
MÂide Suresi 100. ayeti ne anlatıyor? MÂide Suresi 100. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...MÂide Suresi 100. Ayetinin Arapcası:قُلْ لَا يَسْتَوِي الْخَب۪يثُ وَالطَّيِّبُ وَلَوْ اَعْجَبَكَ كَثْرَةُ الْخَب۪يثِۚ فَاتَّقُوا اللّٰهَ يَٓا اُو۬لِي الْاَلْبَابِ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ۟
MÂide Suresi 100. Ayetinin Meali (Anlamı):Rasûlum! Pis ve murdar olan şeylerin cokluğu seni hayrete sevk etse bile: “Pis ve murdar olanla temiz ve hoş olan asla bir değildir” de. Oyleyse ey selim akıl sahipleri, Allah ’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.
MÂide Suresi 100. Ayetinin Tefsiri:Âyette zikredilen “pis ve temiz” kelimeleri ile tefsircilerin acıklamalarına gore; helÂl ile haram, mu ’min ile kÂfir, itaatkÂr ile isyÂnkÂr, Âdi ile kaliteli gibi mÂnalar kastedilmiştir. Bu bakımdan pis veya temiz olan şeyleri ikiye ayırmak mumkundur:
Maddî bakımdan pis ve temiz olanlar. Bu, herkesin gorebildiği ve belli olan şeylerdir.
Manevî bakımdan pis ve temiz olanlar. Manevî pisliklerin en kotusu kufur, şirk, cahillik ve gunahlardır. Manevî temizlerin en temizi de, Allah ’a iman, O ’nu bilmek ve O ’na itaattir.
Kendisine necaset bulaşmış olan cisim, fıtrat-ı selime sahibi insanlara gore pis sayılacağı gibi, aynı şekilde “Allah ’ı inkÂr, O ’nu bilmeme ve O ’na taatten yuz cevirme” gibi kotu sıfatlara muptel olmuş ruhlar da, kÂmil ruhlara gore pistir. Fakat Allah ’ı bilen ve O ’na ibÂdete devam eden ruhlar, ilÂhî mÂrifet nurları ile aydınlanırlar ve temiz mukaddes ruhlara yakınlık ile neşelenirler. Maddi Âlemdeki pis ve temiz olan şeyler bir olmadığı gibi, aynı şekilde mÂnevî Âlemdeki pis ve temiz olan şeyler de bir değildir. Hatta ruhanî Âlemde bu ayrılık daha şiddetlidir. Cunku maddeten pis olanın zararı, az ve onemsiz, yine maddeten temiz olanın faydası da sınırlıdır. Buna karşılık manen pis olanın zararı son derece buyuk ve ebedî olduğu gibi, yine manen temiz olanın faydası da buyuk ve ebedîdir ki bu da, peygamberler, sıddîklar, şehitler ve sÂlihlerle arkadaş olup Âlemlerin Rabbi Allah ’a yaklaşmaktır. Dolayısıyla bu Âyet, taatlere teşvik ve gunahlardan uzaklaştırmanın en kuvvetli ifadelerinden birisi olmaktadır.
Âyetteki “Pis ve murdar olanın cokluğu seni hayrete sevk etse de” (MÂide 5/100) ifadesine gore; mÂnevî Âlemde pis olan şey, maddî Âlemde bazan temiz, kıymetli ve lezzetli gorunebilir. Fakat onun kıymetli gorunmesi, lezzetli olması ve elde edilmesi, kişinin ebedî ve bakî saadetlerden mahrum kalmasına sebep olur. Dolayısıyla pis olanın cokluğu ve cazibesi insanı hayrete duşurse bile, bunun mÂrifet, muhabbet, taat, ruhanî mutluluk ve rabbÂnî ikramlarla sevinmek demek olan temiz ve guzel şeylere denk olması imkÂnsızdır. O halde hakikati kavrayıp kurtuluşa erebilmek icin derin bir saygı, sevgi ve urperti icinde Allah ’tan korkmak lazımdır. Bunun fiilî bir gostergesi olarak boş sorular ve anlamsız hurafelerden vazgecip Allah ’ın buyruklarına uymak gerektiğini bildirmek uzere şoyle buyruluyor:
MÂide Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
MÂide Suresi 100. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan