Kur ’an ’da giyinme ile ilgili ayetler.Giyim ve kuşam hakkında ayet-i kerimeler.
“Ey Âdemoğulları! Size ayıp yerlerinizi ortecek giysi, suslenecek elbise yarattık. Takv elbisesi, işte o daha hayırlıdır.” (A ’raf sûresi, 26)
CenÂb-ı Hak, Âdem ile Havva ’yı cennetten yer yuzune cıplak olarak indirdi. Her doğan cocuk da dunyaya cıplak olarak gelir. Allah TeÂlÂ, insanlara giyinip kuşanıp suslenecek elbiseler ihsan etti. Boylece insanlar elbise sayesinde hem soğuk ve sıcaktan hem de cıplaklığın getireceği kotuluklerden korunmaya, başkalarının gormesi cÂiz olmayan yerlerini ortmeye, hatta suslenmeye imkÂn buldular. Giyinmek, insanlık tarihinin başlangıcından itibaren medenî olmanın bir gereği sayıldı. Âyet-i kerîmedeki “takv elbisesi”nden maksat, Allah ’a karşı saygı ve sevgi duyma, hay hissine sahip olma, maddî, mÂnevî her ceşit ayıp ve cirkinlikten korunma halidir. Bu duygulara sahip olanlar hicbir imkÂn bulamasalar dahi, ortulmesi zaruri olan yerlerini mutlaka orterler. Fakat takv duygusuna sahip olmayanlar, Allah ’ın emir ve yasaklarına gerektiği şekil ve olcude saygı gostermeyenler ne kadar giyinseler bile gunahlara dalmaktan kurtulamazlar. Allah ’a saygılı olanlar elbisenin ayıpları ve ortulmesi emredilen yerleri kapatmanın aracı olduğunu bilirler. Guzelce giyinmenin goze ve gonle hoş gelmeyen cirkinliklerden, maddî manevî hastalıklardan insanı koruduğunu, duşmandan sakınmanın, kotu bakışlara hedef olmaktan kurtulmanın vasıtası olduğunu da idrak ederler. Onlar, giyinip kapanmanın şehvetin uyanmasını veya nefretin ayaklanmasını onlediğini duşunme gucune sahiptirler. Butun ilÂhî dinler bu hedefleri gercekleştirmek icin inananlara ortunmeyi emreder. Peygamberleri ve onlarla birlikte dinleri insanlara gonderen CenÂb-ı Hak, elbiseyi kibrin, gururun, şehvetin ve servetin, başkalarına ustunluk taslamanın vasıtası olarak kullanmayı da ayıplar ve yasaklar. Anılan yanlışlara duşmemek ise takv ehli iyi bir mu ’min olmak sayesinde gercekleşebilir. İşte bu sebeple, Âyet-i kerîmede vucudumuza giymemiz gereken elbise ile kalbimize giydirmemiz gereken takv elbisesi bir arada anılmıştır.
“Sizi sıcaktan koruyacak elbiseler ve savaşta koruyacak zırhlar yarattı.” (Nahl sûresi, 81)
Elbisenin yaratılışındaki hikmetlerden biri de, insanı sıcak ve soğuktan korumasıdır. CenÂb-ı Hak, Âyet-i kerîmede elbisenin sıcaktan koruma ozelliğini belirterek, dolayısıyla soğuktan koruma ozelliğini de kastetmiştir. Cunku soğuktan korunmak sıcaktan korunmaktan daha onceliklidir. Fakat sıcak bir iklimde yaşayan insanlar icin sıcaktan korunmak daha onemlidir.
Savaş, insanın hayatını tehdit eden unsurların başında gelir. Bu sebeple savaşta kişinin canını koruması ve bunun icin gerekli tedbirleri alması onemli gorevleri arasında yer alır. Allah TeÂlÂ, savaş anında duşmanın silahlarına karşı korunmaları icin insanlara zırh, kalkan veya bugunun silahlarına karşı korunmak uzere geliştirilmiş ceşitli vasıtalar ihsan etmiştir. Bunların keşif ve icadını nasip eden Cenab-ı Hak ’tır. Muslumanlar, duşmana karşı yapacakları cihadda bu yondeki en ileri teknolojiyi geliştirip kullanmak zorundadırlar. Aksi takdirde, duşmana karşı tedbirsiz hareket etmiş olurlar ki, bu dinimizde cÂiz gorulmemiştir. Soğuktan ve sıcaktan korunmak nasıl bir zaruretse, savaş anında duşmandan korunmak da aynı şekilde bir zarurettir.
Kaynak: Riyazus Salihin, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan