
Nis Suresi 63. ayeti ne anlatıyor? Nis Suresi 63. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...Nis Suresi 63. Ayetinin Arapcası:اُو۬لٰٓئِكَ الَّذ۪ينَ يَعْلَمُ اللّٰهُ مَا ف۪ي قُلُوبِهِمْ فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ وَعِظْهُمْ وَقُلْ لَهُمْ ف۪ٓي اَنْفُسِهِمْ قَوْلًا بَل۪يغًا
Nis Suresi 63. Ayetinin Meali (Anlamı):Allah, onların kalplerinde ne var, ne yok cok iyi biliyor. Bu sebeple sen onlara aldırma, onlara oğut ver ve ruhlarına işleyecek tesirli sozler soyle.
Nis Suresi 63. Ayetinin Tefsiri:Munafıklar, haysiyetlerini ve guvenilirlik vasıflarını yok eden kalplerindeki o buyuk hastalık yuzunden surekli bir tereddut hali icindedirler. Resûlullah ’a iman ettiklerini zahiren soyledikleri halde O ’nun verdiği hukumlere uymazlar, iki tarafı da idare etmeye calışırlar, bunun icin cabalarken sık sık sahtekarlıkları, yanlış işleri ortaya cıkar. Başları sıkışınca da hemen yine Resûlullah ’a koşar ve ceşitli tevillere kalkışırlar. Munafıklar kalben iman etmedikleri halde zahiren musluman gorundukleri icin kendilerine iyi davranılması emredilmekte, kalplerindeki hastalığın izalesi icin tesirli ve guzel sozler soylenmesi istenmektedir.
Nitekim sozun tesiriyle ilgili MevlÂn Hazretleri şoyle der:
“Sozun uc yerden cıktığını soylerler: Nefisten, akıldan ve aşktan.
Birincisi; nefsin sozudur. Nefisten gelen soz, bulanık ve tatsızdır. Bundan ne soyleyen bir zevk alır, ne de dinleyene bir faydası olur.
İkincisi aklın sozudur. Bu soz akıllılarca makbuldur; bircok faydaların da kaynağıdır. Hem dinleyeni ve hem de soyleyeni zevkle doldurur.
Ucuncusu aşkın sozudur. Bu da soyleyeni mest ve dinleyeni de sarhoş edip neşelendirir.” (Ahmet EflÂkî, Âriflerin Menkıbeleri, I, 476)
İşte peygamberlerin mubÂrek ağızlarından cıkan sozler, aşkın sozudur. Kalbi etkileyip insanı mesteder. Bu sebeple Allah TeÂlÂ, onların ruhları hoş eden sozlerine kulak verip kendilerine itaat edilmesi icin gonderdiğini bildiriyor:
Nis Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
Nis Suresi 63. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan