
Bakara Suresi 4. ayeti ne anlatıyor? Bakara Suresi 4. ayetinin meali, Arapcası, anlamı ve tefsiri...Bakara Suresi 4. Ayetinin Arapcası:وَالَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَٓا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَۚ وَبِالْاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَۜ
Bakara Suresi 4. Ayetinin Meali (Anlamı):Yine onlar, hem sana indirilene hem de senden once indirilenlere iman ederler. Âhiret gunune ise yakînen inanırlar.
Bakara Suresi 4. Ayetinin Tefsiri:Hz. Âdem ’den son peygamber Hz. Muhammed (s.a.s.) Efendimiz ’e kadar butun peygamberler insanlara aynı dini tebliğ etmiş, sahife veya kitap halinde onlara gelen vahiyler de aynı dinin esaslarını haber vermişlerdir. İlÂhî risÂlet ve vahiy, tarihî akış icerisinde birbirinden kopuk bir vaziyette değil, birbirini tasdik ve tasvip ederek gelmiştir. İnsan hayatı, kultur ve medeniyeti geliştikce Allah TeÂl yeni peygamberler ve yeni dinler gondermiş, onceki ummetlerin ihtiyaclarını karşılamaya yonelik amelî hukumlerden bazılarını yenilemiştir. Nihayetinde yegane din olan İslÂm, Peygamberimiz ve Kur ’an ile son şeklini alarak tamamlanmıştır. Bu bakımdan biz, “Allah ’ın peygamberleri arasında hicbir ayırım yapmayız” (Bakara 2/285) dustûrunca hepsine inanırız.
“Sana indirilen”den maksad, bu ayetin indiği zamana kadar gelen ve daha sonra gelecek olan kısımlarıyla birlikte Kur ’Ân ’ın tamamı ve Peygamberimizin Kur ’an ’ın beyÂnı sadedinde ortaya cıkan sunnetidir. Mu ’minlerin buna tafsilatlı olarak inanması, emir ve nehiylerini oğrenerek gereğince amel etmesi gerekir. “Senden once indirilen”den maksad ise, onceki peygamberlere indirilen ilÂhî vahiyler ve kitaplardır. Bu kitaplara da icmÂlî yani bir butun halinde iman etmek farzdır. Allah TeÂlÂ, bizi onceki kitaplarda bulunan hukumlerle mes ’ûl tutmadığından onları tafsilatlı olarak bilmemiz gerekli değildir.
Ayetin dikkat cektiği onemli hususlardan biri de şudur: İnsanlığın doğru hayat tarzını oğrenip yaşamaları icin vahye dayanan bilgi bir zarurettir. Bu bilgi herkese tek tek değil, sadece Allah ’ın insanlar arasından sectiği peygamberlere indirilmiştir. Dolayısıyla istikamet uzere bir hayat surmenin yolu, ancak o peygamberlere indirilen kitaplardan oğrenilebilir. Bugune kadar tahrif edilmeden gelmiş Kur ’an ’dan başka ilÂhî kitap bulunmadığından, boyle bir hayatın yegÂne muracaat kaynağı odur. O halde doğru yolu bulmak isteyenler, Kur ’an ’a inanmak ve ona tabi olmak mecburiyetindedirler.
Muttakilerin beşinci vasfı, Âhiret gunune yakînen, yani şeksiz, tereddutsuz inanmalarıdır. Onlar, bir gun bu fanî dunyanın sona ereceğine, insanların hesap vermek uzere yeniden diriltileceğine, insanların amellerine gore cennet veya cehenneme gideceğine hic şupheye yer bırakmayacak şekilde kesin bir imanla inanırlar.
الْاٰخِرَةُ (Âhiret), “birinciden sonra gelen” mÂnasındadır. Birinci hayat dunya olup, Âhiret ondan sonra gelmektedir. “Âhiret yurduna gelince, işte gercek hayat odur” (Ankebût 29/64) ayetinde “Âhiret”, ebedi kalınacak diyarın bir sıfatı olarak kullanılmıştır. Onun, yarını olmayan “son gun” mÂnası da vardır.
“Yakîn ve îykan”, bir şeyi kesin ve sağlam bilmek demektir. Araştırma ve gerekli delillerden hareketle her turlu şuphe, ihtimal ve tereddutten uzak olarak bir şeye tam inanmaktır. Yakînin; bilme, gorme ve hakikatine erme şeklinde uc derecesi vardır. Cennete girileceğini bilmemiz “ilme ’l-yakîn”, cenneti gormemiz “ayne ’l-yakîn”, Allah ’ın izniyle cennete girip nimetlerinden istifade etmemiz ise “hakka ’l-yakîn”dir. (RÂgıb el-IsfahÂnî, el-MufredÂt, “yakîn” md.)
Âhirete iman, ona hazırlanmayı gerektirir. Hesabın, sevap ve cezanın varlığına yakînî iman, kişiyi azaptan ve hazin akıbetten korunmaya ve nimetlere erdirecek hayırlı ameller yapmaya sevkeder. Kısacık omrunu luzumsuz uğraşlardan arındırarak, onu en anlamlı ve en kazanclı bir şekilde değerlendirmeye yonlendirir. Âhirete iman, insanların dindarca yaşamalarının ve sıhhatli bir dunya duzeni kurmalarının temel unsurlarından biridir. Dunya gelip gecici, Âhiret ise ebedîdir. Dunyada kesintisiz bir saadet ve mutluluk aramak boşunadır. Esas saadet nihayetsiz olan Âhiret saadetidir. Kul, o saadete erişmenin yollarını bulmalıdır. Fani dunyaya ve boş hayallere aldanmamalıdır:
Bakara Suresi tefsiri icin tıklayınız...
Kaynak: Omer Celik Tefsiri
Bakara Suresi 4. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler icin tıklayınız...
İslam ve İhsan