Âl-i İmrÂn Suresi 17. ayeti ne anlatıyor? Âl-i İmrÂn Suresi 17. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...Âl-i İmrÂn Suresi 17. Ayetinin Arapcası:اَلصَّابِر۪ينَ وَالصَّادِق۪ينَ وَالْقَانِت۪ينَ وَالْمُنْفِق۪ينَ وَالْمُسْتَغْفِر۪ينَ بِالْاَسْحَارِ
Âl-i İmrÂn Suresi 17. Ayetinin Meali (Anlamı):Onlar sabreden, soz ve davranışlarında durust olan, ilÂhî emirlere gonulden itaat eden, mallarını Allah yolunda harcayan ve seher vakitlerinde Allah ’tan bağışlanma dileyenlerdir.
Âl-i İmrÂn Suresi 17. Ayetinin Tefsiri:Âhiret hayatı, dunya hayatından daha değerlidir. Dunya bir oyun ve eğlence olduğu halde esas hayat Âhiret hayatıdır. O, ebedîdir, sonu gelmeyecek bir hayattır. Dolayısıyla Allah TeÂl ’nın muttakî kullarına hazırladığı cennet nimetleri de dunya nimetleriyle kıyas edilmeyecek derecede kıymetli ve guzeldir. Orada hicbir gozun gormediği, hicbir kulağın duymadığı, hicbir dilin tatmadığı ve hicbir aklın duşunemediği muhteşem guzellikte nimetler vardır. Aklını kullanabilen insanlar, fÂnîlere, gel-gec sevdÂlara değil, aslında bu nimetlere gonul bağlamalıdır. Burada bu nimetlerin ucunden haber verilir:
Altlarından ırmaklar cağıldayan bağlar, bahceler,
Maddeten ve mÂnen tertemiz eşler,
Yuce Allah ’ın rızÂsı: Cennette ulaşılabilecek ve insan ruhunun en cok haz alacağı makam, CenÂb-ı Hakk ’ın hoşnutluğu olacaktır.
Rivayete gore Allah TeÂl cennet ehline:
“– RÂzı oldunuz mu? Hoşnut musunuz?” buyuracak, onlar da:
“– Ey Rabbimiz, nasıl rÂzı olmayız ki! Bize başka kullarından hic birine vermediğin nimeti verdin” diyecekler. Bunun uzerine Allah TeÂl buyuracak ki:
“– Size bundan da buyuğunu vereceğim.”
“– Bundan daha ustun ne olabilir ya Rabbî” diyecekler. İşte o zaman Allah TeÂlÂ:
“– Sizden rÂzı olacağım ve artık size sonsuza kadar hic gazap etmeyeceğim” buyuracak. (BuhÂri, RikÂk 51; Muslim, Cennet 9)
Gonlu Allah korkusuyla dopdolu olup O ’na karşı gelmekten sakınan ve dunyada takv uzere bir hayat suren mu ’minler işte bu nimetler icinde ebedî kalacaklardır. Ancak, devam eden Âyetlerde, bahsedilen takv seviyesine erişebilmek icin yapılması lazım gelen ameller ve kazanılması gereken muhim ahlÂkî vasıflar sayılmaktadır. Hulasa olarak bunlar:
Gercekten iman etmek ve gunahların affı ve cehennem azabından kurtuluş icin Allah ’a yalvarmak,
İbÂdetleri ifÂya, haramlardan kacmaya, dunya hayatının musîbetlerine ve hoşumuza gitmeyen şeylere sabretmek,
SÂdık yani ozunde, sozunde ve işinde doğru, samimi ve durust davranmak,
Gonullu itaat etmek; boyun bukup Allah ’a ihlasla ve huşû icinde kulluk yapmak,
Allah ’ın verdiği mallardan ve her turlu rızıktan gece gunduz, gizli acık O ’nun yolunda harcamak,
Seherlerde kırık bir gonulle gozyaşı icinde istiğfar etmek, samimi bir kalple Yuce Allah ’tan bağışlanmasını dilemek.
Butun vakitlerde istiğfarla meşguliyet faydalı olmakla birlikte, gunun diğer vakitlerine gore mustesn bir feyiz ve berekete sahip olan “seher vakitleri” ozellikle zikredilmiştir. Bu vakitlerde yapılan duaların mutlaka kabul edileceğine dair Allah Resûlu ’nun mujdesi vardır. Efendimiz (s.a.s.) şoyle buyurur:
“Her gece Rabbimiz, gecenin son ucte biri kalınca rahmet ve mağfiretiyle en yakın goğe iner ve: «Bana dua eden yok mu kabul edeyim, benden bir şey isteyen yok mu ona vereyim, benden bağışlanma dileyen yok mu onu bağışlayayım» buyurur.” (BuhÂrî, Teheccud 14; Muslim, MusÂfirîn 168)
“Gecede bir saat vardır ki, Allah ’tan dunya veya Âhiretle ilgili bir iyilik isteyen bir musluman o saate rastlarsa, Allah istediği şeyi ona mutlak verir. Bu saat her gecede vardır.” (Muslim, MusÂfirîn 166)
İşte kulları once takvÂya, sonra cennete, oradan da Rabbimizin sevgisine ve hoşnutluğuna ulaştıracak ameller bunlardır.
Kur ’an ’ın haber verdiği bu mujdeler ve ikazlar, emir ve yasaklar, mesnedi olmayan boş bir soz, kuru bir iddia, gercekliği şupheli, kendini bilmezlerin karşı cıkmasıyla zayıf duşup ortadan kalkacak, insanı aldatan hayal urunu şeyler değildir. Tam aksine aslı, şÃ‚hidi ve delili olan sağlam ve sarsılmaz gerceklerdir. Cunku:
Âl-i İmrÂn Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
Âl-i İmrÂn Suresi 17. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan