
İslam'da yetim malı yemenin hukmu nedir? Yetim malı yemek ile ilgili ayet ve hadisler.Yetim malı yemek hakkında ayet ve hadis-i şerifler.
"Haksızlıkla yetimlerin mallarını yiyenler hic şuphesiz karınlarına ancak ateş doldurmuş olurlar. Zaten onlar alevlenmiş ateşe gireceklerdir." (Nis sûresi, 10)
"Yetimin malına ancak en guzel ve faydalı şekilde yaklaşın." (En'Âm sûresi, 152)
"Sana yetimleri soruyorlar. De ki: Onları iyi yetiştirmek (ihmal etmekten) daha hayırlıdır. Eğer onlarla birlikte yaşarsanız, unutmayınız ki onlar sizin din kardeşlerinizdir. Allah işleri bozanla duzelteni bilir." (Bakara sûresi, 220)
Yetim malıyla ilgili olarak secilip buraya alınmış olan bu uc Âyet, konuya ait yasağın son derece ağır bir haram olduğunu gostermeye kÂfidir. Birinci Âyette, haksızlıkla yetim malı yemeye kalkışanların, acıkca karınlarına ateş doldurmuş oldukları ortaya konulmakta ve bu yediklerinin kendilerini yakıp kavuracağı anlatılmaktadır. Zaten Âhirette de alev alev yanan bir ateşe atılacakları ayrıca ve bilhassa bildirilmektedir. Haksız yere yenilen yetim malının bir ateş yumağı gibi sindirim sistemini alt ust edeceği pekiştirmeli olarak anlatılmaktadır. Gercek durum bu olunca, ikinci Âyette beyÂn buyurulduğu gibi, yetim malına ancak en guzel ve faydalı bir şekilde yaklaşmaktan, onu yetimin lehine geliştirmek icin gayret etmekten başka yol kalmamaktadır.
Ucuncu Âyette ise, yetimleri gorup gozetmenin, fert ve toplum icin onlarla ilgilenmemek, onları dikkate almamak ya da ihmal etmekten cok daha hayırlı olduğu acıklanmaktadır. Belirtildiğine gore bu Âyet, birinci Âyetin inmesinden sonra, yetimlerle bir arada bulunmaktan bile cekinir hale gelen muslumanların, durumu Hz. Peygamber'e arzetmeleri uzerine nÂzil olmuştur. Âyette yetimlerin din kardeşi olarak, tam bir kardeş muamelesine tÂbi tutulmaları gerektiğine dikkat cekilmiş ve Allah TeÂlÂ'nın yetimlerle kimin iyi kimin kotu niyetle ilgilendiğini bildiği kesin bir ifade ile acıklanmak suretiyle herkesin tam bir sorumluluk duygusu ve kaygusu ile hareket etmesi istenmiştir. Yetimin malını ceşitli sebeplerle haksız yere yemeye veya herhangi bir şekilde telef etmeye kalkışan, yetimden once kendini helÂk etmiş demektir. Bu da yetim malı yeme yasağının ne kadar ağır sorumluluk ve tehlike iceren bir haram olduğunu gostermektedir.
Yetimin velisi veya vasisi olmak demek, nerede ise ona esir olmak anlamına gelmektedir. Ona yetimliğini hissettirmemeye calışarak malını mulkunu korumak, ifsada değil ıslaha ve geliştirmeye gayret etmek lÂzım gelmektedir. Goruntu ne olursa olsun, Allah, kimin ıslÂh, kimin ifsÂd icin calıştığını bilmektedir. Bu kesin gercek dikkate alınmalı, yetim malı yemek gibi bir buyuk hatÂya duşulmemelidir.
YEDİ HELAK EDİCİDEN KACININ Ebû Hureyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine gore Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şoyle buyurdu:
- "Yedi helÂk ediciden kacının!" SahÂbîler:
- Ey Allahın Resûlu! Bunlar nelerdir? diye sordular. Hz. Peygamber:
- "Allah'a ortak koşmak, sihir (buyu) yapmak, Allah'ın haram kıldığı bir nefsi haksız yere oldurmek, faiz yemek, yetim malı yemek, savaş meydanından kacmak, evli, namuslu ve hic bir şeyden haberi olmayan kadınlara zina isnad etmektir,” buyurdu. (BuhÂrî, VasÂy 23, Tıb 38, Hudûd 44; Muslim, ÎmÂn 145. Ayrıca bk. Ebû DÂvûd, VasÂy 10; NesÂî, VasÂy 12)
Hadisi Nasıl Anlamalıyız? Fert ve toplumları helÂk edici nitelik taşıyan yedi buyuk gunah da diyebileceğimiz fiilleri sıralayan hadisimiz, aslında insanlar ve toplumlar icin bir ceşit sağlık recetesi veya tehlikeli noktalar haritası yerindedir. Bu yedi helÂk edici tavırdan biri de yetim malı yemektir. Hadisimizin burada zikrediliş sebebi bu noktadır.
Yetim, babası olen kucuk cocuk demektir. Resûl-i Ekrem Efendimiz'in dilinden helÂk edici olmakla nitelenen, şirk, sihir, katil, ribÂ, savaştan kacmak ve namuslu kadınlara iftira etmek gibi inanc, ahlÂk ve iktisadla ilgili sucların arasında yetim malı yemenin de sayılmış olması, bunun en az otekiler kadar ağır bir suc ve sorumluluk olduğunu gostermektedir.
Hadisimizin acık ifadesinden anlaşılan yetim malının hic bir şekilde yenmemesidir. Sadece veli veya vasîlerin israfa kacmamak şartıyla orfe gore yetim malından yemeleri yani her turlu tasarruf ve harcamada bulunmaları cÂiz ve meşrûdur.
Yukarıda meÂl ve kısa acıklamalarını verdiğimiz Âyetler ve bu hadîs-i şerîfe gore yetimler, İslÂm toplumunun himmet ve emniyetine teslim edilmişlerdir. Yani yetimler ve malları toplum guvencesi altındadır.
Ote yandan muhlikÂt denilen suc ve gunahlar, sadece bu hadiste sayılan yedi fiilden ibaret değildir. Burada yedi tanesinin sayılmış olması, bu nitelikte daha başka bazı hususların bulunmasına engel teşkil etmez. Nitekim başka hadislerde daha başka bazı gunahlar da "helÂk edici" olarak nitelendirilmiştir.
HELAK EDİCİ GUNAHLAR Şimdi isterseniz hadisimizde sayılan helÂk edici gunahların kısa tanıtımlarını yapalım.
1. Şirk. Allah TeÂlÂ'ya ilÂhlık konusunda bazı yaratıkları ortak kabul etmek demektir. Tevhidi kokunden reddetmek demek olan boyle bir anlayış, "en buyuk zulum", en helÂk edici bir itikÂdî sapıklıktır. Şirkin her ceşidi aynıdır. Allah TeÂlÂ'nın asl affetmeyeceğini bildirdiği yegÂne gunah kendisine bir şeylerin ortak koşulmasıdır. Muşrik, temelli olarak cehennemde kalmaya mahkûmdur. Bu sebeple de en buyuk helÂk edici gunah şirktir.
2. Sihir. Efsun, gozbağcılık ve buyu de diyebileceğimiz sihir konusu ileride mustakil olarak incelenecektir (bk. 1797. hadis).
3. Katil. Haklı bir sebebe dayanmaksızın bir insanı oldurmek, ŞÃ‚fiî'ye gore şirkten sonraki en buyuk gunahtır. Boyle bir gunahın dunyadaki cezası bilindiği uzere kısÂsen oldurulmektir. Tarih boyu suregelen kan davaları da dikkate alınacak olursa, haksız yere adam oldurmenin hem kişiler hem de toplumlar icin ne kadar buyuk bir helÂk sebebi olduğu kendiliğinden ortaya cıkar.
4. Rib yemek. Faizcilik yapmak demektir. Bu konu hadisimizden hemen sonra ayrıca ele alınacaktır.
5. Cepheden kacmak. Duşmana hucûm edileceği zaman cepheden kacmak, duşmandan yana tavır almak anlamına geldiği icin hem en buyuk gunah hem de kişinin once kendi can guvenliğini sonra arkasındaki musluman toplumunun hayatını tehlikeye atması demektir. Harb taktiği gereği olmayan kacışlar asl affedilmez.
6. Namuslu kadına zin isnad etmek. Namuslu musluman kadınlara zin ettiği iftirÂsında bulunmak (kazif), Efendimiz'in helÂk edici olduğunu bildirdiği ahlÂkî bir duşukluk ve buyuk bir haramdır. Her ne kadar burada namuslu Musluman kadınlara iftirada bulunmak zikredilmiş ise de namuslu Musluman erkeklere yoneltilecek iftira da aynı hukumdedir. İftira eden hur bir kimse ise 80, kole ise 40 değnek cezasına carptırılır.
Son olarak şuna da işÃ‚ret edelim ki hadisimizin "kacının" emri, bu yedi helÂk edici gunahtan titizlikle uzak durulmasını tavsiye eden bir ifadedir.
Hadisten Oğrendiklerimiz 1.En buyuk ve en tehlikeli gunah Allah'a şirk koşmaktır.
2. Yetim malı yemek helÂk edici belli-başlı buyuk gunahlardandır.
3. Yetimlere dost ve kardeşce sahip cıkılmalıdır.
4. Muslumanların şer ve kotuluklerden kacınmaları gerekir.
5. Burada sayılan gunahlardan uzak durmak fertleri ve toplumu bozulma ve sapıklıktan korumak demektir. Bu yonuyle de buyuk onem taşımaktadır.
Kaynak: Riyazus Salihin, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan
BUYUK GUNAHLAR NELERDİR?