
“Onları bağışlasınlar, kusurlarına bakmasınlar. Allah ’ın sizi bağışlamasını arzu etmez misiniz?” ayetini nasıl anlamalıyız?Kur ’an-ı Kerim ’de şoyle buyrulur:
“Onları bağışlasınlar, kusurlarına bakmasınlar. Allah ’ın sizi bağışlamasını arzu etmez misiniz?” (Nûr sûresi, 22)
İnsan şahsına karşı işlenen hataları affetmek istemez. Zira her şeyden once nefis buna karşı cıkar ve sucluyu bağışlamayı bir gurur meselesi yapar. İşte bundan dolayı suc bağışlamak dinimizde buyuk bir fazilet sayılmıştır. Hz. Ebûbekir ’in bircok konuda olduğu gibi bu konuda da ornek bir davranışı bulunmaktadır:
İslÂm tarihinde İfk hÂdisesi diye anılan bir olay vardır. Peygamber Efendimiz bir gazveye giderken yanına hanımlarından Hz. Âişe ’yi almıştı. Seferden donerken Hz. Âişe ihtiyacını gidermek icin İslÂm askerlerinin bulunduğu yerden uzaklaşmış, bu esnada kaybettiği gerdanlığını aramaya calışırken zaman kaybetmiş, onu hevdecinde zanneden Muslumanlar da yola cıkmıştı. Hz. Âişe dinlenme yerine geldiği zaman Muslumanların gittiğini gorerek orada beklemeye başlamış, ordunun artcı kuvvetlerinden olan bir sahÂbî Hz. Âişe ’yi devesine bindirerek Peygamber Efendimiz ’in yanına getirmişti.
Ne yazıkki bu olay dedi koduya yol acmıştı. Bazı munafıklar bu olayı Hz. Âişe ’nin aleyhinde kullanmışlar, cıkardıkları dedikodu ile hem Mu ’minlerin Annesi ’ni hem onun ailesini ve hem de Resûlullah Efendimiz ’i uzmuşlerdi. Fakat Allah TeÂl gonderdiği Âyetlerle Hz. Âişe ’ye iftira edildiğini belirterek onu temize cıkarmış, Peygamber aleyhisselÂm da iftiracılara cezalarını vermişti. Ceza goren bu iftiracılardan biri de Hz. Ebûbekir ’in kucuk yaşta himÂyesine alıp buyuttuğu akrabası Mistah İbni UsÂse idi. Bedir Gazvesi ’nde de bulunmuş olan Mistah ’ın bu davranışı Hz. Ebûbekir ’i cok uzmuş ve ona bir daha yardım etmeyeceğine dair yemin etmişti.
İşte o zaman yukarıdaki Âyet nÂzil oldu. Âyette Allah TeÂl fazilet ve servet sahibi kimselere, yakınlarına ve yoksullara bir şey vermemek uzere yemin etmemelerini tavsiye ediyor, “Onları bağışlasınlar, kusurlarına bakmasınlar. Allah ’ın sizi bağışlamasını arzu etmez misiniz?” buyuruyordu. Hz. Ebûbekir Âyet-i kerîmeyi duyar duymaz:
Evet Rabbimiz, vallahi bizi bağışlamanı arzu ederiz, dedi ve eskiden olduğu gibi Mistah ’a yardıma devam etti.
CenÂb-ı Mevl bizlere de Hz. Ebûbekir ’in teslimiyetini nasip eylesin. Âmîn.
Kaynak: Riyazus Salihin, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan
ALLAH ’IN SİZİ AFFETMESİNİ İSTEMEZ MİSİNİZ?