
Tebareke (Mulk) suresi kac ayettir? Tebareke (Mulk) suresi ne anlatıyor? Tebareke suresi Arapca, Turkce okunuşu ve meali. Mulk suresinin (Tebareke) fazileti nedir? Tebareke suresi ne zaman ve nerede indirilmiştir? Tebareke suresi Arapca oku, dinle ve Tebareke suresi hakkında bilinmesi gereken herşey…Mulk sûresi Mekke ’de nĂ‚zil olmuştur. 30 Ă‚yettir. İsmini, birinci Ă‚yette gecen اَلْمُلْكُ (mulk) kelimesinden alır. تَبَارَكَ (tebĂ‚reke) kelimesiyle başladığı icin, Tebareke Suresi diye de isimlendirilmiştir. Ayrıca sûre, kendisini okuyanları kabir azabından koruduğu yonundeki bir rivayetten hareketle اَلْوَاقِيَةُ (VĂ‚kiye: koruyucu), اَلْمُنْجِيَةُ (Munciye: kurtarıcı), اَلْمَانِعَةُ (MĂ‚ni‘a: engelelyici) ve اَلْمُجَادِلَةُ (MucĂ‚dile: savunucu) isimleriyle de anılır. Kur ’Ă‚n-ı Kerîm ’in bu sûreyle başlayan 29. cuzu, “TebĂ‚reke cuzu” olarak bilinir. Mushaf tertîbine gore 67, nuzûl sırasına gore ise 77. sûredir.
Resûlullah (s.a.s.) Mulk sûresinin faziletiyle ilgili şoyle buyurmuştur: “Kur ’Ă‚n-ı Kerîm ’de otuz Ă‚yetlik bir sûre vardır ki, okuyan kimseye şefaat eder ve onun gunahı bağışlanır. Bu sûre TebĂ‚rekellezî bi-yedihi ’l-mulk ’tur.” (Ebû DĂ‚vûd, Ramazan 10; Tirmizî, FezĂ‚ilu ’l-Kur ’an 9)
“Mulk sûresi kabir azabına karşı bir engel ve bir kurtarıcıdır, insanı kabir azabından kurtarır.” (Tirmizî, FezĂ‚ilu ’l-Kur ’an 9)
Tebareke (Mulk) suresi hakkında metnimizde sizler icin hazırladıklarımız: Tebareke (Mulk) Suresi Dinle (Fatih Collak Hocaefendi) Tebareke Suresi Arapca Oku Tebareke Suresi Turkce Okunuşu Tebareke (Mulk) Suresi Meali Tebareke Suresinin Fazileti ve Okumanın Faydaları Tebareke Suresinin Konusu Nedir? Mulk (Tebareke) Suresi ’nin Tefsiri Yasin Suresi, Amme Suresi, Fetih Suresi, Vakıa Suresi, Ayetel Kursi, Amenerrasulu ve Namaz Sureleri TEBAREKE SURESİ SURESİ ARAPCA DİNLE TAKİP ET – FATİH COLLAK HOCA (MULK SURESİ)
TEBAREKE SURESİ ARAPCA OKU Mulk (Tebareke) Suresi 1. Sayfa
Mulk (Tebareke) Suresi 2. Sayfa
Mulk (Tebareke) Suresi 3. Sayfa
TEBAREKE (MULK) SURESİ TURKCE OKU* (*Turkce okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun gorulmemektedir. Ayetler Turkce olarak arandıkları icin aramalarda cıkmak icin sitemize eklenmiştir.)
Bismillahirrahmanirrahim
1. TebĂ‚rakellezî bi yedihil mulku ve huve alĂ‚ kulli şey ’in kadîr(kadîrun).
2. Ellezî halakal mevte vel hayĂ‚te li yebluvekum eyyukum ahsenu amelĂ‚(amelen), ve huvel azî zul gafûr(gafûru).
3. Ellezî halaka seb'a semĂ‚vĂ‚tin tibĂ‚kĂ‚(tibĂ‚kan), mĂ‚ terĂ‚ fî halkır rahmĂ‚ni min tefĂ‚vut(tefĂ‚vutin), ferciıl basara hel terĂ‚ min futûr(futûrin).
4. Summerciıl basara kerrateyni yenkalib ileykel basaru hĂ‚sien ve huve hasîr(hasîrun).
5. Ve lekad zeyyennĂ‚s semĂ‚ed dunyĂ‚ bi mesĂ‚bîha ve cealnĂ‚hĂ‚ rucûmen liş şeyĂ‚tîni ve a ’tednĂ‚ lehum azĂ‚bes saîr(saîri).
6. Ve lillezîne keferû bi rabbihim azĂ‚bu cehennem(cehenneme), ve bi ’sel masîr(masîru).
7. İzĂ‚ ulkû fîhĂ‚ semiû lehĂ‚ şehîkan ve hiye tefûr(tefûru).
8. TekĂ‚du temeyyezu minel gayz(gayzi), kullemĂ‚ ulkıye fîhĂ‚ fevcun seelehum hazenetuhĂ‚ e lem ye ’tikum nezîr(nezîrun).
9. KĂ‚lû belĂ‚ kad cĂ‚enĂ‚ nezîrun fe kezzebnĂ‚ ve kulnĂ‚ mĂ‚ nezzelallĂ‚hu min şey-in in entum illĂ‚ fî dalĂ‚lin kebîr(kebîrin).
10. Ve kĂ‚lû lev kunnĂ‚ nesmeu ev na'kılu mĂ‚ kunnĂ‚ fî ashĂ‚bis saîr(saîri).
11. Fa ’terefû bi zenbihim, fe suhkan li ashĂ‚bis saîr(saîri).
12. İnnellezîne yahşevne rabbehum bil gaybi lehum magfiratun ve ecrun kebîr(kebîrun).
13. Ve esirrû kavlekum evicherû bihî, innehu alîmun bi zĂ‚tis sudûr(sudûri).
14. E lĂ‚ ya ’lemu men halaka, ve huvel latîful habîr(habîru).
15. Huvellezî ceale lekumul arda zelûlen femşû fî menĂ‚kibihĂ‚ ve kulû min rızkıhî, ve ileyhin nuşûr(nuşûru).
16. E emintum men fîs semĂ‚i en yahsife bikumul arda fe izĂ‚ hiye temûr(temûru).
17. Em emintum men fîs semĂ‚i en yursile aleykum hĂ‚sıbĂ‚(hĂ‚siben) fe se ta ’lemûne keyfe nezîr(nezîri).
18. Ve lekad kezzebellezîne min kablihim fe keyfe kĂ‚ne nekîr(nekîri).
19. E ve lem yerav ilĂ‚t tayri fevkahum sĂ‚ffĂ‚tin ve yakbıdne, mĂ‚ yumsikuhunne illĂ‚r rahmĂ‚n(rahmĂ‚nu), innehu bi kulli şey ’in basîr(basîrun).
20. Em men hĂ‚zĂ‚llezî huve cundun lekum yansurukum min dûnir rahmĂ‚n(rahmĂ‚ni), inil kĂ‚firûne illĂ‚ fî gurûr(gurûrın).
21. Em men hĂ‚zĂ‚llezî yerzukukum in emseke rızkahu, bel leccû fî utuvvin ve nufûr(nufûrın).
22. E fe men yemşî mukibben alĂ‚ vechihî ehdĂ‚ em men yemşî seviyyen alĂ‚ sırĂ‚tın mustakîm(mustakîmin).
23. Kul huvellezî enşeekum ve ceale lekumus sem ’a vel ebsĂ‚ra vel ef ’idete, kalîlen mĂ‚ teşkurûn(teşkurûne).
24. Kul huvellezî zeraekum fîl ardı ve ileyhi tuhşerûn(tuhşerûne).
25. Ve yekûlûne metĂ‚ hĂ‚zĂ‚l va ’du in kuntum sĂ‚dikîn(sĂ‚dikîne).
26. Kul innemĂ‚l ilmu indallĂ‚hi ve innemĂ‚ ene nezîrun mubîn(mubînun).
27. Fe lemmĂ‚ raevhu zulfeten sîet vucûhullezîne keferû ve kîle hĂ‚zĂ‚llezî kuntum bihî teddeûn(teddeûne).
28. Kul e raeytum in ehlekeniyallĂ‚hu ve men maıye ev rahımenĂ‚ fe men yucîrul kĂ‚firîne min azĂ‚bin elîm(elîmin).
29. Kul huver rahmĂ‚nu Ă‚mennĂ‚ bihî ve aleyhi tevekkelnĂ‚, fe se ta ’lemûne men huve fî dalĂ‚lin mubîn(mubînin).
30. Kul e raeytum in asbaha mĂ‚ukum gavran fe men ye ’tîkum bi mĂ‚in maîn(maînin).
MULK SURESİ (TEBAREKE) MEALİ RahmĂ‚n ve Rahîm Allah ’ın adıyla
1. KĂ‚inatın mutlak mulkiyeti ve hĂ‚kimiyeti elinde bulunan Allah yuceler yucesi, butun iyilik ve bereketlerin kaynağıdır. O ’nun her şeye gucu yeter.
2. O ki, hanginizin daha guzel işler yapacağını denemek icin olumu ve hayatı yarattı. Kudreti dĂ‚imĂ‚ ustun gelen ve gunahları cok bağışlayan yalnız O ’dur.
3. Yedi kat goğu birbiriyle uyum icinde tabaka tabaka yaratan O ’dur. RahmĂ‚n ’ın yaratmasında hicbir duzensizlik goremezsin. Haydi, cevir gozunu de bak, bir kusur, bir catlaklık gorebilecek misin?
4. Sonra gozunu tekrar tekrar cevir de bak. Goz, aradığı kusuru bulamamanın ezikliği ve bitkinliği icinde sana geri donecektir.
5. Biz yere en yakın olan goğu kandillerle susledik. O kandilleri şeytanlara atılan birer mermi yaptık; onlara bir de alevli ateş azabı hazırladık.
6. Rablerini inkĂ‚r edenler icin cehennem azabı vardır. Gidilecek ne kotu bir yerdir orası!
7. Oraya atıldıklarında, cehennemin onları yutmak icin homurtu­larla nasıl icine doğru nefes alıp, uğuldaya uğuldaya kaynadı­ğını işitirler.
8. KĂ‚firlere ofkesinden neredeyse catlayacak! Her bir boluk oraya atıldıkca cehennem bekcileri onlara: “Allah ’ın azabından sakındıran bir uyarıcı size gelmemiş miydi?” diye sorarlar.
9. Şoyle cevap verirler: “Evet, bize bir uyarıcı geldi. Fakat biz onu yalanladık ve onlara: «Allah ’ın bir şey indirdiği falan yok; siz ancak buyuk bir sapıklık ve şaşkınlık icindesiniz» dedik.”
10. Sonra şoyle hayıflanırlar: “Eğer uyarılara kulak vermiş veya aklımızı kullanıp gercekler uzerinde duşunmuş olsaydık, şimdi şu cılgın alevli ateşin yoldaşları arasında bulunmazdık!”
11. Boylece gunahlarını itiraf ederler. Artık Allah ’ın rahmetinden uzak olsun o cılgın ateş mahkûmları!
12. Buna karşılık, duyu ve idrak sınırlarının otesinde bulunan Rab­lerine karşı kalpleri saygı ve urpertiyle dolu olanlara gelince, onlar icin bir bağışlanma ve buyuk bir mukĂ‚fat vardır.
13. Soylemek istediğinizi ister icinizde gizleyin, ister acığa vurun hic fark etmez. Cunku O, goğuslerde saklanan en gizli duşunceleri bile tam olarak bilir.
14. Yaratan yarattığını bilmez olur mu hic? İlmi her şeyin butun inceliklerine kadar nufûz eden ve her şeyden hakkiyle haberdar olan yalnız O ’dur.
15. O Allah ki, yeryuzunu sizin icin uysal bir binek hĂ‚line getirmiştir. Oyleyse onun omuzları uzerinde rahatca dolaşın ve Allah ’ın sizin icin hazırladığı nimetlerden faydalanın. Ama sonunda O ’nun huzurunda toplanacağınız unutmayın!
16. Gokte olan zĂ‚tın, sizi yerin dibine gecirmeyeceğinden emin mi oldunuz? Bir de bakarsınız, yer calkalanıp duruyor!
17. Yahut gokte olanın, uzerinize taş yağdıran bir kasırga gondermeyeceğinden emin mi oldunuz? Siz, benim tehdidimin nasıl bir şey olduğunu yakında bileceksiniz!
[h=6](Allah TeĂ‚lĂ‚ zaman ve mekandan munezzeh olup, ilmi ve kudretiyle her yerdedir. O ’nun hĂ‚kimiyet ve tasarrufunun dışında kalan hicbir şey yoktur. Dolayısıyla bu Ă‚yetlerde “gokteki” sozu ile CenĂ‚b-ı Hak kastedilmekle birlikte bu mecĂ‚zi bir ifadedir. Bu ifade, O ’nun yuceliğini ve kudretinin sonsuzluğunu vurgular. Allah mutlak mĂ‚nada yucedir, sonsuz ve sınırsızdır. Zaman ve mekanla kayıtlı olanlar sınırlı olduğu halde Allah TeĂ‚lĂ‚ bu sınırlamalardan pak ve uzaktır. (16. ve 17. ayetlerin tefsiri - Prof. Dr. Omer Celik Tefsiri))[/h] 18. Gercek şu ki, bunlardan oncekiler de Ă‚yetlerimi ve peygamber­lerimi yalanlamışlardı. Fakat beni inkĂ‚r etmenin Ă‚kibeti neymiş, gorduler!
19. Uzerlerinde kanatlarını aca kapaya ucan kuşları gormuyorlar mı? Onları havada tutan RahmĂ‚n ’dan başkası değildir. Şuphesiz O, her şeyi hakkiyle gormektedir.
20. Size RahmĂ‚n ’dan başka yardım edip sizi O ’nun azabından kurtaracak ordunuz hangisi? Doğrusu kĂ‚firler, buyuk bir yanılgı ve tam bir aldanmışlık icindeler.
21. Eğer RahmĂ‚n size verdiği rızkı kesiverecek olsa, o zaman sizi rızıklandıracak olan hani kim? Gercek şu ki onlar azgınlık icinde ve haktan uzaklaşmakta direnip duruyorlar.
22. Duşunun bakalım; yuzustu kapanarak surunen mi emniyet icinde ve sapmadan yol alıp hedefine ulaşır, yoksa doğrudan hedefe goturen dumduz bir yol uzerinde hic sapmadan dimdik yuruyen mi?
23. De ki: “Sizi yaratan, size kulaklar, gozler ve kalpler veren O ’dur. Ne de az şukrediyorsunuz?”
24. De ki: “Sizi yeryuzunde coğaltıp yayan da O ’dur. En sonunda diriltilip yine O ’nun huzurunda toplanacaksınız!”
25. Buna rağmen hĂ‚lĂ‚: “Eğer doğru soyluyorsanız, bizi tehdit edip durduğunuz kıyĂ‚met ne zaman gercekleşecek?” diye alay ediyorlar.
26. De ki: “Onun bilgisi, sadece Allah katındadır. Ben ise apacık bir uyarıcıyım!”
27. NihĂ‚yet kıyĂ‚meti yakından gorduklerinde inkĂ‚r edenlerin yuzleri korku ve kederden simsiyah kesilir. Onlara: “Alay ederek kus­tahca isteyip durduğunuz şey işte bu!” denilir.
28. De ki: “Allah beni ve beraberimdeki mu ’minleri helĂ‚k etse veya bize merhamet etse, bu O ’nun bileceği bir iştir. Peki, soyler misiniz bana, ya kĂ‚firleri can yakıcı azaptan kim kurtaracak?”
29. De ki: “O RahmĂ‚n ’dır; O ’na inandık ve yalnız O ’na guvenip dayandık. Bu sebeple, kimin apacık bir sapıklık icinde olduğunu yakında siz de oğreneceksiniz!”
30. De ki: “Soyleyin bana: Eğer suyunuz yerin dibine cekiliverse, size kaynağından akıp duran yeni ve tatlı bir suyu kim getirebilir?”
TEBAREKE SURESİNİN FAZİLETİ VE OKUMANIN FAYDALARI Resûlullah (s.a.s.) Mulk sûresinin faziletiyle ilgili şoyle buyurmuştur:
“Kur ’Ă‚n-ı Kerîm ’de otuz Ă‚yetlik bir sûre vardır ki, okuyan kimseye şefaat eder ve onun gunahı bağışlanır. Bu sûre TebĂ‚rekellezî bi-yedihi ’l-mulk ’tur.” (Ebû DĂ‚vûd, Ramazan 10; Tirmizî, FezĂ‚ilu ’l-Kur ’an 9)
“Mulk sûresi kabir azabına karşı bir engel ve bir kurtarıcıdır, insanı kabir azabından kurtarır.” (Tirmizî, FezĂ‚ilu ’l-Kur ’an 9)
Peygamberimiz (s.a.s.), 32. sûre olan Secde sûresiyle beraber bu Mulk sûresini okumadan istirahata cekilmezdi. (Tirmizî, FezĂ‚ilu ’l-Kur ’an 9)
TEBAREKE SURESİNİN NUZULU VE KONUSU NEDİR? Mushaftaki sıralamada altmış yedinci, iniş sırasına gore yetmiş yedinci sûredir. Tûr sûresinden sonra, HĂ‚kka sûresinden once Mekke ’de nĂ‚zil olmuştur.
Konusu, Allah TeĂ‚lĂ‚ ’nın yuceliğini ve ustun kudretini zikrederek başlayan sûre, olum ve hayatın hikmetini bildirir. CenĂ‚b-ı Hakk ’ın kĂ‚inatta tecellî eden kudret delillerine dikkat cekerek, O ’nun insanları yeniden dirilteceğini, dolayısıyla inananların mukĂ‚fat gorup, kĂ‚firlerin cezalandırılacağını haber verir.
MULK SURESİNİN (TEBAREKE) TEFSİRİ 1. KĂ‚inatın mutlak mulkiyeti ve hĂ‚kimiyeti elinde bulunan Allah yuceler yucesi, butun iyilik ve bereketlerin kaynağıdır. O ’nun her şeye gucu yeter.
Allah TeĂ‚lĂ‚, cok mubĂ‚rektir. Yani nihĂ‚yetsiz bir azamet ve kudret sahibidir. Sıfat ve fiilleri itibariyle herkesten ustundur. Tum iyiliklerin ve bereketlerin kaynağıdır. Ezelî ve ebedî kemĂ‚lĂ‚ta sahip tek zattır. Butun kĂ‚inatın hĂ‚kimiyeti, saltanatı ve hukumdarlığı O ’nun kudret elindedir. Dilediğini yuceltir, dilediğini zelil kılar. Dilediğini oldurur, dilediğini diriltir. Dilediğini zengin eder, dilediğini fakir kılar. Olumu ve hayatı yaratan da O ’dur. Yalnız bunları hikmetsiz ve boş yere değil, dunyada insanları imtihan etmek icin takdir buyurmuştur. İmtihanın maksadı ise, omrunu ve kendisine sunulan imkĂ‚nları en doğru bir şekilde kullanarak en guzel amelleri kimin işleyebileceğini ortaya cıkarmaktır. İmtihanı yapan Allah TeĂ‚lĂ‚ olduğuna gore, sorulan soruların mĂ‚hiyetini ve bunlara verilecek cevapların doğruluğunu en iyi bilen de O ’dur. O halde kulun bu imtihanda başarılı olabilmesi icin, Allah katında neyin iyi neyin kotu, hangi amelin makbul hangi amelin merdut olduğunu bilmesi ve ona gore davranması gerekir. Ayrıca cıkan sonuca gore bir mukĂ‚fat veya ceza olmasa, imtihanın bir anlamı kalmaz. Demek ki CenĂ‚b-ı Hak imtihanın muspet ya da menfi neticesine gore kullarına bir karşılık verecektir. O, bunu yapmaya muktedirdir; kimse O ’nu yapacağı bir işten engelleme gucune sahip değildir. Ancak henuz imtihan suresi bitmeden kotulukten vazgecip tevbe edenler icin de O, sonsuz bağışlayıcı bir Rabdir.
O sonsuz kudret ve sınırsız merhamet sahibi Rab ki:
2. O ki, hanginizin daha guzel işler yapacağını denemek icin olumu ve hayatı yarattı. Kudreti dĂ‚imĂ‚ ustun gelen ve gunahları cok bağışlayan yalnız O ’dur.
Allah TeĂ‚lĂ‚, cok mubĂ‚rektir. Yani nihĂ‚yetsiz bir azamet ve kudret sahibidir. Sıfat ve fiilleri itibariyle herkesten ustundur. Tum iyiliklerin ve bereketlerin kaynağıdır. Ezelî ve ebedî kemĂ‚lĂ‚ta sahip tek zattır. Butun kĂ‚inatın hĂ‚kimiyeti, saltanatı ve hukumdarlığı O ’nun kudret elindedir. Dilediğini yuceltir, dilediğini zelil kılar. Dilediğini oldurur, dilediğini diriltir. Dilediğini zengin eder, dilediğini fakir kılar. Olumu ve hayatı yaratan da O ’dur. Yalnız bunları hikmetsiz ve boş yere değil, dunyada insanları imtihan etmek icin takdir buyurmuştur. İmtihanın maksadı ise, omrunu ve kendisine sunulan imkĂ‚nları en doğru bir şekilde kullanarak en guzel amelleri kimin işleyebileceğini ortaya cıkarmaktır. İmtihanı yapan Allah TeĂ‚lĂ‚ olduğuna gore, sorulan soruların mĂ‚hiyetini ve bunlara verilecek cevapların doğruluğunu en iyi bilen de O ’dur. O halde kulun bu imtihanda başarılı olabilmesi icin, Allah katında neyin iyi neyin kotu, hangi amelin makbul hangi amelin merdut olduğunu bilmesi ve ona gore davranması gerekir. Ayrıca cıkan sonuca gore bir mukĂ‚fat veya ceza olmasa, imtihanın bir anlamı kalmaz. Demek ki CenĂ‚b-ı Hak imtihanın muspet ya da menfi neticesine gore kullarına bir karşılık verecektir. O, bunu yapmaya muktedirdir; kimse O ’nu yapacağı bir işten engelleme gucune sahip değildir. Ancak henuz imtihan suresi bitmeden kotulukten vazgecip tevbe edenler icin de O, sonsuz bağışlayıcı bir Rabdir.
O sonsuz kudret ve sınırsız merhamet sahibi Rab ki:
3. Yedi kat goğu birbiriyle uyum icinde tabaka tabaka yaratan O ’dur. RahmĂ‚n ’ın yaratmasında hicbir duzensizlik goremezsin. Haydi, cevir gozunu de bak, bir kusur, bir catlaklık gorebilecek misin?
4. Sonra gozunu tekrar tekrar cevir de bak. Goz, aradığı kusuru bulamamanın ezikliği ve bitkinliği icinde sana geri donecektir.
Mulk Suresi tefsirinin (Prof. Dr. Omer Celik) tamamı icin tıklayınız...
SURELER- AYETEL KURSİ – AMENARRASULU – NAMAZ SURELERİ AYETEL KURSİ ’NİN OKUNUŞU, ANLAMI VE TEFSİRİ AMENERRASULU ’NUN OKUNUŞU, ARAPCASI VE FAZİLETİ NAMAZ SURELERİNİN SIRASI İLE OKUNUŞU AMME SURESİ ARAPCA TURKCE OKUNUŞU VE MEALİ VAKIA SURESİ ARAPCA TURKCE OKUNUŞU VE MEALİ KURAN OĞRENMEK İSTİYORUM MUSLUMANIN KUR ’AN-I KERİM OĞRENMESİ FARZ MIDIR?
İslam ve İhsan