
Nis Suresi 112. ayeti ne anlatıyor? Nis Suresi 112. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...Nis Suresi 112. Ayetinin Arapcası:وَمَنْ يَكْسِبْ خَط۪ٓيـَٔةً اَوْ اِثْمًا ثُمَّ يَرْمِ بِه۪ بَر۪ٓيـًٔا فَقَدِ احْتَمَلَ بُهْتَانًا وَاِثْمًا مُب۪ينًا۟
Nis Suresi 112. Ayetinin Meali (Anlamı):Kim de bir hata yapar veya gunah işler de sonra onu sucsuz birinin uzerine atarsa, muhakkak ki buyuk bir iftira etmiş ve apacık bir gunah yuklenmiş olur.
Nis Suresi 112. Ayetinin Tefsiri:Kur ’an, son nefese kadar tevbe kapısını acık tutar. İnsana hatasından donup halini ıslaha fırsat verir. Dolayısıyla hırsızlık etmek ve iftira atmak suretiyle başkasına kotuluk yapan veya şirk ve benzeri gibi herhangi bir gunahı işleyerek kendine zulmeden kul, tevbe edip Allah ’tan mağfiret talep ettiği zaman, bağışlanma ihtimali vardır. Cunku gunahları bağışlayacak olan sadece Allah ’tır. Allah ise cok bağışlayıcı ve cok merhametlidir. Resûl-i Ekrem (s.a.s.): “Her hangi bir kul eğer bir gunah iş­ler, sonra abdest alır iki rekat namaz kılar ve Allah ’tan bağışlanma dilerse, mut­laka Allah onu bağışlar” buyurmuş, sonra da: “Kim bir kotuluk yapar veya nefsine zulmeder de sonra Allah ’tan bağışlanma dilerse, şuphesiz Allah ’ı cok bağışlayıcı ve cok merhamet edici olarak bulur” (Nis 4/110)Âyetini okumuştur. (Tirmizî, SalÂt 181; Ahmed b. Hanbel, Musned, I, 9)
Gunah, kesinlikle onu işleyen kişinin aleyhinedir. Cunku gunah, fıtratı bozar. Onun kiri, kişinin berrak kalp aynasında hemen ortaya cıkar; onu gerceği gorup dinlemeye karşı kor ve sağır eder. Âyet-i kerîmede: “Hayır, gercek hic de oyle değil! Aslında onların işledikleri gunahlar, kalplerini butun butun paslandırmıştır” (Mutaffifîn 83/14) buyrularak bu hususa işaret edilir. Bu sebeple her gunah, kişinin bizzat nefsine, insanlık cevherine yaptığı bir hÂinlik olup, onun zararını gorecek ve cezasını cekecek olan da yine kendisidir.
Yapılan bir kotuluğu veya gunahı, bunlarla hicbir ilgisi bulunmayan sucsuz birinin uzerine atmak ise daha buyuk bir gunahtır. Bunu yapan kişi hem iftira etmiş hem de apacık bir gunah işlemiş olur. Gunahlar bir yuk ve ağırlık olduğundan, buna işaret edilmek uzere Âyette ozellikle “yuklenmek” fiili kullanılmıştır. Nitekim bir başka Âyette: “Gercek şu ki onlar kendi gunahlarını yuklenecekler, kendi gunahlarıyla beraber saptırdıkları insanlara ait nice gunahları da yukleneceklerdir…” (Ankebût 29/13) buyrulur.
Âyette gecen اَلْخَط۪يئَةُ (hatîe) kelimesine kucuk gunah; اَلْإثْمُ (ism) kelimesine buyuk gunah; birincisine “yapanla sınırlı kalan kucuk gunah”, ikincisine ise “zulum ve oldurme gibi başkasına tecavuz eden gunah”; birincisine “gerek isteyerek olsun, gerek bilmeden olsun, yapılması uygun olmayan”, ikincisine ise “isteyerek yapılan gunah” gibi mÂnalar verilmiştir.
Başkasına, yapmadığı bir kotuluğu iftira etmek, ağır ve buyuk bir gunah olduğu gibi, kendi gunahını başkasına yuklemeye calışmak, o gunaha bu ağır ve buyuk gunahı ilave etmektir. Yani gunahın katlanarak daha ağır ve buyuk hale gelmesidir. Boyle bir duruma duşen kulun yapacağı şey pişman olmak, tovbe etmek, hakkı sahibine teslim etmek, adÂlete başvurmak, Allah ’a yo­nelmek ve O ’ndan bağışlanmayı dilemektir.
Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bir gun ashÂbına: “Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz?” diye sordu. Onlar, “Allah ve Rasulu da­ha iyi bilir”, dediklerinde şoyle buyurdu: “Kardeşin hakkında duyduğunda hoşuna gitmeyecek şekilde konuşmandır.” Bu kez Efendimiz ’e, “Şayet soylediğim kardeşimde bulunuyorsa bunun hakkında ne dersin?” diye soruldu. O da şoyle buyurdu: “Eğer dediğin onda varsa onun gıybetini yapmış olursun. Eğer dediğin on­da yoksa, ona iftirada bulunmuş olursun.” (Muslim, Birr 70)
Butun bu hatırlatmalardan sonra CenÂb-ı Hak, Peygamberimiz (s.a.s.) ’e olan ozel ihsanlarını ve mu ’minlerin uymaları gereken yolu şoyle beyÂn ediyor:
Nis Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
Nis Suresi 112. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan