Nis Suresi 91. ayeti ne anlatıyor? Nis Suresi 91. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...Nis Suresi 91. Ayetinin Arapcası:سَتَجِدُونَ اٰخَر۪ينَ يُر۪يدُونَ اَنْ يَأْمَنُوكُمْ وَيَأْمَنُوا قَوْمَهُمْۜ كُلَّمَا رُدُّٓوا اِلَى الْفِتْنَةِ اُرْكِسُوا ف۪يهَاۚ فَاِنْ لَمْ يَعْتَزِلُوكُمْ وَيُلْقُٓوا اِلَيْكُمُ السَّلَمَ وَيَكُفُّٓوا اَيْدِيَهُمْ فَخُذُوهُمْ وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ ثَقِفْتُمُوهُمْۜ وَاُو۬لٰٓئِكُمْ جَعَلْنَا لَكُمْ عَلَيْهِمْ سُلْطَانًا مُب۪ينًا۟
Nis Suresi 91. Ayetinin Meali (Anlamı):Bir de hem sizden hem de kendi kavimlerinden guven icinde olmayı isteyen başka munafıklar da bulacaksınız. Onlar, ne zaman fitne fesat cıkarmaya dÂvet edilseler, hemen oraya baş aşağı dalarlar. Eğer size karşı savaşmaktan uzak durmaz, barış teklifinde bulunmaz ve ellerini uzerinizden cekmezlerse, onları bulduğunuz yerde yakalayıp oldurun. İşte bu gibiler aleyhinde size apacık bir savaş izni vermişizdir.
Nis Suresi 91. Ayetinin Tefsiri:Bir grup kimseler de var ki, bir taraftan muslumanlarla barış icinde olmaya gayret ederler. musluman olduklarını gostermek icin sadece dilleriyle kelime-i tevhid getirerek onlardan gelecek tehlikelerden emin olmak isterler. Diğer taraftan da muslumanlardan gizledikleri, fakat yeri gelince ortaya cıkardıkları kufurleri sebebiyle kendi kavimlerinden emin olmaya calışırlar. Rivayete gore bunlar Esed ve Gatafan kabîlelerinden bir topluluktur. Medine ’ye geldiklerinde musluman olmuşlar ve muslumanlardan emîn olmak icin anlaşma yapmışlardı. Kabîlelerinin yanına donunce de onlardan emîn olmak icin muslumanlarla yaptıkları anlaşmayı bozmuşlar ve kÂfir olmuşlardı. (Kurtubî, el-CÂmi‘, V, 311)
Bu tip insanlar, her ne zaman fitneye davet edilseler, kavimleri tarafından muslumanlarla savaşmaya cağrılsalar, buna hemen gozu kapalı atılır, baş aşağı dalarlar. Kendilerini bu yanlış yoneliş ve yuvarlanmaktan kurtaramazlar. Kufurlerindeki ısrarlarını ve muslumanlara olan buyuk duşmanlıklarını gizleyemezler. Baş aşağı daldıkları o derin fitne cukuru icinde son derece cirkin duruma duşerek, en şerli duşmandan daha beter hale gelirler. Burada kullanılan “baş aşağı dalma” ifadesi, duşulen şeyin icinden cıkmanın mumkun olmadığını ifade etmektedir.
Allah Resûlu (s.a.s.), kalpleriyle inkÂr ettikleri halde sadece dilleriyle inandıklarını soyleyen munafıkları, dıştan gorundukleri gibi kabul ediyor ve kufurlerini acıkca ortaya koymadıkca onlara mu ’min muamelesi yapıyordu. Allah TeÂlÂ, bu Âyet-i kerîmede soz konusu ettiği kimselerin munafık olduklarını haber vermekte ve bunun gostergelerini bildirmektedir. Bu gostergeler onların muslumanlara zarar vermeleri, barışa yanaşmamaları ve savaşa devam etmeleridir. Bu durumda Allah TeÂl mu ’minlere, onları buldukları yerde yakalayıp oldurme musaadesi vermektedir.
Ancak bu oldurme musaadesi belli şartlar altında ve belli şahıslar icin gecerlidir. Bu bakımdan mu ’minler haksız yere insan oldurmekten şiddetle uzak durmalıdırlar. Cunku dinimizde haksız yere cana kıymak buyuk bir gunahtır. Hata ile veya kasten oluşuna gore de ağır cezaları vardır:
Nis Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
Nis Suresi 91. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan