
“...MÂbedlerde sabah akşam CenÂb-ı Hakk ’ı tesbih eden adamlar vardır. Onları ne ticaret ne de alışveriş Allah ’ı anmaktan, namazı kılmaktan, zekÂtı vermekten alıkoyabilir” ayetlerini nasıl anlamalıyız?Cenab-ı Hak şoyle buyuruyor:
“Allah ’ın adını anmak icin O ’nun iradesiyle inşÃ‚ edilen mÂbedlerde sabah akşam CenÂb-ı Hakk ’ı tesbih eden adamlar vardır. Onları ne ticaret ne de alışveriş Allah ’ı anmaktan, namazı kılmaktan, zekÂtı vermekten alıkoyabilir.” (Nûr sûresi, 36, 37)
ALLAH ’IN OVDUĞU İNSANLAR Âyet-i kerîmede Allah TeÂl ’ya ibadet edilen cÂmi ve mescidlere onem verilmesi, oraların korunup gozetilmesi, temizlenip bakılması, oranın yuceliğine yakışmayan alışveriş gibi, gereksiz konuşmalar gibi davranışların bu mubarek yerlerde yapılmaması, kokusu başkalarını rahatsız eden bir şey yendiği zaman cÂmilere gidilmemesi emredilmektedir. Âyet-i kerîmede temas edilen ikinci husus da bu mubarek yerlerin namaz vakitlerinde oraya gidilip icinde ibadet edilmek suretiyle her zaman canlı tutulması, dunya malının ve meşgalesinin insanı Allah ’ı anmaktan ve O ’na ibadet etmekten alıkoymamasıdır. Âyetin konumuzla ilgili yonu, bu mÂbedlerde CenÂb-ı Hakk ’ın sabah akşam yani butun gun anılmasıdır.
Kendilerini Allah TeÂl ’nın ovduğu bu iyi insanlar, namazlarıyla sadece mescidleri değil, bir kısım ibadetlerini evlerinde yapmak suretiyle aynı zamanda oraları da canlı ve diri tutan, boylece yuvalarını kabristan olmaktan kurtaran kimselerdir.
Kaynak: Riyazus Salihin, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan