
Beled Suresi 15. ayeti ne anlatıyor? Beled Suresi 15. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...Beled Suresi 15. Ayetinin Arapcası:يَت۪يمًا ذَا مَقْرَبَةٍۙ
Beled Suresi 15. Ayetinin Meali (Anlamı):Ya bir akraba olan yetîme,
Beled Suresi 15. Ayetinin Tefsiri:İnsana gosterilen iki yoldan biri iman yolu, diğeri kufur yoludur. Biri cennete, yukseklere varan yol; diğeri cehenneme, alcaklara giden yoldur. Yukseklere giden yol, yokuştur, sarptır, meşakkatli ve zor gecitlere sahiptir. Ona tırmanmak, gecitlerini gecmek icin insanın nefsÂnî arzularına ve şeytanın vesveselerine karşı mucadele etmesi lazımdır. Aşağılara giden yol, insanı ucuruma goturur. Bu yol kolaydır. Cunku oradan aşağı yuvarlanmak icin bir meşakkate ihtiyac yoktur. İnsanın kendini serbest bırakması yeterlidir. İşte kendisine iki yol gosterilen pek cok insan, nefsine kolay geldiği icin ucuruma giden yolu tutmuştur. Kendini yukseklere cıkartacak sarp yokuşu tırmanmaya ve o yokuştaki zor gecitleri gecmeye cesaret edememiştir.
İnsanı cennet bahcelerine yukseltecek, Allah ’ın rızÂsına, muhabbetine ve cemÂline yakınlaştıracak o sarp yokuşun gecitleri şoyle haber verilir:
› Bir koleyi veya esiri bedelini odeyerek hurriyetine kavuşturmak.
› Her tarafı sarmış aclık ve kıtlık gunlerinde akraba olan yetîmi, yahut akraba olmayan fakat caresizlik ve halsizlik icinde toprağa uzanıp kalmış, kımıldayacak mecali olmayan, hicbir şeyi bulunmayan bir yoksulu doyurmak.
Nitekim Resûl-i Ekrem (s.a.s.) şoyle buyurur:
“Yoksula verilen sadaka bir sadaka, akrabaya verilen sadaka ise iki sadaka yerine gecer: Biri sadaka sevabı, oteki de akrabayı koruyup gozetme sevabıdır.” (Ebû DÂvûd, Savm 21; Tirmizî, ZekÂt 26)
Alasonyalı Hacı Cemal Oğut Hocaefendi ’nin, muhtÂca yardımla alÂkalı son derece ibretli bir hÂtırası şoyledir:
Bir kış mevsimi, akşam vakti sokaktan yoğurtcu gecer. Kızına yoğurt alalım mı, diye sorar. Kızı evde yoğurt olduğunu ve ihtiyaclarının bulunmadığını soyler. Biraz sonra yoğurtcu tekrar; “Yoğurt alacak var mı?” diyerek sokaktan gecer. Hocaefendi tekrar sorar. Kızı aynı cevÂbı verir. HÂdise bir kere daha tekerrur edince kızı dayanamayıp sorar:
“–Babacığım, ihtiyacımız olmadığını soylemiştim. Bu kadar ısrarınızın sebebi nedir?”
Hocaefendi ’nin cevÂbı, hassas bir mu ’min gonlunun guzelliğini sergilemektedir:
“–Kızım, adamcağızın cok ihtiyacı olmasa, akşam vakti, bu kışta-kıyÂmette niye bu kadar dolaşıp dursun. Biz şu yoğurdu alalım da zavallı evine gitsin. Sen nasıl olsa yoğurtla yapacak bir şeyler bulursun. Bu şekilde belki garibin ihtiyacı gorulmuş olur…” (Topbaş, Faziletler Medeniyeti, II, 258)
Amir b. Abdullah b. Kays (r.h.), delileri toplar, onlara yemek yedirirdi. Halk:
“- Onlar deli… Yemeği ne bilirler?” deyince, şoyle cevap verirdi:
“- Allah biliyor. İsterse onlar bilmesin.” (Velîler Ansiklopedisi, I, 87)
Hoca Ahmed-i Yesevî (k.s.) Hazretleri ne guzel soyler:
Nerde gorsen gonlu kırık, merhem ol sen
Oyle mazlum yolda kalsa, hemdem ol sen
Mahşer gunu dergÂhına mahrem ol sen!..
Akıllı isen, gariplerin gonlunu avla,
Mustaf gibi ulkeyi gezip yetîm ara!..
Ubeydullah AhrÂr (k.s.) da şoyle der:
- Yazın golge ol…
- Kışın ortu ol…
- Aclık zamanı yiyecek ol…” (el-HadÂiku ’l-Verdiyye, s. 474)
› Yaptığı bu işin Allah rızÂsına uygun ne kadar muhim bir amel olduğuna inanarak yapmak.
Nitekim Allah dostlarından Ahmed er-RufÂî (k.s.) delilerin ve koturumlerin yanına giderdi. Onların elbiselerini yıkar, başlarındaki, sakallarındaki bitleri alır, temizlerdi. Onlara yemek goturur, birlikte oturur, yerdi. Sonra da dua etmelerini isterdi. Bir şey diyenlere de şoyle cevap verirdi:
“- Bu gibileri ziyÂret vaciptir; mustehap değil…” (Velîler Ansiklopedisi, II, 512)
› Kendi imkÂnlarıyla elinden gelen tum gayreti gostermekle beraber, bir taraftan muhtaclara sabırlı olmayı, bir taraftan da diğer insanlara da yoksullara karşı merhametli olmayı tavsiye etmek.
Peygamberimiz (s.a.s.): “Merhamet etmeyene merhamet olunmaz” (BuhÂrî, Edeb 18; Muslim, FezÂil 65) buyurmaktadır. Bu bakımdan mu ’minlerin kendi aralarında her daim sabrı ve merhameti tavsiyeleşmeleri gerekir. Cunku bu tur hayır hizmetleri ancak, bu hususta coşkulu gonullerin devamlı teşvik ve gayretlendirmeleriyle yuruyebilmektedir. İşte boyle davrananlar meymenetli, hayırlı ve faziletli insanlardır. Onlara mahşerde amel defterleri sağlarından verilecek ve cennete gireceklerdir. (bk. VÂkıa 56/8, 27-40, 90-91)
Buna karşılık:
Beled Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
Beled Suresi 15. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan