
Şems Suresi 7. ayeti ne anlatıyor? Şems Suresi 7. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...Şems Suresi 7. Ayetinin Arapcası:وَنَفْسٍ وَمَا سَوّٰيهَاۙۖ
Şems Suresi 7. Ayetinin Meali (Anlamı):Nefse ve onu duzgun bir bicimde yaratıp duzenleyene,
Şems Suresi 7. Ayetinin Tefsiri:CenÂb-ı Hak, bu Âyet-i kerîmelerde ust uste tam on bir defa yemin etmektedir:
1. Guneşe,
2. Onun aydınlığına,
3. Guneşi izleyip edip, onun batmasından sonra geceleyin ortaya cıkan aya,
4. Guneşi butun berraklığı ile ortaya cıkaran gunduze,
5. Guneşi karanlığı ile orten ve onun gorunmesini engelleyen geceye,
6. Goğe,
7. Onu pek yuksek bir kubbe hÂlinde ve eşsiz bir nizam icinde bin eden Allah ’a,
8. Yeryuzune,
9. Onu canlıların yaşaması icin yayıp doşeyen Allah ’a,
10. Nefse,
11. Onu en guzel şekilde bicimlendirip duzenleyen, ona fucûr ve takvÂsını ilham eden Allah ’a!
Bu on bir yeminin ardından bir de mÂnayı daha cok kuvvetlendirmesi icin “elbette, mutlaka” mÂnasında قد (kad) edatını kullanmakta ve ancak bu guclu te ’kîd ve te ’yîdlerden sonra nefsini arındırıp temizleyen kimsenin, mutlaka kurtuluşa ereceğini; aksine onu gunah ve mÂsiyetlerle kirleten kimsenin ise muhakkak husrÂna uğrayacağını beyÂn etmektedir. CÂlib-i dikkattir ki, Kur ’Ân-ı Kerîm ’de CenÂb-ı Hak, nefs tezkiyesinden başka hicbir hususta, bu şekilde ust uste on bir defa yemin etmemektedir. Bu gercek, insanın kurtuluşu icin nefs tezkiyesinin ne kadar muhim ve zarûrî olduğunu ifadeye kÂfîdir.
CenÂb-ı Hakk ’ın yemin etmesi, uzerine yemin edilen varlıkların kıymet ve şereflerini bildirmekle beraber, aslında o yeminden sonra ifade edilen ilÂhî beyÂnın, azamet ve ehemmiyetini gostermek icindir. Bu Âyetlerdeki yeminlerde de durum boyledir. Bu yeminlerle bir taraftan, bu varlıkları yaratan Allah ’ın sonsuz kudretine dikkat cekilirken, bir taraftan da yeminlerin cevabı olarak gelen insan gerceğine, nefsin hakikatine ve ebedî kurtuluş icin onu tezkiye etmenin ehemmiyetine nazar-ı dikkatler celbedilir.
Diğer taraftan uzerine yemin edilen hususlar ile nefsin mÂhiyeti arasında da kuvvetli bir irtibat vardır. Şoyle ki:
Kur ’Ân-ı Kerîm, gercekleri zihinlere iyice yerleştirmek icin konuları coğu kez zıtlarıyla izah eder. Burada da daha cok zıtlar uzerinde durulur. Alamet ve neticelerinin aynı olmadığı, birbirinin hep diğerinin tersi olduğu belirtilir. Bu acıdan bakıldığında:
› Guneş ve ay birbirinin zıddı sayılabilir. Cunku guneş cok parlak, aynı zamanda sıcaktır. Buna karşın ayın kendisi aydınlık değildir. Guneş varken, aslında o da gokte olmasına rağmen ay gorunmez. Ancak guneş battıktan sonra ortaya cıkar. Fakat, guneş gibi, geceyi gunduze cevirecek kadar aydınlığı yoktur. Ayrıca onun parlaklığında, guneşin ısısıyla meydana gelen şeyleri oluşturacak kadar sıcaklık da yoktur. Bununla birlikte ayın kendine has bazı ozellikleri de guneşte yoktur.
› Gunduz ile gece de birbirinin zıddıdır. İkisinin tesir ve sonucları elbette aynı değildir.
› Gok ile yer de birbirinin zıddıdır. Rabbimiz goğu yukseğe asmış, yeryuzunu ise sem tavanı altında yatak gibi doşemiştir. İkisi de kÂinatın nizamına hizmet etmektedir. Ancak ikisinin tesir ve neticeleri gok ile yer kadar farklıdır.
İşte birbirine zıt bu deliller serdedildikten sonra insanın nefsine işaret edilir. CenÂb-ı Hakk ’ın, birbirine zıt olan fucûr ve takvÂyı, kotuluk ve iyiliği iki zıt temÂyul olarak onun benliğine yerleştirdiği haber verilir. Bunlar guneş ve ay, gunduz ve gece, gok ve yer gibi biri diğerine zıt iki ozelliktir. Cunku birisi fucurdur ve kotu bir şeydir; oburu ise takvÂdır ve iyi bir şeydir. Guneş ve ay, gece ve gunduz, gok ve yeryuzu nasıl aynı şey değilse, onların tesir ve neticeleri nasıl birbirinden farklı ise, fucur ve takv da birbirine zıttır. Tesir ve sonucları kesinlikle farklı olacaktır. Fucur, Allah TeÂl ’nın fucur diye haber verdiği şeydir. Takv da O ’nun kabul buyurduğu takvÂdır. Allah ’ın indinde bu iki şeyin neticesi de ayrıdır. Buna gore insan bu dunyada iyilikle kotuluğu aynı gormemelidir. Allah ’ın iyi dediğini iyi tanıyıp onun peşinden gitmeli; kotu dediğini kotu tanıyıp ondan da uzaklaşmalıdır. Cunku Allah iyiliğin peşinden gidenlere mukÂfat verecek, kotuluğun peşinden gidenleri ise cezalandıracaktır. On bir yeminin ardından bu gerceği bildirmek uzere buyruluyor ki:
Şems Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
Şems Suresi 7. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan