MÂide Suresi 76. ayeti ne anlatıyor? MÂide Suresi 76. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...MÂide Suresi 76. Ayetinin Arapcası:قُلْ اَتَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ مَا لَا يَمْلِكُ لَكُمْ ضَرًّا وَلَا نَفْعًاۜ وَاللّٰهُ هُوَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمُ
MÂide Suresi 76. Ayetinin Meali (Anlamı):Onlara şoyle de: “Allah ’ı bırakıp da size ne bir zarar ne de bir fayda vermeye gucu yetmeyen şeylere mi kulluk ediyorsunuz?” Allah, her şeyi hakkiyle işiten ve kemÂliyle bilendir.
MÂide Suresi 76. Ayetinin Tefsiri:Hıristiyanların Hz. İsa ’yı bahane ederek yanlış bir yola sapmalarını haklı gosterecek hicbir gerekceleri yoktur. Cunku Hz. İsa ancak, kendisinden once gelip gecmiş peygamberler gibi bir peygamberdir. O da, diğer peygamberlerin getirdiği gibi, Allah katından bir takım mûcizeler getirmiştir. Eğer Allah, O ’nun eliyle anadan kor doğanı ve alacalı olanı iyileştirmiş ve oluleri diriltmiş ise, aynı şekilde Hz. Mûs ’nın eliyle de bir asaya can vermiş, onu hızla giden bir yılan haline getirmiş ve Kızıldeniz ’i yarmıştır. Allah onu babasız yarattığı gibi, daha once de Hz. Âdem ’i hem babasız hem annesiz yaratmıştır. Onceki peygamberler yaşayıp oldukleri gibi İsa da fÂnîdir, bir gun olecektir. Olumlu bir varlık ise nasıl ilÂh olabilir?
Îs (a.s.) ’ın annesi Hz. Meryem de doğruluk ve sadakattan ayrılmayan, Allah ’ı, peygamberlerini, kitaplarını tasdik eden; ozunde, sozunde ve işinde gayet doğru ve durust olan bir kadındı. (bk. Tahrim 66/12) O, gunahlardan tamamen uzak duran, kulluk vazifelerini yerine getirmede son derece gayretli ve dikkatli olan biri idi. Cunku, ancak bu vasıfların kendisinde mukemmel olarak bulunduğu kimseye, “sıddîk” denilir. Demek Hz. Meryem de bir annedir, tek olan Allah ’ı tasdik eden ve O ’nun emirlerine uyan bir kuldur. Bu haliyle onun ilÂh olması duşunulemez. Diğer taraftan annesi olan herkes, yok iken meydana gelmiş demektir. Boyle olan kimseler ise, ilÂh değil, mahlûk olur. Dolayısıyla Hz. İsa da bir anneden doğduğuna gore ilÂh değil mahluktur. Ustelik ikisi de diğer insanlar gibi yemek yerlerdi. Bu da onların ilÂh olamayacaklarının cok acık bir delilidir. Cunku bunlar, muhtac varlıklardır. Diğer canlılar, insanlar ve hayvanlar gibi nefes alıp vermeye, dolup boşalmaya, yiyip icmeye ve bunları cıkarmaya ihtiyacları vardır. Gercek ilÂhın, butun bu noksanlıklardan uzak ve temiz olması lazımdır. Bu yuzden herhangi bir ihtiyacla muhtac olana ilÂh demek, “o muhtac değildir” demek olup, bu da apacık celişki ve yalandır. O halde, Hz. İsa ’nın ilÂh olması mumkun değildir. Bu acık delilleri gormemek, bunları bir tarafa bırakarak hakikati terk etmek ve aslı olmayan boş sevdalar peşinde koşmak gercekten şaşılacak bir durumdur. Bu sebeple Cenab-ı Hak Peygamber (s.a.s.) ’e, hususiyle Hıristiyanlara hitap ederek Âdeta şoyle demesini emreder:
“Ey hıristiyanlar siz de diğer puta tapanlar gibi, Allah ’ı bırakıp da O ’na rağmen size ne bir zarar, ne de bir fayda hicbir şey yapamayacak olan acizlere mi ma‘bûd diyor, ibÂdet ediyorsunuz? Halbuki Allah size her turlu iyiliği ve zararı ulaştırmaya gucu yettiği gibi, O işiten ve bilendir. Gizli, acık her sozu işitir. Acıktan yapılan fiiller şoyle dursun, kalplerdeki inanc, niyet ve hisleri bile bilir. Bu yuksek kudret karşısında Allah ’a ortak koşmanın, o acizlere mabud demenin, ibÂdet etmenin ne buyuk inkÂr, ne kadar tehlikeli olduğunu duşunmez misiniz? İşte sizin Meryem oğlu Mesih ’e ilÂh ve mabud demenizin bundan hicbir farkı yoktur. Cunku Mesih, her ne zarar, her ne menfaat yapabilirse bizzat kendiliğinden değil, ancak Allah ’ın ona ihsan etmesi ve vermesiyle yapabilir. Sonra o, ne Allah ’ın verebileceği belalar ve musibetler kadar zarara, ne de Allah ’ın ihsan edeceği sıhhat, genişlik, hayır ve saadet kadar menfaate hicbir zaman sahip olamaz. Cunku Allah bizzat zengin, bizzat gucludur. Mesih ise bizzat fakir, bizzat gucsuzdur. Her neye sahip ise hepsi Allah ’tandır ve Allah ’a aittir. Bu boyle iken Allah ’ın kemÂlini Mesih ’e, Mesih ’in aczini Allah ’a isnat edip de Allah yerine Mesih ’e ibÂdet etmek ne buyuk bir curet, cehalet ve anlayışsızlıktır. Ne buyuk bir iftira ve beyinsizliktir!”
Bu sebeple Yuce Allah, tum insanlığı aynı tehlikelere karşı uyarmak uzere Ehl-i kitaba olan ikazlarını şoyle devam ettirir:
MÂide Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
MÂide Suresi 76. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan