
Nas suresinin Arapca, Turkce okunuşu, anlamı ve fazilet nedir? Nas suresi ne icin ve nasıl okunur, faydaları nelerdir? Nas suresi nuzul sebebi nedir? Nas suresi ne zaman ve nerede indirilmiştir?Nas suresi Mekke ’de inmiştir. 6 Ă‚yettir. Kur ’Ă‚n-ı Kerîm bu sûre ile sona ermektedir. İsmini, 4. Ă‚yet hĂ‚ric, Ă‚yetlerinin sonlarında tekrarlanan ve “insanlar” mĂ‚nasına gelen اَلنَّاسُ (nĂ‚s) kelimesinden almıştır. Mushaf tertibine gore 114, nuzûl sırasına gore 21. sûredir.
Nas Suresi Ne Anlatıyor?
Ele aldığı tek konu, şeytanın şerrinden Allah ’a sığınmaktır. Onceki Felak sûresinde insanın beden ve ruhu uzerinde menfi yonde tesir eden hĂ‚ricî sebepler ele alınmış ve bunlardan Allah ’a sığınma emredilmişti. Bu sûrede ise daha cok kalbe ve ruha olumsuz olarak tesir eden, insanın ic Ă‚leminde vesvese ve şuphe fırtınası koparan cin ve insan şeytanlarının telkin ve fısıltılarından Allah ’a sığınma yolları gosterilir.
Nas suresi hakkında metnimizde sizler icin hazırladıklarımız: Nas Suresi (Kul euzu Birabbil nas) Dinle (Fatih Collak Hoca) Nas Suresi Arapca - Turkce Okunuşu Nas Suresi Meali (Anlamı) Nas Suresini Okumanın Faydaları ve Fazileti İlgili Hadisler Nas Suresi Tefsiri Namazda Okunan Sureler Ayetel Kursi, Amenerrasulu, Huvallahullezi Suresi Okunuşu, Anlamı ve Tefsiri Yasin, Tebareke, Amme, Rahman, Vakıa ve Fetih Suresi Dinle (Arapca ve Turkce Okunuşu) NAS SURESİ DİNLE - FATİH COLLAK
NAS SURESİNİN ARAPCA YAZILIŞI
NAS SURESİNİN (Kuleuzu Birabbinnas) TURKCE OKUNUŞU* (*Turkce okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun gorulmemektedir. Ayetler Turkce olarak arandıkları icin aramalarda cıkmak icin sitemize eklenmiştir.)
Bismillahirrahmanirrahim
1. Kul euzu birabbinnas(i)
2. Meliki-nnÂs(i)
3. İlĂ‚hi-nnĂ‚s(i)
4. Min şerri-lvesvĂ‚si-lḣannĂ‚s(i)
5. Elleżî yuvesvisu fî sudûri-nnĂ‚s(i)
6. Mine-lcinneti ve-nnÂs(i)
NAS SURESİNİN ANLAMI RahmĂ‚n ve Rahîm Allah ’ın adıyla
1. De ki: “Sığınırım insanların Rabbine”,
2. “İnsanların mutlak HukumdĂ‚rı ’na”,
3. “İnsanların ilĂ‚hına”:
4. “O sinsi şeytanın uflemelerinin şerrinden”,
5. “İnsanların kalplerine ufleyen o sinsi şeytanın.”
6. “Ki o, cinlerden de olur, insanlardan da.”
NAS SURESİNİ OKUMANIN FAYDALARI VE FAZİLETİ İLGİLİ HADİSLER Kur ’Ă‚n-ı Kerîm ’in Felak ve NĂ‚s olarak adlandırılan 113 ve 114. sûrelerine “Muavvizeteyn” (MuavvizetĂ‚n), bunlara İhlĂ‚s sûresinin ilĂ‚vesiyle birlikte uc sûreye “MuavvizĂ‚t” denilmiştir. Muavvizeteyn, “sığındıran, koruyan” anlamındaki muavvize kelimesinin tesniyesi muavvizetĂ‚nın mansup hali olup Turkce ’de bu şekliyle yaygınlık kazanmıştır. Felak ve NĂ‚s sûreleri ayrıca “MukaşkışetĂ‚n” (şirk ve nifaktan koruyan, tedavi eden) diye adlandırılmıştır.
Okumanın Faydaları İle İlgili Hadisler - Ukbe İbnu Âmir (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resûlullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m) buyurdular ki: "Bu gece indirilen ayetler var ya, onlar gibisi hic gorulmemiştir: Kul euzu bi-rabbi'l-felak ve Kul euzu bi-rabbi'n-nĂ‚s sureleri".
(Muslim, MisĂ‚fırin 264, (814); Tirmizî, SevĂ‚bu'1-Kur'Ă‚n 12, (2904), Tefsir, Muavvizateyn, (3364); Ebu DĂ‚vud, SalĂ‚t 354, (1462,1463); NesĂ‚î, İstiĂ‚ze 1, (8, 251-254).)
- Ukbe b. Amir'den rivayet edilen başka bir hadis-i şerifte ise şoyle buyurulmuştur:
"Resulullah (a.s) bana her namazın sonunda FalĂ‚k ve NĂ‚s surelerini okumamı emretti. (Ahmed, Ebu DĂ‚vud, Nesai ve Tirmizî

- İbn Şihab ez-Zuhrî de şoyle demiştir:
“Cuma namazından sonra, imam selam verdikten hemen sonra, bir şey konuşmadan, İhlas, Felak, Nas surelerini 7 ’şer defa okuyan kimsenin malı, cocukları, diğer cumaya kadar korunmuş olur.” (bk. Kenzu ’l-Ummal, h. No: 4985)
- Peygamberimiz (a.s.), sahabeden Abdullah ibn Hubeyb ’e, "Akşam ve sabah olunca İhlas, Felak ve NĂ‚s sûrelerini ucer kere oku, onlar her şeye karşı sana yeter." buyurmuş (Tirmizî, Deavat, 117)
- Peygamberimiz kendisi veya ailesinden biri hastalandığı zaman (BuhĂ‚rî, FedĂ‚ilu'l-Kur'Ă‚n, 14; Muslim, SelĂ‚m, 50-51) ve goz değmesine (NesĂ‚i, İstiaze, 37; Tirmizî, Tıb, 17) karşı muavvizeteyn'i okumuştur. Yatmadan once uc kere muavvizĂ‚tı okumuş, eline uflemiş ve elleriyle butun vucudunu meshetmiştir. (BuhĂ‚rî, FedĂ‚ilu'l-Kur'Ă‚n, 14)
- Hz. CĂ‚bir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalĂ‚tu vesselĂ‚m) bana: "Ey CĂ‚bir oku!" dedi. Ben:
"Annem babam sana kurban olsun, ne okuyayım?" diye sordum. Bunun uzerine:
" Kul eûzu bi-rabbi'l-felak ve KuI eûzu bi-rabbi'n-nĂ‚s surelerini oku!" dedi. Ben de onları okudum. Resûlullah ilaveten:
" Bu iki sûreyi oku, bunlar gibisini asla okuyamıyacaksın!"dedi. (NesĂ‚î, İstiĂ‚ze 1, (8, 254).)
NAS SURESİ TEFSİRİ
1. De ki: “Sığınırım insanların Rabbine”, 2. “İnsanların mutlak HukumdĂ‚rı ’na”, 3. “İnsanların ilĂ‚hına”: “İnsanların Rabbi”; onları yaratan, besleyen, buyuten, koruyan, terbiye eden Allah ’tır. “İnsanlarım meliki”; onların sahibi, hukumdarı, işlerini idĂ‚re eden, insanlığın selĂ‚met ve saadetini temin edecek olan hukumleri koyan Allah ’tır. “İnsanların ilĂ‚hı”; onların ma ’budu, ilĂ‚hlık ve mabutluk sıfatlarına sahip olan ve kendinden başka gercek mĂ‚nada bu sıfatlara kimsenin sahip olmadığı Allah ’tır. Rab, Melik ve İlah isimlerinin bu şekilde peş peşe gelmesi pek mĂ‚nidĂ‚rdır. Cunku insan, bunyesinde cereyan eden beslenme, buyume ve gelişme gerceğini gorerek once kendisinin bir Rabbi olduğunu anlar. Sonra duşun­duğunde bu Rabbin, yarattıklarında tasarruf etmekte ve onlardan zengin olduğunu, dolayısıyla onların gercek sahibi ve mĂ‚liki olduğunu anlar. Sonra biraz daha duşunduğunde bu MĂ‚likin, ibĂ‚­dete layık olduğunu anlar. Cunku ibĂ‚det ancak, hic kimseye muhtac olma­yan ve başkalarının hepsi kendisine muhtac olan kimseye yapılır. İşte bu sûrede insana, şeytanın şerrinden bu sıfatların sahibi olan Allah ’a sığınması emredilmektedir:
4. “O sinsi şeytanın uflemelerinin şerrinden”, Sûrede şeytan ismi acıkca zikredilmez; fakat iki muhim vasfı zikredilerek o kastedilir. Bunlar “vesvĂ‚s” ve “hannĂ‚s”tır. اَلْوَسْوَاسُ (vesvĂ‚s), cok cok vesvese veren, butun ozelliği vesvese vermek olan, hatta vesvesenin ta kendisi olan şeytandır. “Vesvese” ise gizli bir sesle, fısıltı ile kalbe kotu duşunceler aşılamak ve bir işi yapmaya tahrik etmektir. اَلْخَنَّاسُ (hannĂ‚s) da Ă‚deti sinmek olan, geri cekilen, kotuluğe suruklemek icin insanı sinsice ardından izleyip fırsat kollayan, done done vesvese veren demektir. İnsan Rabbini zikredince geri cekilir. Rabbinden gafil olunca da hemen ona vesvese verir.
İnsana vesvese veren, onu aldatmaya ve saptırmaya calışan iki grup şeytan vardır. Bunların biri cinlerden, diğeri de insanlardandır. Nitekim: “İşte biz her peygamberin karşısında insan ve cin şeytanlarından oluşan bir duşman şebeke var etmişizdir. Bunlar, aldatmak icin birbirlerine yaldızlı sozler fısıldayıp dururlar” (En‘Ă‚m 6/112) Ă‚yeti de insan ve cin şeytanlarının, yaldızlı sozlerle insanları aldatmaya calıştıklarını haber verir. Resûlullah (s.a.s.) de Ebu Zer (r.a.) ’a, “Cin ve insan şeytanlarından Allah ’a sığınmasını emretmiş ve akabinde de cinlerden olduğu gibi insanlardan da şeytanlar olduğunu” soylemiştir. (NesĂ‚î, İstiĂ‚ze 48)
Muhammed VerrĂ‚k (k.s.), insanın nasıl şeytanlaştığını şoyle anlatır:
“Nefis, hevĂ‚, yani kotu arzular insanın tabiatına galip gelince kalp kararır. Kalp kararınca goğus daralır. Goğus daralınca huy kotuleşir. Huyu kotu olanı kimse sevmez. Sevilmediğini anlayan kimse ise sevmeyenlere ezĂ‚ vermeye başlar. Boylesi artık mĂ‚nen insan değildir. ZĂ‚hirde insan kılığına girmiş bir şeytandır.” (Velîler Ansiklopedisi, I, 307)
Şeytanın vesvesesi ceşitlidir. O once imanı zedelemeye ve insanı şupheye duşurmeye calışır. Bunu yapmasa gunahları emreder. Bunu yapamazsa kişiyi ibĂ‚det ve taatlerde geri bırakmaya calışır. Bunu da yapamazsa amellerini boşa cıkarmak icin kişinin icine ibĂ‚detlerde gosteriş arzusu sokar. Bunu da yapamazsa adamın gonlune kendini beğenme ve amellerini cok gorme duygusunu koyar. Yine insanı kotu fiillere sevk etmek icin onun kalbine haset, kin, ofke gibi kotu duygular atmaya calışır.
Efendimiz ’le alakalı şu hĂ‚dise şeytanın insana nasıl vesvese verebileceğini muşahhas hĂ‚le getiren cok guzel bir ornektir:
Resûl-i Ekrem (s.a.s.) ’in hanımlarından Hz. Safiye anlatıyor:
“Resûlullah (s.a.s.) îtikĂ‚fa girmişti. Bir gece onu ziyĂ‚rete gidip konuştum. Sonra eve donmek uzere kalktığım zaman o da beni evime goturmek uzere kalktı. Bu sırada EnsĂ‚r ’dan iki kişi bizimle karşılaştı. Allah Resûlu (s.a.s.) ’i Ă‚ilesiyle birlikte gorunce, oradan cabucak uzaklaşmak istediler. Resûlullah (s.a.s.):
«–Biraz yavaş olun, yanımdaki Safiyye bint-i Huyey ’dir» dedi. Onlar:
«–Resûlu ’nun uygunsuz bir davranışta bulunmasından Allah ’ı tenzîh ederiz yĂ‚ Resûlallah!» deyince Efendimiz (a.s.):
«–Şeytan, insanın vucûdunda kanın dolaştığı gibi dolaşır. Onun sizin kalbinize bir kotuluk, bir şuphe atmasından endişe ettim» buyurdu.” (BuhĂ‚rî, ÎtikĂ‚f 11; Muslim, SelĂ‚m 23-25)
Şeytanın vesvesinden kurtulmanın yolları:
› Allah ’ı cok cok zikretmek,
› Allah ’a cok sığınmak,
› Sabır ve sebatla şeytanın taleplerine karşı direnmek ve dediğini yapmamaya gayret gostermek.
NĂ‚s sûresinde sığınılacak şer sadece “şeytanın vesvesesi” iken, sığınmak uzere CenĂ‚b-ı Hakk ’ın esmĂ‚-i husnĂ‚sından ucu zikredilir. Bunlar Rabb, Melik ve İlĂ‚h isimleridir. Halbuki bir onceki Felak sûresinde dort ayrı şerden sadece “Sabah ’ın Rabbi” vasfıyla Allah ’a sığınmak emredilmekteydi. Bu, şeytanın vesvesesinin, Allah ’a cokca ve ciddiyetle sığınılması gereken ne kadar buyuk bir şer olduğunu izaha kĂ‚fîdir. Birinci sûrede korunması gereken ruh ve beden sağlığı; ikinci sûrede korunması istenen ise din sağlığıdır. Bu, dinin az zarar gormesinin dahi dunyanın cok zarar gormesinden daha onemli olduğunu gosterir.
Hz. Aişe der ki:
“Allah Resûlu (s.a.s.) yatağına vardığı zaman iki elini birleştirir, İhlas, Felak ve NĂ‚s sûrelerini okur ve onlara uflerdi. Sonra o iki eliyle, başından ve yuzunden başlayarak bedeninin on tarafa gelen kısmını meshederdi. Bunu uc kez tekrarlardı.” (BuhĂ‚rî, FezĂ‚ilu ’l-Kur ’Ă‚n 14; Tirmizî, Dua 21)
5. “İnsanların kalplerine ufleyen o sinsi şeytanın.” 6. “Ki o, cinlerden de olur, insanlardan da.” Sûrede şeytan ismi acıkca zikredilmez; fakat iki muhim vasfı zikredilerek o kastedilir. Bunlar “vesvĂ‚s” ve “hannĂ‚s”tır. اَلْوَسْوَاسُ (vesvĂ‚s), cok cok vesvese veren, butun ozelliği vesvese vermek olan, hatta vesvesenin ta kendisi olan şeytandır. “Vesvese” ise gizli bir sesle, fısıltı ile kalbe kotu duşunceler aşılamak ve bir işi yapmaya tahrik etmektir. اَلْخَنَّاسُ (hannĂ‚s) da Ă‚deti sinmek olan, geri cekilen, kotuluğe suruklemek icin insanı sinsice ardından izleyip fırsat kollayan, done done vesvese veren demektir. İnsan Rabbini zikredince geri cekilir. Rabbinden gafil olunca da hemen ona vesvese verir. İnsana vesvese veren, onu aldatmaya ve saptırmaya calışan iki grup şeytan vardır. Bunların biri cinlerden, diğeri de insanlardandır. Nitekim: “İşte biz her peygamberin karşısında insan ve cin şeytanlarından oluşan bir duşman şebeke var etmişizdir. Bunlar, aldatmak icin birbirlerine yaldızlı sozler fısıldayıp dururlar” (En‘Ă‚m 6/112) Ă‚yeti de insan ve cin şeytanlarının, yaldızlı sozlerle insanları aldatmaya calıştıklarını haber verir. Resûlullah (s.a.s.) de Ebu Zer (r.a.) ’a, “Cin ve insan şeytanlarından Allah ’a sığınmasını emretmiş ve akabinde de cinlerden olduğu gibi insanlardan da şeytanlar olduğunu” soylemiştir. (NesĂ‚î, İstiĂ‚ze 48)
Muhammed VerrĂ‚k (k.s.), insanın nasıl şeytanlaştığını şoyle anlatır:
“Nefis, hevĂ‚, yani kotu arzular insanın tabiatına galip gelince kalp kararır. Kalp kararınca goğus daralır. Goğus daralınca huy kotuleşir. Huyu kotu olanı kimse sevmez. Sevilmediğini anlayan kimse ise sevmeyenlere ezĂ‚ vermeye başlar. Boylesi artık mĂ‚nen insan değildir. ZĂ‚hirde insan kılığına girmiş bir şeytandır.” (Velîler Ansiklopedisi, I, 307)
Şeytanın vesvesesi ceşitlidir. O once imanı zedelemeye ve insanı şupheye duşurmeye calışır. Bunu yapmasa gunahları emreder. Bunu yapamazsa kişiyi ibĂ‚det ve taatlerde geri bırakmaya calışır. Bunu da yapamazsa amellerini boşa cıkarmak icin kişinin icine ibĂ‚detlerde gosteriş arzusu sokar. Bunu da yapamazsa adamın gonlune kendini beğenme ve amellerini cok gorme duygusunu koyar. Yine insanı kotu fiillere sevk etmek icin onun kalbine haset, kin, ofke gibi kotu duygular atmaya calışır.
Efendimiz ’le alakalı şu hĂ‚dise şeytanın insana nasıl vesvese verebileceğini muşahhas hĂ‚le getiren cok guzel bir ornektir:
Resûl-i Ekrem (s.a.s.) ’in hanımlarından Hz. Safiye anlatıyor:
“Resûlullah (s.a.s.) îtikĂ‚fa girmişti. Bir gece onu ziyĂ‚rete gidip konuştum. Sonra eve donmek uzere kalktığım zaman o da beni evime goturmek uzere kalktı. Bu sırada EnsĂ‚r ’dan iki kişi bizimle karşılaştı. Allah Resûlu (s.a.s.) ’i Ă‚ilesiyle birlikte gorunce, oradan cabucak uzaklaşmak istediler. Resûlullah (s.a.s.):
«–Biraz yavaş olun, yanımdaki Safiyye bint-i Huyey ’dir» dedi. Onlar:
«–Resûlu ’nun uygunsuz bir davranışta bulunmasından Allah ’ı tenzîh ederiz yĂ‚ Resûlallah!» deyince Efendimiz (a.s.):
«–Şeytan, insanın vucûdunda kanın dolaştığı gibi dolaşır. Onun sizin kalbinize bir kotuluk, bir şuphe atmasından endişe ettim» buyurdu.” (BuhĂ‚rî, ÎtikĂ‚f 11; Muslim, SelĂ‚m 23-25)
Şeytanın vesvesinden kurtulmanın yolları:
› Allah ’ı cok cok zikretmek, › Allah ’a cok sığınmak, › Sabır ve sebatla şeytanın taleplerine karşı direnmek ve dediğini yapmamaya gayret gostermek. NĂ‚s sûresinde sığınılacak şer sadece “şeytanın vesvesesi” iken, sığınmak uzere CenĂ‚b-ı Hakk ’ın esmĂ‚-i husnĂ‚sından ucu zikredilir. Bunlar Rabb, Melik ve İlĂ‚h isimleridir. Halbuki bir onceki Felak sûresinde dort ayrı şerden sadece “Sabah ’ın Rabbi” vasfıyla Allah ’a sığınmak emredilmekteydi. Bu, şeytanın vesvesesinin, Allah ’a cokca ve ciddiyetle sığınılması gereken ne kadar buyuk bir şer olduğunu izaha kĂ‚fîdir. Birinci sûrede korunması gereken ruh ve beden sağlığı; ikinci sûrede korunması istenen ise din sağlığıdır. Bu, dinin az zarar gormesinin dahi dunyanın cok zarar gormesinden daha onemli olduğunu gosterir.
Hz. Aişe der ki:
“Allah Resûlu (s.a.s.) yatağına vardığı zaman iki elini birleştirir, İhlas, Felak ve NĂ‚s sûrelerini okur ve onlara uflerdi. Sonra o iki eliyle, başından ve yuzunden başlayarak bedeninin on tarafa gelen kısmını meshederdi. Bunu uc kez tekrarlardı.” (BuhĂ‚rî, FezĂ‚ilu ’l-Kur ’Ă‚n 14; Tirmizî, Dua 21)
(Tefsir: Prof. Dr. Omer Celik)
Haber: Mehmet Sait Temel
AYETEL KURSİ VE DİĞER SURELER Ayetel Kursi Arapca Turkce Okunuşu ve Fazileti Amenerrasulu'nun Okunuşu, Arapcası ve Fazileti Huvallahullezi Suresi Anlamı ve Okunuşu İLGİLİ SURELER YASİN SURESİ ARAPCA TURKCE OKUNUŞU VE ANLAMI FETİH SURESİ TURKCE OKU, DİNLE VE FETİH SURESİ MEALİ RAHMAN SURESİ TURKCE OKU, DİNLE VE FETİH SURESİ MEALİ VAKIA SURESİ TURKCE OKU, DİNLE VE FETİH SURESİ MEALİ AMME SURESİ ARAPCA TURKCE OKUNUŞU VE MEALİ TEBAREKE (MULK) SURESİ ARAPCA TURKCE OKUNUŞU VE MEALİ TAHA SURESİ NAMAZDA OKUNAN SURELER Fatiha Suresi Fecr Suresi Fil Suresi İnşirah Suresi Kureyş Suresi Maun Suresi Kevser Suresi Kafirun Suresi Nasr Suresi Tebbet Suresi Felak Suresi
İslam ve İhsan
NĂ‚s suresi - (Namaz Sureleri Oğreniyorum)
Fatiha, İhlas, Felak ve NĂ‚s Surelerinin Fazileti
NÂs Suresiyle Tefekkur (Uc Yontemle Kur'an Tefekkuru - 13)