıkla Allah ’a davet edip Âhiret saadetine ulaştırmaya calışmak, bunları yaparken de taassup, kabalık ve duşmanlık gostermemektir. اَلْخَب۪يرُ (Habîr) ise “her şeyden, mulk ve melekût Âleminde meydana gelen her olaydan, hareket eden her zerreden, ozelikle kullarının her turlu soz, fiil ve davranışlarından haberdar olan” mÂnasındadır. “Habîr” isminden kulun nasibine duşen ise kendi Âleminde olup bitenlerden haberdar olmasıdır. Kulun Âlemi ise kalbi, bedeni ve kalbin muttasıf olduğu gizli sıfatlardır. Bu sıfatlar aldatmak, hıyanet, dunyanın peşinde dolaşmak, kotuluğu gizlemek, iyiliği acığa vurmak, aslında oyle olmadığı halde ihlaslı gorunmektir. Bu kotu sıfatlardan kurtulmayı ancak engin bir bilgi sahibi olan, nefsini bilen, onunla yakından ilgilenen, onun hile, oyun ve aldatmacalarını tanıyan, nefsinin kotu isteklerini reddeden, onu duşman tanıyan ve ona karşı daima dikkatli olan kimse bilir. Ancak boyle kullar, “Habîr” isminden nasip almaya liyakat kazanabilirler.
Kulda bu ilÂhî sıfatların tecelli etmesi icin, akıl ve kalpleri aydınlatıp onlara doğru yolu gosteren Âyetlere kulak verilmeli ve gereği yapılmalıdır:
En'Âm Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
En'Âm Suresi 103. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan