
MÂide Suresi 39. ayeti ne anlatıyor? MÂide Suresi 39. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...MÂide Suresi 39. Ayetinin Arapcası:فَمَنْ تَابَ مِنْ بَعْدِ ظُلْمِه۪ وَاَصْلَحَ فَاِنَّ اللّٰهَ يَتُوبُ عَلَيْهِۜ اِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ
MÂide Suresi 39. Ayetinin Meali (Anlamı):Kim işlediği bu haksızlıktan sonra tevbe eder ve hÂlini duzeltirse, şuphesiz Allah onun tevbesini kabul eder. Cunku Allah cok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.
MÂide Suresi 39. Ayetinin Tefsiri:Hırsızlık yapan, daha sonra tevbe ederse Allah onun tevbesini kabul eder ve Âhirette karşılaşacağı cezayı affedip, ona rahmet ve mağfiretle muamele eder. Dolayısıyla eli kesilmiş ve tevbekÂr olmuş kimselere, daha once hırsızlık etmiş diye kotu gozle bakmamalı, acıyıp yardımda bulunmalıdır.
Âyet-i kerîmenin zahirinden, yaptığına pişman olup tovbe eden hırsızın, tovbesinde samimi olduğu anlaşıldığı takdirde elinin kesilmeyeceği anlaşılmaktadır. Ancak bu mevzuda farklı goruşler dile getirilmiştir. Ozetle Hanefîler ’e gore hırsız caldığı malı yakalanmadan once iade edip tovbe ederse eli kesilmez. Hanbelî ve bir kısım ŞÃ‚fıîler ’e gore hırsız yakalanıp mahkemeye sevkedilmeden once tovbe ederse, belli şartlarda ceza duşer. Bazı Âlimlere gore ise hırsız, dava hÂkime goturulmeden once bile tovbe etse had cezası duşmez. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s.) Mahzûm kabilesinden hırsızlık eden, fakat yaptığına pişman olan bir kadının elinin kesilmesine hukmetmiştir. (BuhÂrî, Enbiy ’ 54; Muslim, Hudûd 9) Cunku el kesme, sucun cezasıdır; tovbe ise işlediği gunahtan Allah ’a sığınmadır.
İslÂm hırsızlığı yasaklamış bununla birlikte hırsızlığa sebep olacak yolları da kapatmaya calışmıştır. Zira İslÂm ’ın hedefi insanları cezalandırmak değil, bilakis onları huzur ice­risinde ve mutlu bir şekilde yaşatmaktır. Bu nevi hedeflerini gercekleştirmek icin de zekÂtı farz kılmış (bk. Tevbe 9/60), sadakayı teşvik etmiş, zenginlerin mallarında fakir ve yoksullar icin bir hak olduğunu bildirmiş (ZÂriyÂt 51/19), hÂsılı her fırsatta zenginlerin fakirlere yardım etmelerini istemiştir. Diğer taraftan, zaruret hallerinde haram olan şeylerden bile olculu bir şekilde yiyip icmeye ruhsat vermiştir. (bk. Bakara 2/173; MÂide 5/3)
Goklerin ve yerin mulkunu, saltanatını ve tasarrufunu kudret elinde bulunduran Yuce Allah, istediği kullarını cezalandırır, dilediği kullarını bağışlar. İstediğini murad etmesini, murad ettiğini yapmasını ve istediği hukmu vermesini engelleyebilecek hicbir kuvvet yoktur. Cunku O ’nun her şeye gucu yeter. Oyleyse Allah ’a inanıp guvenen bir kişinin, İslÂm duşmanlarından gelecek her turlu baskı, eziyet ve kotulukler karşısında metanetini koruması, sarsıntıya uğramadan vazifesine devam etmesi gerekir. Bu vesileyle munafıkların ve yahudilerin duzenbazlıkları karşısında Resûlullah (s.a.s.) ’i teselli etmek uzere şoyle buyrulur:
MÂide Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
MÂide Suresi 39. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan