
GÂşiye Suresi 4. ayeti ne anlatıyor? GÂşiye Suresi 4. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...GÂşiye Suresi 4. Ayetinin Arapcası:تَصْلٰى نَارًا حَامِيَةًۙ
GÂşiye Suresi 4. Ayetinin Meali (Anlamı):Onlar, yanıp kavrulmak uzere kızgın bir ateşe girecekler.
GÂşiye Suresi 4. Ayetinin Tefsiri:Butun varlığı gecici bir sure icin kullarını imtihan ederek iyilerini kotulerinden ayırmak icin yaratan ve bir gun kurduğu bu nizamı bozacak olan Allah TeÂlÂ, sûreye kıyamet olayını haber vermekle başlar. KıyÂmetin bir ismi اَلْغَاشِيَةُ (ğÂşiye)dir. ĞÂşiye, bir şeyi her tarafından sarıp buruyen, salgın, sargın ve kaplayıcı şey demektir. Bu sebeple kalp zarına, insanı veya hayvanı icinden saran derde ve kÂbus gibi her taraftan saran salgın belÂya “ğÂşiye” denilir. KıyÂmetin dehşetli afetleri, yıkıp darmadağın eden felaketleri butun kÂinatı kuşatacak ve her şeyi altust edecek olduğundan, o boyle isimlendirilmiştir.
Belası ve kotuluğu her yandan butun dunyayı kuşatacak olan kıyamet gunu insanlar iki grup olur. Âyette, “bazı insanlar” yerine, “bazı yuzler” ifadesi kullanılır. Cunku insanların en muhim azalarından biri yuzleridir. Onlar yuzlerinden tanındığı gibi, ayrıca iyi ya da kotu bir durumda oldukları da yuzlerinden anlaşılır. Birinci grup, gecici kısacık omrunu gaflet, gunah ve haksızlıklarla heb edip kufur ile sonlandıran bedbahtlardır. Bunları Âhirette buyuk bir husran ve azap beklemektedir:
› Dunyada iken hakkı kabule yanaşmayan, buyukluk taslayan, mu ’minleri kucumseyen kÂfirlerin o gun yuzlerini korku buruyecek, utanctan başları yere eğilecek, boyunları bukulecek, zelil ve hakîr olacaklardır.
› Aslında bunlar dunyada oyle boş duran, boş yatan kimseler de değildir. Calışıp cabalamışlardır. Fakat bunu Allah ’a iman ve Âhiret korkusuyla değil, dunyevi hesaplar uğruna yaptıkları icin o gun yaptıkları boşa gidecek, kÂrları sadece cektikleri yorgunluk olacaktır.
Nitekim onların bu hÂli Âyet-i kerîmede şoyle haber verilir:
“Rasûlum! De ki: «Yaptıkları ameller yuzunden en cok zarara uğrayacakları haber verelim mi? Onlar, guzel şeyler yaptıklarını zannetmelerine rağmen, dunya hayatında yaptıkları calışmalar boşa giden kimselerdir. İşte onlar, Rablerinin Âyetlerini ve O ’na kavuşmayı inkÂr etmişler de bu yuzden butun amelleri boşa gitmiştir. Tartılacak şeyleri kalmadığından kıyamet gunu onlar icin artık bir terÂzi koymayacak, onlara hicbir kıymet vermeyeceğiz. İşte inkÂr etmeleri, Âyetlerimi ve peygamberlerimi alaya almaları sebebiyle onların cezası cehennemdir!»” (Kehf 18/103-106)
Bunlar, dunyada fayda vermeyecek işlerin peşinde koşup yoruldukları gibi, kıyamet gunu de boyunlarını bukecek, zilletler icinde dayanılmaz ezici cezalara maruz kalacak, yorgunluk ve bitkinlikle sıkıntılar cekeceklerdir. Bu yorucu cezalar, cehennem ateşi icinde esaret zincirlerini ve tomruklarını surukleyerek aşağı yukarı bata cıka boğuşup durmalarıdır.
› Onlar son derece sıcak ve kızgın bir ateşe girecekler. Sıcaktan iyice bunalmış bu kÂfirlere, serinletici bir icecek yerine, aşırı decede sıcak icecekler verilecektir.
› Yiyecekleri ise sadece ضَر۪يعٌ (darî‘) denen bir dikendir. Bu, arapların yaş olanına اَلشِّبْرِقُ (şibrık) kurusuna darî ’ dedikleri dikenli bir ağactır. Hem dikenli hem de zehir gibi acıdır.
Bazı Âyetlerde, cehennemliklerin “zakkum” ve “irin”den başka yiyeceklerinin olmadığı haber verilirken, burada da “zehirli ve kuru dikenli bir bitki”den başka yiyeceklerinin olmadığı anlatılır. Bunlar arasında bir celişki yoktur. Cunku cehennemde farklı farklı dereceler vardır. Cehennemliklerin suclarına gore veya her suc icin ayrı bir azabın verilmesi sozkonusudur. Yahut “zakkum” yemekten kacınacaklar, onlara “irin” verilecektir. Ondan da kacınacaklar, bu kez yemeleri icin “zehirli kuru diken” verilecektir. HÂsılı onlara sevdikleri hicbir yiyecek verilmeyecek, yedikleri ve ictikleriyle bile devamlı azap edileceklerdir.
KÂfirlerin bu hazin ve perişan hallerinin karşısına, cennet-cehennem gerceği iyice anlaşılsın diye, mu ’minlerin nimet, huzur ve saadet dolu tablosu konur:
GÂşiye Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
GÂşiye Suresi 4. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan