Bakara Suresi 44. ayeti ne anlatıyor? Bakara Suresi 44. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...Bakara Suresi 44. Ayetinin Arapcası:اَتَأْمُرُونَ النَّاسَ بِالْبِرِّ وَتَنْسَوْنَ اَنْفُسَكُمْ وَاَنْتُمْ تَتْلُونَ الْكِتَابَۜ اَفَلَا تَعْقِلُونَ
Bakara Suresi 44. Ayetinin Meali (Anlamı):Siz insanlara iyilik yapmayı emredip kendinizi unutuyor musunuz? Halbuki ilÂhî kitabı da okuyup duruyorsunuz. Hic aklınızı calıştırmıyor musunuz?
Bakara Suresi 44. Ayetinin Tefsiri:Âyet-i kerîmenin nuzûl sebebi ile alakÂlı şu rivayetler vardır: Peygamberimiz zamanında Medine ’deki yahudi Âlimlerinden bazıları, kendilerine gizlice gelip: “Muhammed hakkında ne dersin?” diye soranlara: “Doğrudur, haktır” derler, Resulullah ’a uymalarını emrederlerdi. Fakat kendileri, emirleri altında bulunanlardan ellerine gecmekte olan hediye ve vergilerden mahrum kalmak endişesiyle ona uyma arzularını acıklamazlardı. (Fahreddin er-RÂzî, MefÂtîhu ’l-gayb, III, 43) Bazıları da insanlara: “Allah ’a itaat edin, O ’ndan korkun ve iyilik yapın” diye oğutler, fakat kendileri buna aykırı davranırlardı. Onların bu yanlış ve carpık davranışlarını ayıplamak uzere bu Âyet-i kerîme inmiştir. (Taberî, CÂmi‘u ’l-beyÂn, I, 368)
İniş sebebi bu şekilde olmakla birlikte Âyet-i kerîme, kendini unutup ihmal ederek insanlara iyiliği ve doğruyu emretmeye calışan herkesi şumûlune almaktadır. Âyet-i kerîmede “iyiliği emretmek” değil, başkalarına iyiliği emrederken kendini ihmal etmek ve soylediklerine ters duşmek yasaklanmakta ve bunun akılla bağdaşmayacak bir tutum olduğu bildirilmektedir. Cunku:
- İyiliği emretmek ve kotuluğu yasaklamaktan maksat, doğru olanı gostermek suretiyle başkalarını bundan istifade ettirmektir. Halbuki başkasını irşad edip de kendisini unutmak ve kendisini iyilikten, irşattan mahrum etmek, başkalarını selamete cıkarmaya calışıp kendini ateşe atmak demektir. Bu, selîm aklın kabul etmeyeceği celişkili bir durumdur.
- Bir kimsenin, insanlara ders ve oğut vererek ilmini ortaya koyup da, kendi soylediğini bizzat kendisinin dinlememesi, soylediklerini fiilen yalanlamak mÂnasına gelir. Bu, celişkili bir durum olduğundan, insanları bir taraftan aydınlatmak isterken, diğer taraftan onların sapmasına, mÂsiyete duşmesine ve dini emirlerini hafife almasına sebep teşkil edebilir.
- Soylenen sozun ve verilen nasihatin bir kıymeti ve kalplerde bir tesirinin olması arzu edilir. Boşu boşuna konuşmak, emir vermek ve gevezelik etmek akla uygun bir iş değildir. Kişinin verdiği emir ve oğudun tersini yapması, onun kıymetini azaltmaya ve herkesi ondan nefret ettirmeye sebep teşkil eder. Daha acıkcası bu, bindiği dalı kesmek ve oturduğu evi yıkmaktır. Bundan daha buyuk akılsızlık ve budalalık olmaz. (Fahreddin er-RÂzî, MefÂtîhu ’l-gayb, III, 44)
Peygamber Efendimiz, bu hususta şu ibretli hÂdiseyi haber vermektedir:
“Kıyamet gunu bir adam getirilir ve cehenneme atılır. Bağırsakları karnından dışarı cıkar ve onlarla birlikte değirmen donduren merkeb gibi doner durur. Cehennem halkı onun başına toplanır ve:
«–Yahu sen dunyadayken iyiliği emredip kotulukten sakındırmaz mıydın?» diye sorarlar. O da:
«–Evet, iyiliği emrederdim, fakat kendim yapmazdım, kotuluklerden sakındırırdım, fakat kendim yapardım» der.” (Muslim, Zuhd 51; BuhÂrî, Bed ’u ’l-halk 10)
Yine Resûlullah (s.a.s.) Mirac gecesindeki bir muşÃ‚hedesini şoyle nakleder: “İsr gecesi dudakları ateşten makaslarla kesilen bir grup insan gordum. «Ey CebrÂil! Bunlar kimdir» diye sordum. «İlÂhî kitabı okuyup başkalarına iyiliği emrettikleri halde kendilerini unutan dunya ehli hatiplerdir» buyurdu.” (Ahmed b. Hanbel, Musned, III, 120, 231, 239)
Allah TeÂl ’ya verilen kulluk sozunu layıkıyla yerine getirebilmenin zor bir iş olduğu anlaşılmaktadır. Bunu başarmanın yolunu gostermek uzere buyruluyor ki:
Bakara Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
Bakara Suresi 44. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan