
“Sabah akşam Rablerine dua ederek O ’nun rızasını kazanmaya calışanlarla beraber sıkıntılara karşı dayan. Gozlerini onlardan ayırma” ayetini nasıl anlamalıyız?Cenab-ı Hak, Kehf sûresi 28. ayetinde buyuruyor:
“Sabah akşam Rablerine dua ederek O ’nun rızasını kazanmaya calışanlarla beraber sıkıntılara karşı dayan. Gozlerini onlardan ayırma.” (Kehf sûresi, 28)
Peygamber Efendimiz ’in fakir ve kimsesiz Muslumanlarla beraber oturup kalkması, Mekke ’nin kendini beğenmiş zenginlerinin canını sıkıyordu. Onlara gore fakirler ayrı bir sınıftı. Boyle olduğu icin de herkesin kendine denk olanlarla beraber oturup kalkması gerektiğini duşunuyorlardı.
Bu muşrikler bazı konuları goruşmek uzere Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem ’in yanına geldiklerinde, HabbÂb İbni Eret, Suheyb-i Rûmî ve BilÂl-i Habeşî gibi kolelerin ve diğer yoksulların, en azından kendileri gidene kadar dışarı cıkmalarını istediler. Bunun uzerine, yukarıdaki Âyet-i kerîme nÂzil oldu. Allah TeÂlÂ, Resûl-i Ekrem ’ine hitÂben, sen o adamların dediklerine bakma. Sabah akşam sadece Rablerinin rızÂsını kazanmak icin ibadet edip duran o yoksul, ama samimi muslumanları, kÂfirlerin sozune bakarak yanından kovma. Allah ’ın kendilerinden rÂzı olduğu insanlar bu yoksul ve kimsesiz mu ’minlerdir. Sen hep onlarla birlikte olmaya bak. Malına, mulkune guvenip şımaran o adamları kazanmak pahasına da olsa, fakir Muslumanları gucendirme, buyurdu.
Kaynak: Riyazus Salihin, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan