
Âl-i İmrÂn Suresi 57. ayeti ne anlatıyor? Âl-i İmrÂn Suresi 57. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...Âl-i İmrÂn Suresi 57. Ayetinin Arapcası:وَاَمَّا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَيُوَفّ۪يهِمْ اُجُورَهُمْۜ وَاللّٰهُ لَا يُحِبُّ الظَّالِم۪ينَ
Âl-i İmrÂn Suresi 57. Ayetinin Meali (Anlamı):İman edip sÂlih ameller yapanlara gelince, Allah onlara mukÂfatlarını tam olarak verecektir. Cunku Allah, zÂlimleri sevmez.
Âl-i İmrÂn Suresi 57. Ayetinin Tefsiri:Allah TeÂl Îs (a.s.) ’ı yahudilerin elinden kurtarmış, oldurmelerine mÂni olmuş ve onu kÂfirlerin her turlu şerlerinden temizlemiştir. Ona ulaşma ve zarar verme imkÂnlarını ellerinden almıştır. Sonra onu kendi katına yukseltmiştir.[1] Âlimlerin coğunluğuna gore, Allah onu kudretiyle mÂnevî semÂlardaki hususi mevkiine kaldırmıştır. Mevzuyla alakalı hadis-i şeriflerin ifade ettiği gibi o kıyametten once tekrar dunyaya gonderilecektir. Dunyada kaldığı muddetce Kur ’an ’la hukmedecek; hac, domuz vb. gibi yanlış uygulamalara son verecek ve cizyeyi kaldıracaktır.[2]
55. Âyette Hz. İsa ’ya tÂbi olanların kıyÂmete kadar kÂfirlerden ustun bir mevkide tutulacağı ifade olunmaktadır. Hz. İsa ’ya tabi olanlar, onun Allah ’ın kulu ve resulu olduğuna inananlardır. İslÂm geldikten sonra, onlar muslumanlardır. Peygamberimize inanmayan hıristiyanlar ise her ne kadar Hz. İsa ’ya tÂbi olduklarını soyluyor olsalar da, Hz. İsa ’nın onların bu iddialarını kabul etmesi aklen ve naklen mumkun olmadığına gore, bunlar Hz. İsa ’ya son derece muhalefet etmektedirler. Buna rağmen dunya tarihi itibariyle hıristiyanların devlet ve guclerinin, yahudilerin durumundan daha ustun ve guclu olduğu gorulmektedir. Yahudilerin ise nerede olurlarsa olsunlar hep surgun, zillet ve meskenet icinde oldukları bilinmektedir. (Fahreddin er-RÂzî, MefÂtîhu ’l-gayb, VIII, 61-62) Bu Âyet yahudilerin kıyamete kadar hep zelil ve makhur olacaklarını da haber vermektedir. Âyette bahsedilen “ustunluğ”un delil ve huccet bakımından ustunluk olduğu da soylenebilir. Bu acıdan da yine Hz. İsa ’nın yolundan gidenler kÂfirlerden hep ustun olacaklardır.
KıyÂmet gunu inanan ve inanmayan herkes Allah ’a donecek, Allah, dunyada anlaşamadıkları hususlarda onların arasında hukum verecektir. Burada ozellikle Hz. İsa ’ya inananlarla onun peygamberliğini kabul etmeyenler arasında bir hukum vermenin kastedildiği anlaşılmaktadır. CenÂb-ı Hak her grup hakkında layık oldukları hukmu verecektir. İnkÂr yolunu tutanları, dunya ve Âhirette şiddetli bir azapla cezalandıracaktır. Onların dunyada gorecekleri cezalar; şavaşılıp oldurulmeleri, kole edilmeleri, cizye verme mecburiyetinde kalmaları, ceşitli hastalık ve musibetlere uğramalarıdır. Âhiretteki cezaları ise kufur ve gunahlarının durumuna gore takdir edilecek olan yakıcı ateştir. İman edip sÂlih amel işleyenlere, mukÂfatları tastamam odenecektir. Kulluktaki ihlÂs ve samimiyetlerine gore amellerinin karşılığı katlanarak kendilerine ikramda bulunulacaktır.
Resûlum:
[1] Bu mevzu Nis sûresi 157-158. Âyetlerde daha detaylı ele alınmaktadır. Bu sebeple gerekli acıklamalar orada yapılmıştır.
[2] İlgili hadis-i şerifler icin bk. BuhÂrî, Buyû‘ 102, MezÂlim 31, Enbiy ’ 49; Muslim, İman 242, 243, 247, Hac 216, Fiten 34, 39, 110; Ebû DÂvûd, MelÂhim 12, 14 (4324); Tirmizî, Fiten 21, 54, 59, 62.
Âl-i İmrÂn Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
Âl-i İmrÂn Suresi 57. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan