
1400 sene once indirilen insanlığa son mesaj olan Kur ’an ’ın Allah sozu olduğu modern bilim tarafından da doğrulanıyor. Peki Kur ’Ân-ı Kerîm ’in mucizevi yonleri nelerdir?Kur ’Ân-ı Kerîm; nazmı, fesÂhatı, belÂğati, gonullere tesir edişi, kanun koyma (teşrî‘) husûsiyetleri, gaybdan haber vermesi gibi pek cok yonuyle insanları, kendisine benzer bir soz soylemekten Âciz bırakmıştır. Bu sebeple Kur ’Ân, Peygamber Efendimiz ’in cok yonlu ve muhteşem bir mucizesidir.[1]
“KUR ’AN ’A BENZEYEN BİR SOZ YAZILAMAZ” SOZU NASIL ANLAŞILMALI? Muşrikler Kur ’Ân ’a inanmayınca CenÂb-ı Hak onlara meydan okudu. Diledikleri butun mahlûkÂtı yardıma cağırıp Kur ’Ân ’a benzer bir kitap, bunu başaramayınca on sûre, sonra bir sûre[2], nihayet tam misli olmasa da kısmen Kur ’Ân ’a benzeyen bir soz soylemelerini istedi:
“Eğer kulumuza peyderpey indirdiğimiz Kur ’Ân ’dan şuphe ediyorsanız, haydi onun sûrelerinden birine (herhangi bir yonden) benzer bir sûre getirin ve Allah ’tan başka guvendiklerinizi de cağırın! İddiÂnızda doğru iseniz bunu yapın! Eğer yapamazsanız -ki hicbir zaman yapamayacaksınız- o hÂlde yakıtı insanlarla taşlar olan ateşten sakının! O ateş kÂfirler icin hazırlanmıştır.” (Bakara, 23-24)
Son Âyetteki “وَلَنْ تَفْعَلُوا: ki hicbir zaman yapamayacaksınız” ibÂresi oyle bir eminlik ve kat ’îlik ifade etmektedir ki, boylesi bir hukum ancak ilmi ve kudreti sınırsız, tam ve kusursuz olan bir zÂt, yani Allah TeÂl tarafından verilebilir. Allah ’tan başka hic kimse, beşer acısından gayb, yani belirsiz ve kapalı olan istikbÂle dÂir boylesine katʻî ifadeler kullanamaz.
İnkÂrcılar, acziyetlerini ilÂn eden bu ilÂhî sozleri duydular ve bu sozler iclerine oturdu, hırslarını iyice artırdı, lÂkin bir şey yapamadılar. Bu Âyet, onların Âcizliklerini dilden dile dolaştırıp ufuktan ufuğa taşıdı, zaafiyetlerini tescil etti ve dillerini Âdeta muhurledi.[3]
KUR ’AN ’IN MEYDAN OKUMASI Muşrikler, Kur ’Ân ’ın meydan okumasına cevap veremedikleri icin onun yerine; yalanlama, kışkırtma, hakÂret ve iftir gibi saldırganca tavırlar takındılar. “Bu Kur ’Ân ’ı dinlemeyin! Okunurken gurultu yapın, belki gÂlip gelirsiniz!”[4] diyerek, her ne kadar inkÂr etseler de aslında ilÂhî kudret karşısında tamamen mağlûb olduklarını ortaya koymuş oldular. İnkÂrcıların bu acziyeti hÂl devam etmektedir.
Dipnotlar:
[1] Prof. Dr. M. S. R. el-Bûtî, Min RavÂi‘-Kur ’Ân, s. 125. [2] Kasas, 49; İsrÂ, 88; Tûr, 34; Hûd, 13; Yûnus, 37-38. [3] Mustafa Sıddîk er-RÂfi‘î, İ‘cÂzu ’l-Kur ’Ân, Beyrut 2003, s. 142. [4] Fussılet, 26.
Kaynak: Dr. Murat Kaya, Ebedi Yol Haritası İslam, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan
KUR ’AN-I KERİM ’İN MUSHAF HALİNE GETİRİLMESİNDE NASIL BİR YOL İZLENDİ?