
İlim ne demektir? İlim kelimesi Kur ’an ’da kac defa gecer? Allah ’ın ilim sıfatı ile ilgili ayetler.İlim, Allah ’a nisbet edilen subûtî sıfatlardan biridir.
ALLAH HER ŞEYİ BİLENDİR İlÂhî bir sıfat olarak ilim, “Allah ’ın gerek duyular Âlemine gerekse duyu otesine ait butun nesne ve olayları bilmesi” diye tanımlanabilir.
İlim Kur ’Ân-ı Kerîm ’in yaklaşık 380 Âyetinde isim, muhtelif fiil sîgaları ve sıfat (Âlim, alîm, allÂm, a‘lem) şeklinde Allah ’a nisbet edilmiştir.
İLİM SIFATI İLE İLGİLİ AYETLER Yeryuzunde ne varsa hepsini sizin icin yaratan, sonra semÂya yonelip onları yedi kat gok olarak tastamam tanzîm eden O ’dur. O, her şeyi hakkıyle bilendir. (Bakara suresi, 29. Ayet)
***
Allah: “Ey Âdem, bunların isimlerini onlara soyle” dedi. Âdem isimleri onlara bildirince, Hak TeÂlÂ: “Size, «Goklerin ve yerin gaybını ben bilirim; ayrıca sizin acıkladığınızı da gizlediğinizi de bilirim» dememiş miydim?” buyurdu. (Bakara suresi, 33. Ayet)
***
Kadınları boşadığınızda, onlar da bekleme suresini tamamladıklarında ya onları yanınızda guzellikle tutun veya kendilerinden tatlılıkla ayrılın. Sırf kendilerine haksızlık etmek ve zarar vermek icin onları nikÂh altında tutmayın. Boyle davranan, sadece kendine yazık etmiş olur. Sakın Allah ’ın Âyetleriyle eğlenmeye kalkmayın. Allah ’ın uzerinizdeki nimetlerini ve size oğut vermek icin indirdiği kitabı ve hikmeti duşunun. Allah ’a karşı gelmekten sakının ve iyi bilin ki Allah, her şeyi hakkiyle bilmektedir. (Bakara suresi, 231. Ayet)
***
Allah ki, O ’ndan başka hicbir ilÂh yoktur. O, ebedî diridir. Varlığı kendinden olup butun kÂinatı yonetendir. O ’nu ne bir uyuklama ne de bir uyku yakalayabilir. Goklerde ve yerde ne varsa hepsi O ’nundur. İzni olmadan O ’nun huzurunda kim kalkıp da şefaat edebilir? O, kullarının geleceğini de bilir, gecmişini de. Kullar ise, dilediği dışında O ’nun ilminden hicbir şeyi kavrayamazlar. O ’nun kursusu, gokleri ve yeri kuşatmıştır. Dolayısıyla her ikisini de koruyup gozetmek O ’na asla ağır gelmez. En yuce ve en buyuk yalnız O ’dur. (Bakara suresi, 255. Ayet)
***
Ey iman edenler! Belli bir vÂde ile birbirinizden borc alıp verdiğiniz zaman onu hemen yazın. İcinizden biri onu doğru bir şekilde yazsın. Yazmayı bilenler, kendisine Allah ’ın oğrettiği şekilde yazmaktan cekinmesin de yazsın. Borclanan kimse de, borcunu soyleyip yazdırsın. Rabbi olan Allah ’tan korksun da ondan en kucuk bir şey eksiltmesin. Eğer borclu yarım akıllı veya kucukse yahut bizzat yazdırmaya guc yetiremiyorsa, o takdirde velîsi doğru bir şekilde yazdırsın. İcinizden iki erkeği de bu anlaşmaya şÃ‚hit tutun. İki erkek bulunmazsa o takdirde şÃ‚hitliğini kabul edeceğiniz kimselerden bir erkekle, biri yanılırsa diğerinin ona hatırlatabilmesi icin iki kadın şÃ‚hit olsun. ŞÃ‚hitler, cağrıldıkları zaman şÃ‚hitlik yapmaktan kacınmasınlar. Az olsun, cok olsun borcları vÂdesiyle birlikte yazmaktan uşenmeyin. Boyle yapmanız, Allah katında adÂlete daha uygun, borcu ispat etmeniz icin daha sağlam ve şupheye duşmemeniz icin daha elverişli bir yoldur. Ancak aranızda hemen o anda hazır mallar uzerinde yapacağınız peşin alışveriş olursa, bu takdirde yazmamanızda size bir gunah yoktur. Fakat yine de alışverişlerinizi şÃ‚hit huzurunda yapmanız daha iyidir. Ancak ne yazana ne de şÃ‚hitlik yapana bir zarar verilmemelidir. ŞÃ‚yet onlara bir zarar verirseniz, şuphesiz bu sizin icin gunah olur. Allah ’a karşı gelmekten sakının! Allah size ihtiyac duyduğunuz butun hukumleri ve her işte uymanız gereken yolu oğretmektedir. Allah, her şeyi hakkiyle bilendir. (Bakara suresi, 282. Ayet)
***
De ki: “İcinizdekini gizleseniz de acığa vursanız da Allah onu bilir. O, goklerde ve yerde olan her şeyi bilir. Allah ’ın her şeye gucu yeter. (Al-i İmran suresi, 29. Ayet)
***
Allah ’ın size olan nimetlerini ve “İşittik ve itaat ettik!” diyerek verdiğiniz kesin ve bağlayıcı sozu hic hatırınızdan cıkarmayın. Allah ’a karşı gelmekten sakının. Şuphesiz Allah, sînelerde gizli tutulan butun sırları hakkiyle bilir. (Maide suresi, 7. Ayet)
***
Peygamberin vazîfesi sadece tebliğ etmektir. Allah acığa vurduğunuz şeyleri de, gizlediğiniz şeyleri de bilir. (Maide suresi, 99. Ayet)
***
O, goklerde ve yerde ibÂdete lÂyık tek Allah ’tır. O sizin gizlinizi de acığa vurduğunuzu da bilir; yine hayır veya şer ne kazandığınızı da bilir. (Enam suresi, 3. Ayet)
***
Gaybın anahtarları Allah ’ın yanındadır; başkası onları bilemez. Karada ve denizde ne varsa hepsini O bilir. O ’nun bilgisi dışında dalından bir yaprak bile duşmez. O, yerin karanlıkları icindeki bir tek dÂneyi, yaş ve kuru ne varsa her şeyi bilir. Butun bunlar, gerceği tum netliği ile gosteren apacık bir kitapta yer almaktadır. (Enam suresi, 59. Ayet)
***
Gokleri ve yeri gercek bir gÂye ve hikmet ile yerli yerince yaratan O ’dur. “Ol!” dediği gun her şey birden oluverir. O ’nun sozu gercektir. Sûra uflendiği gun de butun varlık ve mutlak hÂkimiyet O ’nundur. O, duyuların kapsam alanı dışında kalanları da kapsam alanına girenleri de bilir. O, her hukmu ve işi sağlam ve hikmetli olandır ve her şeyden haberdÂrdır. (Enam suresi, 73. Ayet)
***
Şu hÂle bakın, onlar sırf iclerindekini Peygamber ’den gizlemek icin yan cizer, goğuslerini eğip bukerler. Dikkat edin! Onlar ortulerine burundukleri zaman bile Allah onların gizlediklerini de acığa vurduklarını da bilir. Cunku O, sînelerde saklı tutulan butun gizlilikleri hakkiyle bilendir. (Hud suresi, 5. Ayet)
***
Allah, her dişinin neye gebe olduğunu, rahimlerin neyi eksiltip neyi artıracağını bilir. O ’nun katında her şey bir olcu iledir. (Rad suresi, 8. Ayet)
***
O, duyular otesini de, duyuların algı sahasına gireni de hakkiyle bilendir. O, ululardan ulu, yucelerden yucedir. (Rad suresi, 9. Ayet)
***
Allah ’ın ilmine gore sizden birinin niyet ve sozlerini gizlemesiyle onu acığa vurması, yine icinizden birinin gecenin karanlıkları icinde saklanmasıyla gupegunduz ortalıkta gezip dolaşması arasında hicbir fark yoktur. (Rad suresi, 10. Ayet)
***
Rabbimiz! Hic şuphesiz sen, bizim gizlediğimizi de bilirsin, acığa vurduğumuzu da. Cunku yerde olsun, gokte olsun hicbir şey Allah ’a gizli kalmaz! (İbrahim suresi, 38. Ayet)
***
Allah, sizin gizlice yaptıklarınızı da bilir, acıkca yaptıklarınızı da. (Nahl suresi, 19. Ayet)
***
Şuphe yok ki Allah onların gizlediklerini de acığa vurduklarını da kesinlikle bilir. O, buyuklenip duran kimseleri asla sevmez. (Nahl suresi, 23. Ayet)
***
Sen sozu acıktan soylemiş olsan da gizli soylemiş olsan da Allah icin birdir; cunku O gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilir. (Taha suresi, 7. Ayet)
***
Şuphesiz sizin ilÂhınız ancak Allah ’tır. O ’ndan başka hicbir ilÂh yoktur. O ’nun ilmi her şeyi kuşatmıştır. (Taha suresi, 98. Ayet)
***
Şuphesiz Allah, acıktan soylediklerinizi bildiği gibi, gizlice soylediklerinizi de bilir. (Enbiya suresi, 110. Ayet)
***
Bilmez misin ki, Allah gokte ve yerde ne varsa, her ne olup bitiyorsa hepsini cok iyi bilmektedir. Bunların hepsi bir kitapta yazılıdır. Şuphesiz bunları bilmek, Allah icin pek kolaydır. (Hac suresi, 70. Ayet)
***
Allah, onların geleceğini de bilir, gecmişini de. Butun işler neticede Allah ’a doner ve O neye hukmederse o olur. (Hac suresi, 76. Ayet)
***
Allah asla cocuk edinmemiştir. O ’nunla birlikte başka bir ilÂh da yoktur. Eğer olsaydı, o takdirde her bir ilÂh kendi yarattıklarını yanına alır ve mutlaka biri diğerine ustunluk kurmaya calışırdı. Allah, onların uydurduğu noksan sıfatlardan munezzehtir. (Muminun suresi, 91. Ayet)
***
Doğrusu Rabbin onların goğuslerinde gizlediklerini de, acığa vurduklarını da bilir. (Kasas suresi, 69. Ayet)
***
Rasûlum! Sana kitaptan ne vahyediliyorsa onu okuyup başkalarına da anlat. Namazı da dosdoğru kıl! Cunku butun şartlarına riÂyet edilerek hakkiyle kılınan namaz, insanı her turlu hayasızlıktan, dînin ve aklın kabul etmediği şeylerden alıkoyar. Allah ’ı zikretmek ise en buyuk ibÂdettir. Allah, butun yaptıklarınızı bilir. (Ankebut suresi, 45. Ayet)
***
De ki: “Benimle sizin aranızda şÃ‚hit olarak Allah yeter. O goklerde ve yerde ne varsa hepsini bilir. BÂtıla inanıp Allah ’ı inkÂr edenler yok mu, gercekten zarara uğrayıp kendilerini helÂke surukleyenler işte onlardır.” (Ankebut suresi, 52. Ayet)
***
Her kim de inkÂrda diretirse, sakın onun kufru seni uzmesin. Neticede hepsinin donuşu bizedir ve yaptıklarının sonuclarını onlara haber vereceğiz. Şuphesiz Allah, goğuslerde saklı tutulan en gizli niyet ve duşunceleri bile cok iyi bilir. (Lokman suresi, 23. Ayet)
***
KıyÂmetin ne zaman kopacağının bilgisi yalnız Allah ’ın katındadır. Yağmuru O indirir. Rahîmlerde olanı da O bilir. Hic kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Hic kimse nerede oleceğini de bilemez. Şuphesiz, her şeyi hakkiyle bilen, her şeyden hakkiyle haberdÂr olan yalnız Allah ’tır. (Lokman suresi, 34. Ayet)
***
İşte bu, duyuların otesinde kalanı da duyuların algı sahasına gireni de bilen, kudreti dÂim ustun gelen, engin rahmeti her şeyi kuşatmış olan Allah ’tır. (Secde suresi, 6. Ayet)
***
O, yere ne giriyor ve oradan ne cıkıyorsa, gokten ne iniyor ve oraya ne yukseliyorsa hepsini bilir. O, pek merhametlidir, cok bağışlayıcıdır. (Sebe suresi, 2. Ayet)
***
Şuphesiz Allah, goklerin ve yerin butun gizliliklerini bilendir. Doğrusu O, goğuslerde saklı bulunan butun gizli duşunce, niyet ve inancları da hakkiyle bilir. (Fatır suresi, 38. Ayet)
***
Eğer inkÂr ederseniz, bu sizin aleyhinizedir; cunku Allah ’ın sizin hicbir şeyinize ihtiyacı yoktur. Fakat O, kullarının inkÂrına da rÂzı olmaz. ŞÃ‚yet inanıp şukrederseniz, bu davranışınızdan hoşnut olur. Hicbir gunahkÂr başkasının gunahını yuklenmez ve başkasının gunahıyla yargılanmaz. Sonunda donuşunuz Rabbinizin huzuruna olacak ve o size yaptıklarınızı bir bir haber verecektir. Şuphesiz O, goğuslerde saklı tutulan butun gizlilikleri hakkiyle bilmektedir. (Zumer suresi, 7. Ayet)
***
De ki: “Ey gokleri ve yeri yoktan yaratan, duyuların otesinde kalanları da duyuların algı sahasına girenleri de hakkiyle bilen Allahım! Anlaşmazlığa duştukleri şeyler hakkında kullarının arasında hak ve adÂletle hukmunu verecek olan elbette sensin. (Beni doğru olana ulaştırmanı bekliyor, inkÂrcıları sana havÂle ediyorum.)” (Zumer suresi, 46. Ayet)
***
Allah gozlerin hÂince bakışlarını da, goğuslerin gizlediklerini de bilir. (Mumin suresi, 19. Ayet)
***
KıyÂmetin ne zaman kopacağının bilgisi sadece Allah ’a aittir. O ’nun bilgisi ve izni olmadan ne bir meyve tomurcuğundan cıkabilir, ne bir dişi hÂmile kalabilir, ne de hÂmile olan biri doğum yapabilir. O, “Nerede bana şu ortak koştuklarınız?” diye sesleneceği gun, muşrikler: “Sana acıkca soyleyelim ki icimizde senden başka boyun eğilecek bir ortağın bulunduğuna şÃ‚hitlik edecek hic kimse yoktur” diyecekler. (Fussilet suresi, 47. Ayet)
***
Goklerin ve yerin anahtarları O ’na aittir. O, dilediğine rızkı bol verir, dilediğine ise kısar ve olculu verir. Şuphesiz O, her şeyi hakkiyle bilmektedir. (Şura suresi, 12. Ayet)
***
Yoksa senin hakkında: “O, Allah adına yalan uyduruyor” mu diyorlar. Allah dilese senin kalbini de muhurler. Allah, gonderdiği Kur ’an Âyetleri ve kÂinatta uyguladığı kanunlarla bÂtılı yok eder ve gerceği ortaya cıkarıp zafere ulaştırır. Doğrusu O, goğuslerde saklı tutulan butun gizlilikleri hakkiyle bilmektedir. (Şura suresi, 24. Ayet)
***
Allah, kullarının tevbesini kabul eder, gunahları affeder ve yaptıklarınızı bilir. (Şura suresi, 25. Ayet)
***
O Evvel ’dir, Âhir ’dir, ZÂhir ’dir, BÂtın ’dır. O her şeyi hakkiyle bilir. (Hadid suresi, 3. Ayet)
***
Gokleri ve yeri altı gunde yaratan, sonra da arşa istiv eden O ’dur. O yere gireni de, ondan cıkanı da, gokten ineni de, goğe yukseleni de bilir. Nerede olursanız olun, O dÂim sizinle beraberdir. Allah, butun yaptıklarınızı hakkiyle gormektedir. (Hadid suresi, 4. Ayet)
***
O geceyi gunduze katar, gunduzu de geceye katar. O, goğuslerde saklanan butun gizlilikleri bilir. (Hadid suresi, 6. Ayet)
***
Gormez misin ki, goklerde ne var, yerde ne varsa hepsini Allah bilir? Uc kişi gizli bir goruşme icin bir araya gelecek olsa veya fısıldaşsa mutlaka dordunculeri Allah ’tır. Beş kişi bir araya gelse veya fısıldaşsa altıncıları mutlaka Allah ’tır. Bundan daha az veya daha cok sayıda kişi her nerede bir araya gelirse gelsin, ne fısıldaşırsa fısıldaşsın Allah mutlaka yanlarındadır. Sonra da Allah onlara yaptıklarını kıyÂmet gununde tek tek bildirecektir. Doğrusu Allah, her şeyi hakkiyle bilir. (Mucadele suresi, 7. Ayet)
***
O Allah ki, O ’ndan başka ilÂh yoktur! Duyuların algı sahası dışında kalan şeyleri de, duyuların algı sahasına giren şeyleri de bilir. O, RahmÂn ’dır, Rahîm ’dir. (Haşr suresi, 22. Ayet)
***
O, goklerde ve yerde ne varsa hepsini bilir. Sizin gizlediklerinizi de, acığa vurduklarınızı da bilir. Allah, goğuslerde saklı tutulan butun gizlilikleri bilir. (Teğabun suresi, 4. Ayet)
***
Başa gelen her musîbet, ancak Allah ’ın izin vermesiyledir. Kim icten ve şuurlu olarak Allah ’a iman ederse, Allah onun kalbini doğruya ve gerceği idrake acar. Allah her şeyi hakkiyle bilir. (Teğabun suresi, 11. Ayet)
***
O, duyuların otesinde bulunan şeyleri de, duyuların algı sahasına giren şeyleri de bilendir. Yine O, kudreti dÂim ustun gelen, her hukmu ve işi hikmetli ve sağlam olandır. (Teğabun suresi, 18. Ayet)
***
Soylemek istediğinizi ister icinizde gizleyin, ister acığa vurun hic fark etmez. Cunku O, goğuslerde saklanan en gizli duşunceleri bile tam olarak bilir. (Mulk suresi, 13. Ayet)
***
Yaratan yarattığını bilmez olur mu hic? İlmi her şeyin butun inceliklerine kadar nufûz eden ve her şeyden hakkiyle haberdar olan yalnız O ’dur. (Mulk suresi, 14. Ayet)
Kaynak: kuranvemeali.com
İslam ve İhsan