Kevser suresi nerede inmiştir? Kevser suresi kac ayet? Kevser suresi ne anlatıyor? Kevser suresi okunuşu, anlamı ve tefsiri. Kevser suresi ve anlamı nedir? Kevser suresi meali ve Arapca. Kevser suresi, Mekke doneminde inmiştir. Medine doneminde indiği de rivayet edilmiştir. 3 ayettir. Kevser; cok hayır, bereket demektir. Cennet ’te Peygamber Efendimize mahsus bir havuzun da adıdır.
KEVSER SURESİ ARAPCA
KEVSER SURESİ OKUNUŞU* (*Turkce okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun gorulmemektedir. Ayetler Turkce olarak arandıkları icin aramalarda cıkmak icin sitemize eklenmiştir.)
BismillÂhirrahmÂnirrahîm.
İnn a ’tayn ke ’l-kevser. Fesalli li-Rabbike ve ’nhar. İnne şÃ‚ni ’eke huve ’l-ebter KEVSER SURESİ ANLAMI RahmÂn ve Rahîm olan Allah ’ın adıyla.
Şuphesiz biz sana Kevser ’i verdik. Oyleyse Rabbin icin namaz kıl ve kurban kes. Asıl soyu kesik olan, senin duşmanın (sana buğzeden)dir. KEVSER SURESİ TEFSİRİ Âlemlerin Efendisi (s.a.s.), asla “ebter” olamaz. Cunku Yuce Allah ona Kevser ’i lutfetmiştir. اَلْكَوْثَرُ (kevser), cokluk mÂnasındaki اَلْكَثْرَةُ (kesret) kokunden gelir. O, butun iyilik, guzellik ve hayırları icine alan gercekten cok şumullu bir lafızdır. Bu mÂnalardan bazıları şoyledir:
Bitmek tukenmek bilmeyen cok hayır, bol nimet,
Kur ’Ân-ı Kerîm, Peygamberlik ve İslÂm dini,
Kur ’Ân-ı Kerîm ’le alakalı ilimler ve mÂnalar,
Mu ’minlere dinî hayatlarında sağlanan kolaylıklar,
MakÂm-ı Mahmûd, şefaat hakkı,
Peygamberimiz (s.a.s.) ’e kıyamete kadar iman ve itaat edecek ummetinin cokluğu,
Cennette verilecek havuz ve ırmak.
Kevser havuzu ve ırmağı hakkında Resûlullah (s.a.s.) şoyle buyurur:
“Kevser, cennette bir ırmaktır. Her iki kıyısı altındandır. Bu ırmak inci ve yakut uzerinden akar. Toprağı miskten daha hoştur. Suyu bal­dan tatlı, kardan daha beyazdır.” (Tirmizî, Tefsir 108)
Enes (r.a.) anlatıyor:
Biz Resûlullah (s.a.s.) ’in huzurunda bulunuyor iken Efendimiz (s.a.s.) kısa bir sure uyuyuverdi. Daha sonra tebessum ederek başını kaldırdı. Bizler:
“- Ey Allah ’ın Resûlu! Tebessum etmenize sebep nedir?” diye sorduk. Şoyle buyurdu:
“- Az once bana bîr sûre in­dirildi” buyurup Kevser sûresini okudu. Sonra:
“- Kev­ser nedir, bilir misiniz?” diye sordu. Bizler:
“- Allah ve Resûlu daha iyi bilir” de­yince şoyle buyurdu:
“- O aziz ve celil olan Rabbimin bana va‘dettiği bir ırmak­tır. Onda pek cok hayır vardır. O kıyamet gununde ummetimin su icmek icin geleceği bir havuzdur. Etrafındaki kapları yıldızların sayısıncadır…” (Muslim, SalÂt 53-54)
Fahr-i KÂinat (s.a.s.) buyuruyor:
“Ben sizin Kevser havuzuna ilk erişeniniz olacak ve sizi orada karşılayacağım! Sizinle buluşma yerimiz o havuzdur. Ben şu an onu goruyorum! Ben sizin hakkınızda şe­hÂdet edeceğim! Şu an bana yerin hazîneleri ve onların anahtarları verildi. Vallahi, sizin icin benden sonra, muşrikliğe donersiniz diye korkmam! Fakat ben, sizin icin dunya ihtirÂsına kapılır ve onun uzerinde birbirinizi kıskanırsınız, birbiri­nizi oldurursunuz ve sizden oncekilerin yok olup gittikleri gibi siz de yok olur gidersiniz diye korkarım!..” (BuhÂrî, Tefsir 108/1; Muslim, FezÂil 31)
Efendimiz (s.a.s.) ’e bu nimetlerin verileceği mujdelenerek, gonlu teselli edilmiş, huznu giderilmiş ve bu husustaki ileri geri konuşan kÂfirlere hadleri bildirilmiştir.
Bu buyuk nimete karşılık olarak:
Bu kadar sayısız iyilik ve ihsana karşılık Yuce Allah, sırf kendi rızÂsı icin namaz kılmayı, bu nimetlere şukur olması icin de, o donemde sahip olunan malların en kıymetlisi olan develeri yine O ’nun rızÂsını kastederek kurban kesmeyi emir buyurur. Nitekim o donemde muşrikler ıslık calıp el cırparak ibÂdet ediyor (bk. EnfÂl 8/35) ve putlar icin deve kesiyorlardı. Bunun icin Allah TeÂl Peygambe­rinden, sadece Rabbi icin namaz kılıp kurban kesmesini istemiştir. Bu, aynı zamanda İslÂm ’ın esası olan tevhid ve ihlÂsın emridir.
Bilindiği gibi namaz ibÂdeti risÂletin ilk gunlerinde başlamış olmakla birlikte, Mirac ’ta beş vakit olarak farz kılınmıştır. Kurban ibÂdeti de hicrettin ikinci senesinde uygulanmaya başlamıştır. Kevser sûresi ise Mekke ’nin ilk yıllarında inmiştir. Bu sebeple Âyette vurgulanan husus, belli bir namaz ve kurban olmayıp biri bedenî diğeri malî olan namaz ve kurban ibÂdetlerinin, aslında bu ikisini numûne kabul edersek, her turlu ibÂdet, itaat ve kulluğun sadece ve sadece Allah ’a yapılmasıdır. Cunku O, butun nimetlerin gercek sahibidir. İbadete layık olan yalnızca O ’dur. O ’nun dışında sahte tanrılar dÂhil hicbir varlığın en kucuk bir ilÂhlık ve mabudluk vasfı yoktur.
Peygamber ’e hakaret edebilecek kadar buyuk bir densizliğe curet eden kÂfirlere ilÂhî bir şamar olarak şoyle buyruluyor:
CenÂb-ı Hak Rasûlu ’nden, emir buyurduğu şekilde kendine kulluk etmesini, bunu yaptıktan sonra inkÂrcıların buğz ve duşmanlıklarına aldırış etmemesini ister. Cunku onların duşmanlıklarına karşı, Habîbi ’ni himÂye edecek, koruyup kollayacak, onun adına duşmanlarının hakkından gelecek olan bizzat kendisidir. Nitekim burada, Peygamberimiz (s.a.s.) ’e buğzeden, ona “soyu kesik” diyerek hakaret eden, ona duşmanlık yapanları, “ebterin ta kendisi” olarak damgalamakta, bu gibilerin alınlarına ebediyen silinmeyecek bir “ebterlik” muhru vurmaktadır.
Gercekten bundan itibaren devam eden zaman icerisinde ebter olanın Resûlullah (s.a.s.) değil, ona ebter diyenler olduğu guneş aydınlığı gibi ortaya cıktı. Resûl-i Ekrem (s.a.s.) ’e hakaret ve duşmanlık yapanların soyları kesildi, isimleri unutuldu. Işıkları, fırtına onundeki bir mum gibi dayanamadı, sondu. Buna karşılık Efendimiz (s.a.s.) ’in tebliğ ettiği din, dalga dalga butun dunyaya yayıldı. Zaman icinde milyarlarca insan ona inandı, onun mÂnevî evladı oldu. Ayrıca torunları Hz. Hasan ve Hz. Huseyin kanalıyla nesli coğaldı. Onların zurriyeti olan seyyidler ve şerifler dunyanın mÂnevî mimarları oldu. CenÂb-ı Hak onun zikrini yuceltti. İsmini ismiyle beraber andı. MinÂrelerde ezanlarla birlikte isminin dunyanın butun ufuklarında cınlamasını lutfetmektedir. KÂdelerde, tahiyyatlarda mu ’min dudaklardan Habîbine milyarlarca salÂt ve selam gondertmektedir. Kıyamete kadar da bu boyle artarak devam edecektir. Ona verilen en buyuk nimet olan İslÂm, bugune kadar kac kez dunyaya hÂkim oldu, bundan boyle de butun dunyaya hÂkim olacaktır. Bu, Rabbimizin va ’didir. (bk. Fetih 48/28; Saf 61/8-9) Gorulduğu uzere tarih de ispatlamaktadır ki, “ebter” olan -hÂşÃ‚- Resûlullah değil, onun duşmanları olmuştur. Şimdi de, bundan sonra da “asıl ebter”ler yine Resûlullah ’ın duşmanları olacaktır. Dolayısıyla bu Âyetlerdeki Resûlullah (s.a.s.) ’e olan mujdeler, onun yolunu izleyen tum mu ’minler icin gecerli olduğu gibi, buradaki tehditler de kıyÂmete kadar gelecek tum Allah ve Peygamber duşmanları icin gecerlidir.
KEVSER SURESİ HAKKINDA BİLGİLER Kevser suresi, Mekke doneminde inmiştir. Medine doneminde indiği de rivayet edilmiştir. 3 ayettir. Kevser; cok hayır, bereket demektir. Cennet ’te Peygamber Efendimize mahsus bir havuzun da adıdır.
Kevser Suresinin Nuzûlu Mushaftaki sıraya gore yuz sekizinci, iniş sırasına gore on beşinci suredir. Adiyat suresinden sonra Tekasur suresinden once Mekke ’de inmiştir. Medine ’de indiğine dair rivayetler de vardır. (bk. İbn Âşûr, XXX, 571)
Kevser Suresinin Adı Sure adını ilk Âyetinde gecen Kevser kelimesinden almıştır. Ayrıca “İnn a ’taynÂ...” ve “Nahr” adlarıyla da anılır.
Kevser Suresinin Konusu Surede Hz. Peygamber ’e dunya ve Ahirette verilen nimetlerden bahsedilmekte, kendisine Allah ’a kulluk etmesi ve kurban kesmesi emredilmektedir. Ayrıca ona duşmanlık edenler kınanmaktadır.
Kaynak: kuranvemeali.com

İslam ve İhsan
KEVSER SURESİ DİNLE - FATİH COLLAK
KEVSER SURESİ ANLAMI VE OKUNUŞU
KEVSER HAVUZUNDA KİMLER TOPLANACAKTIR?