
Kuran'da gecen meyveler nelerdir? Kuran'da adı gecen meyveler ilgili ayetler...Kuran-ı Kerim'de meyve olarak hurma, uzum, nar, zeytin, incir, muz ve kiraz gecmektedir. Ayrıca zeytinyağı, soğan, sarımsak, mercimek, kabak, zencefil, bal, sut, kudret helvası, su, hoş kokulu bitkiler, bıldırcın eti, helal olan hayvanların eti ve balık eti gibi gıda isimleri de zikredilmektedir.
HURMA İLE İLGİLİ AYETLER Bakara / 266 "Hic biriniz ister mi ki, ağaclarının arasından ırmaklar akan, icinde her ceşit mahsul bulunan, hurma ve uzumlerle dolu bir bahcesi olsun; sonra kendisine tam ihtiyarlığın gelip cattığı, bakıma muhtac cocuklarının da bulunduğu bir sırada Âniden ateşli bir kasırga gelip o bahceyi yakıp kul etsin? Elbette istemez. İşte Allah, duşunesiniz diye size Âyetleri boyle acıklıyor."
En'Âm / 99 "O, gokten su indirendir. Biz, her turlu bitkiyi o suyla yetiştiririz. O bitkiden bir filiz, filizden de ust uste dizili dÂneler, başaklar cıkarırız. hurma ağacının tomurcuklarından yere doğru sarkan salkımlar, uzum bağları, zeytin ve nar bahceleri cıkarırız. Bunların hepsinin hem birbirine cok benzeyen yonleri, hem de birbirinden cok farklı ozellikleri vardır. Her birinin meyvesine bir ilk ortaya cıktığı, bir de olgunlaştığı zaman bakın. Gozunuzun onunde cereyan eden bu işlerde, iman eden bir toplum icin elbette nice dersler ve ibretler vardır."
En'Âm / 141 Asmalı asmasız bağları ve bahceleri, ceşit ceşit renk ve tatlarda hurmaları ve ekinleri, zeytinleri ve narları, kimi bakımdan birbirine benzer, kimi bakımdan benzemez bicimde yaratıp yetiştiren Allah ’tır. Urun verdikleri zaman onların urununden yiyin; mahsulun bicilip toplandığı gun fakirlerin hakkını verin. Fakat israf etmeyin. Cunku Allah, israf edenleri sevmez.
Ra'd / 4 "Yeryuzunde birbirine komşu kara parcaları, uzum bağları, ekinler, bir kokten birkac govde hÂlinde catallı cıkan hurma ağacları ve bir kokten tek surgu halinde catalsız cıkan hurma ağacları vardır. Bunların hepsi aynı suyla sulanmaktadır. Buna rağmen canlılara sağladıkları urunler bakımından, ayrıca tat, gıda ve kalite acısından biz onları farklı farklı yapıyor ve bazısını bazısına tercih edilir kılıyoruz. Elbette bunlarda aklını kullanan kimseler icin dersler ve ibretler vardır."
Nahl / 11 "O su ile sizin icin ekinler, zeytinlikler, hurma ağacları, uzum bağları ve her turden daha nice urunler yetiştirir. Şuphesiz ki bunda sistemlice duşunen bir toplum icin elbette tevhidi gosteren kesin bir delil vardır."
Nahl / 67 "Hurma ağaclarının ve uzum asmalarının meyvelerinden hem sarhoşluk veren bir icki hem de guzel bir rızık elde edersiniz. Şuphesiz ki bunda aklını kullanan bir toplum icin kesin bir delil vardır."
İsr / 71 "KıyÂmet gununde her insan topluluğunu onderleriyle birlikte cağıracağız. Kimin amel defteri sağından verilirse, işte o kutlu insanlar sevine sevine defterlerini okurlar ve onlara hurma cekirdeğindeki ipince bir iplik kadar bile haksızlık yapılmaz."
İsr / 91 “Veya inanmamız icin senin hurma bahcelerin ve uzum bağların olmalı, bunlar arasından gurul gurul ırmaklar akıtmalısın.”
Kehf / 32 "Onlara şu iki adamı ornek ver: Onlardan birine iki uzum bağı vermiş, bağların etrafını hurmalıklarla donatmış ve aralarına da bir ekin tarlası yerleştirmiştik."
Meryem / 23 "Derken doğum sancısı onu bir hurma ağacına dayanmaya mecbur etti. “Âh! Keşke bu hÂle duşmeden once olseydim de, unutulup gitseydim” dedi."
Meryem / 25 “Haydi, şu hurma ağacını da kendine doğru silkele; uzerine olgunlaşmış taze hurmalar dokuluversin.”
TÂ-HÂ / 71 "Firavun şoyle dedi: 'Ben size izin vermeden once ona inandınız, ha? Demek ki, size sihri oğreten ustanız oymuş! Şimdi ellerinizi ve ayaklarınızı hic tereddut etmeden caprazlama keseceğim ve sizi mutlaka hurma dallarına asacağım. Boylece hangimizin azabı daha şiddetli ve devamlıymış, o zaman anlayacaksınız!'"
Mu'minûn / 19 "Sonra o su ile faydanıza olmak uzere hurmalıklar ve uzum bağları meydana getirdik. O bağ ve bahcelerde sizin icin nice meyveler vardır ki, onlardan yersiniz."
Şuar / 148 “Ekili tarlaların ve meyveleri olgunlaşmış, yuklu salkımlarıyla dalları kırılacak derecede sarkmış gonul alıcı hurmalıklar arasında.”
YÂsin / 34 "Yine o yerde hurma bahceleri, uzum bağları var ediyor; oradan pınarlar, gozeler fışkırtıyoruz."
YÂsin / 39 "Ay icin de bir takım menziller tÂyin ettik; dolaşa dolaşa sonunda o, eski hurma salkımının ağacta kalan yıllanmış sapı gibi kuru, sarı, hilal gibi kavisli olur."
Kaf / 10 "Salkımları ust uste binmiş yuksek hurma ağacları yetiştir­mekteyiz."
Kamer / 20 "Oyle bir kasırga ki insanları, koklerinden sokulmuş hurma kutukleri gibi t temelinden koparıp fırlatıyordu."
RahmÂn / 11 "Orada ceşit ceşit meyveler, urunler ve salkımlarla yuklu hurma ağacları vardır."
RahmÂn / 68 "Her ikisinde de turlu turlu meyveler, hurmalar, narlar bulu­nur."
Haşr / 5 "Onların hurma ağaclarını kesmeniz de, kesmeden kokleri uzere dimdik bırakmanızda hep Allah ’ın izniyle olmuştu ve yoldan busbutun cıkmış o kimseleri perişan etmek icindi."
HÂkka / 7 "Allah o kasırgayı uzerlerine yedi gece sekiz gun kesintisiz olarak musallat etti. Oyle ki, orada olsaydın o kavmi, ici boş hurma kutukleri gibi yerlere serilmiş gorurdun."
Abese / 29 "Zeytinlikler ve hurmalıklar,"
UZUM İLE İLGİLİ AYETLER Bakara / 266 "Hic biriniz ister mi ki, ağaclarının arasından ırmaklar akan, icinde her ceşit mahsul bulunan, hurma ve uzumlerle dolu bir bahcesi olsun; sonra kendisine tam ihtiyarlığın gelip cattığı, bakıma muhtac cocuklarının da bulunduğu bir sırada Âniden ateşli bir kasırga gelip o bahceyi yakıp kul etsin? Elbette istemez. İşte Allah, duşunesiniz diye size Âyetleri boyle acıklıyor."
En'Âm / 99 "O, gokten su indirendir. Biz, her turlu bitkiyi o suyla yetiştiririz. O bitkiden bir filiz, filizden de ust uste dizili dÂneler, başaklar cıkarırız. Hurma ağacının tomurcuklarından yere doğru sarkan salkımlar, uzum bağları, zeytin ve nar bahceleri cıkarırız. Bunların hepsinin hem birbirine cok benzeyen yonleri, hem de birbirinden cok farklı ozellikleri vardır. Her birinin meyvesine bir ilk ortaya cıktığı, bir de olgunlaştığı zaman bakın. Gozunuzun onunde cereyan eden bu işlerde, iman eden bir toplum icin elbette nice dersler ve ibretler vardır."
Yusuf / 36 "Onunla beraber hapse iki genc daha girmişti. Bunlardan biri: “Ben ruyÂda kendimi şarap yapmak icin uzum sıkarken goruyorum” dedi. Diğeri de: “Ben de ruyÂda başımın ustunde ekmek taşıdığımı ve kuşların bunu gagalayıp yediğini goruyorum” dedi. Sonra ikisi birlikte: “Ne olur! Bize bunun tÂbirini haber ver; doğrusu biz senin bu işi iyi bilen kimselerden olduğunu goruyoruz” dediler."
Ra'd / 4 "Yeryuzunde birbirine komşu kara parcaları, uzum bağları, ekinler, bir kokten birkac govde hÂlinde catallı cıkan hurma ağacları ve bir kokten tek surgu halinde catalsız cıkan hurma ağacları vardır. Bunların hepsi aynı suyla sulanmaktadır. Buna rağmen canlılara sağladıkları urunler bakımından, ayrıca tat, gıda ve kalite acısından biz onları farklı farklı yapıyor ve bazısını bazısına tercih edilir kılıyoruz. Elbette bunlarda aklını kullanan kimseler icin dersler ve ibretler vardır."
Nahl / 11 "O su ile sizin icin ekinler, zeytinlikler, hurma ağacları, uzum bağları ve her turden daha nice urunler yetiştirir. Şuphesiz ki bunda sistemlice duşunen bir toplum icin elbette tevhidi gosteren kesin bir delil vardır."
Nahl / 67 "Hurma ağaclarının ve uzum asmalarının meyvelerinden hem sarhoşluk veren bir icki hem de guzel bir rızık elde edersiniz. Şuphesiz ki bunda aklını kullanan bir toplum icin kesin bir delil vardır."
İsr / 91 “Veya inanmamız icin senin hurma bahcelerin ve uzum bağların olmalı, bunlar arasından gurul gurul ırmaklar akıtmalısın.”
Kehf / 32 "Onlara şu iki adamı ornek ver: Onlardan birine iki uzum bağı vermiş, bağların etrafını hurmalıklarla donatmış ve aralarına da bir ekin tarlası yerleştirmiştik."
Mu'minûn / 19 "Sonra o su ile faydanıza olmak uzere hurmalıklar ve uzum bağları meydana getirdik. O bağ ve bahcelerde sizin icin nice meyveler vardır ki, onlardan yersiniz."
YÂsin / 34 "Yine o yerde hurma bahceleri, uzum bağları var ediyor; oradan pınarlar, gozeler fışkırtıyoruz."
Nebe' / 32 "Muhteşem bahceler ve uzum bağları,"
Abese / 28 "Uzum bağları, sebzeler ve yoncalar,"
NAR İLE İLGİLİ AYETLER En'Âm / 99 "O, gokten su indirendir. Biz, her turlu bitkiyi o suyla yetiştiririz. O bitkiden bir filiz, filizden de ust uste dizili dÂneler, başaklar cıkarırız. Hurma ağacının tomurcuklarından yere doğru sarkan salkımlar, uzum bağları, zeytin ve nar bahceleri cıkarırız. Bunların hepsinin hem birbirine cok benzeyen yonleri, hem de birbirinden cok farklı ozellikleri vardır. Her birinin meyvesine bir ilk ortaya cıktığı, bir de olgunlaştığı zaman bakın. Gozunuzun onunde cereyan eden bu işlerde, iman eden bir toplum icin elbette nice dersler ve ibretler vardır."
En'Âm / 141 "Asmalı asmasız bağları ve bahceleri, ceşit ceşit renk ve tatlarda hurmaları ve ekinleri, zeytinleri ve narları, kimi bakımdan birbirine benzer, kimi bakımdan benzemez bicimde yaratıp yetiştiren Allah ’tır. Urun verdikleri zaman onların urununden yiyin; mahsulun bicilip toplandığı gun fakirlerin hakkını verin. Fakat israf etmeyin. Cunku Allah, israf edenleri sevmez."
RahmÂn / 68 "Her ikisinde de turlu turlu meyveler, hurmalar, narlar bulu­nur."
ZEYTİN İLE İLGİLİ AYETLER En'Âm / 99 "O, gokten su indirendir. Biz, her turlu bitkiyi o suyla yetiştiririz. O bitkiden bir filiz, filizden de ust uste dizili dÂneler, başaklar cıkarırız. Hurma ağacının tomurcuklarından yere doğru sarkan salkımlar, uzum bağları, zeytin ve nar bahceleri cıkarırız. Bunların hepsinin hem birbirine cok benzeyen yonleri, hem de birbirinden cok farklı ozellikleri vardır. Her birinin meyvesine bir ilk ortaya cıktığı, bir de olgunlaştığı zaman bakın. Gozunuzun onunde cereyan eden bu işlerde, iman eden bir toplum icin elbette nice dersler ve ibretler vardır."
En'Âm / 141 "Asmalı asmasız bağları ve bahceleri, ceşit ceşit renk ve tatlarda hurmaları ve ekinleri, zeytinleri ve narları, kimi bakımdan birbirine benzer, kimi bakımdan benzemez bicimde yaratıp yetiştiren Allah ’tır. Urun verdikleri zaman onların urununden yiyin; mahsulun bicilip toplandığı gun fakirlerin hakkını verin. Fakat israf etmeyin. Cunku Allah, israf edenleri sevmez."
Nahl / 11 "O su ile sizin icin ekinler, zeytinlikler, hurma ağacları, uzum bağları ve her turden daha nice urunler yetiştirir. Şuphesiz ki bunda sistemlice duşunen bir toplum icin elbette tevhidi gosteren kesin bir delil vardır."
Mu'minûn / 20 "Ayrıca Sîna dağı cevresinde yetişen bir ağac bitirdik ki; bu ağac, yiyenler icin hem katık olacak zeytini, hem de zeytin yağını uretir."
Nûr / 35 "Allah, goklerin ve yerin nûrudur. O ’nun nûru şoyle bir misÂlle anlatılabilir: İcinde lamba bulunan bir fanus. Bu lamba kristal bir cam icindedir. Bu kristal cam da inci gibi parlayan bir yıldıza benzer. Lamba doğuya da batıya da ait olmayan mubÂrek bir zeytin ağacının yağından tutuşturulur. O yağ, neredeyse kendisine ateş değmese bile kendiliğinden ışık verecek haldedir. Bu durum, nûr ustune nûrdur! Allah dilediği kimseyi kendi nûruna eriştirir. Allah, gerceği anlamaları icin insanlara boyle misÂller verir. Allah her şeyi hakkiyle bilmektedir."
Abese / 29 "Zeytinlikler ve hurmalıklar,"
Tin / 1 "Yemin olsun incire ve zeytine,"
İNCİR İLE İLGİLİ AYET Tin / 1 "Yemin olsun incire ve zeytine,"
MUZ İLE İLGİLİ AYET VÂkıa / 29 "Dolgun salkımlı muzlar,"
KİRAZ İLE İLGİLİ AYET VÂkıa / 28 "Onlar dikensiz, dalbastı kirazlar,"
MEYVE İLE İLGİLİ DİĞER AYETLER Bakara / 22 "O Rabbiniz, sizin icin yeryuzunu bir doşek, goğu de bir bin yaptı. Gokten yağmur indirip onunla size rızık olarak ceşitli meyveler, urunler cıkardı. O halde, siz de gerceği bile bile Allah ’a ortak koşmayın!"
Bakara / 25 "Rasûlum! İman edip sÂlih ameller işleyenleri şoyle mujdele: Altlarından nehirler akan cennetler onlar icindir. Ne zaman kendilerine cennet meyvelerinden bir şey ikram edilse, her defasında: “Bu, daha once dunyada yediğimiz şey!” derler. Oysa bu rızıklar, renkte ve şekilde birbirinin benzeri, fakat tatta ve keyfiyette cok yuksek kıymette olmak uzere kendilerine ikram edilecektir. Orada onlara tertemiz eşler verilecek ve orada ebedî kalacaklardır."
En'Âm / 99 "O, gokten su indirendir. Biz, her turlu bitkiyi o suyla yetiştiririz. O bitkiden bir filiz, filizden de ust uste dizili dÂneler, başaklar cıkarırız. Hurma ağacının tomurcuklarından yere doğru sarkan salkımlar, uzum bağları, zeytin ve nar bahceleri cıkarırız. Bunların hepsinin hem birbirine cok benzeyen yonleri, hem de birbirinden cok farklı ozellikleri vardır. Her birinin meyvesine bir ilk ortaya cıktığı, bir de olgunlaştığı zaman bakın. Gozunuzun onunde cereyan eden bu işlerde, iman eden bir toplum icin elbette nice dersler ve ibretler vardır."
A'rÂf / 22 "Boylece onları yaldızlı sozlerle aldatarak, konumlarına yakışmayan bir işe surukledi: O yasak ağacın meyvesini tadar tatmaz birden edep yerleri kendilerine acılıp goruluverdi; onlar da cennet yapraklarıyla ortunmeye calıştılar. Rableri onlara: “Ben size o ağacı yasaklamadım mı? Ustelik şeytanın sizin apacık duşmanınız olduğunu soylemedim mi” buyurdu."
Yusuf / 31 "Aziz ’in hanımı, kadınların dedikodularını duyunca onları konağına dÂvet etti. Onlar icin şoyle koltuklara yaslanıp oturacakları bir ortamda mukellef bir sofra hazırladı. Ayrıca her birinin onune, sunulan meyveleri soymak icin birer bıcak koydu. Kadınlar meyvelerini soyarken Yûsuf ’a, “Karşılarına cık” diye emretti. Kadınlar onu Âniden karşılarında gorunce guzelliği karşısında şaşırıp kaldılar, farkına varmadan, meyve yerine ellerini doğradılar ve şaşkınlıkla: “Allah ’ı tenzih ederiz! Bu bir insan değil; bu olsa olsa ancak değerli bir melektir” dediler."
Yusuf / 49 “Sonra bu yedi kıtlık senenin ardından bir sene daha gelecek; o zaman insanlar bol yağmura kavuşturulup sıkıntıdan kurtulacaklar ve o zaman bol bol meyveleri sıkıp, hayvanları sağacaklar.”
İbrahim / 25 "O ağac, Rabbinin izniyle her zaman meyvesini verir durur. İşte Allah, duşunup ders almaları icin insanlara boyle misaller getirmektedir."
İbrahim / 32 "Allah ki, gokleri ve yeri yaratan, gokten su indirip onunla size rızık olmak uzere ceşit ceşit meyveler, urunler cıkaran O ’dur. Koyduğu kanunlara uyarak denizde yuzup giden gemileri size boyun eğdiren ve ırmakları hizmetinize veren de O ’dur.
Nahl / 67 "Hurma ağaclarının ve uzum asmalarının meyvelerinden hem sarhoşluk veren bir icki hem de guzel bir rızık elde edersiniz. Şuphesiz ki bunda aklını kullanan bir toplum icin kesin bir delil vardır."
Nahl / 69 “Sonra her turlu meyveden ye de, bal yapmak uzere Rabbinin sana takip etmen icin belirlediği yolları tam bir inkıyatla tut!” Onların karınlarından ceşitli renklerde bir şerbet cıkar ki onda insanlara şifa vardır. Şuphesiz bunda, sistemli bir şekilde duşunen kimseler icin kesin bir delil ve ibret vardır.
Mu'minûn / 19 "Sonra o su ile faydanıza olmak uzere hurmalıklar ve uzum bağları meydana getirdik. O bağ ve bahcelerde sizin icin nice meyveler vardır ki, onlardan yersiniz."
Şuar / 148 “Ekili tarlaların ve meyveleri olgunlaşmış, yuklu salkımlarıyla dalları kırılacak derecede sarkmış gonul alıcı hurmalıklar arasında.”
Sebe' / 16 "Fakat onlar bu dÂvetten hoşlanmayıp, şukurden yuz cevirdiler. Biz de uzerlerine, barajlarını yıkan meşhur Arim selini gonderdik de onların o guzelim bahcelerini buruk meyveli, acı ılgınlı ve icinde biraz da sedir ağacı bulunan virÂne bahcelere cevirdik."
FÂtır / 27 "Gormez misin ki, Allah gokten bir su indiriyor? Biz onunla renkleri ceşit ceşit meyveler, sebzeler cıkarıyoruz. Dağlarda da toprağın rengine gore beyaz, kırmızı, daha farklı renklerde ve simsiyah yollar vardır."
YÂsin / 35 "T ki, var ettiğimiz butun bu urunlerin meyvelerinden ve bunlardan bizzat kendi elleriyle imal ettikleri şeylerden yesinler. HÂl şukretmeyecekler mi?"
YÂsin / 57 "Orada onlar icin ceşit ceşit meyveler ve canlarının cektiği her şey vardır."
SÂffÂt / 42 "Turlu turlu meyveler… Onlar cok değerli misafirler olarak ağırlanır, surekli ikrÂm gorurler;"
SÂffÂt / 65 "Meyveleri, şeytanların başları gibi korkunc ve tiksindiricidir."
SÂd / 51 Orada koltuklar uzerine yaslanıp otururlar, canlarının cektiği her ceşit meyve ve icecekten isterler.
Fussilet / 47 KıyÂmetin ne zaman kopacağının bilgisi sadece Allah ’a aittir. O ’nun bilgisi ve izni olmadan ne bir meyve tomurcuğundan cıkabilir, ne bir dişi hÂmile kalabilir, ne de hÂmile olan biri doğum yapabilir. O, “Nerede bana şu ortak koştuklarınız?” diye sesleneceği gun, muşrikler: “Sana acıkca soyleyelim ki, icimizde senden başka boyun eğilecek bir ortağın bulunduğuna şÃ‚hitlik edecek hic kimse yoktur” diyecekler.
Zuhruf / 73 “Burada sizin icin bol bol meyveler, yiyecekler vardır; onlardan Âfiyetle yersiniz.”
DuhÂn / 55 "Orada guven icinde canlarının cektiği her turlu meyveden isterler."
Muhammed / 15 "Gonulleri Allah ’a saygıyla dopdolu olup O ’na karşı gelmekten sakınanlara va‘dedilen cennetin durumu şoyledir: Orada hic bozulmayan tertemiz su ırmakları, tadı bozulmayan taptaze sut ırmakları, icenlere lezzet veren ve dunyadakiler gibi sarhoş etmeyen şarap ırmakları ve suzme bal ırmakları vardır. Onlar icin orada ayrıca canlarının cektiği her ceşit meyve ve Rablerinden bir bağışlanma vardır. Boyle nimetler icinde yaşayanlarla; cehennemde surekli kalacak olan ve kaynar su icirilip de bağırsakları parcalanan kimseler hic bir olur mu?"
Kaf / 9 "Biz gokten bereketli bir su indirmekte, onunla meyve dolu bağlar bahceler, tahıl urunu olarak bicilecek taneler bitirmekteyiz."
Tûr / 22 "Onlara canlarının cektiği meyve ve et ceşitlerinden bol bol ikram edeceğiz."
RahmÂn / 11 "Orada ceşit ceşit meyveler, urunler ve salkımlarla yuklu hurma ağacları vardır.
RahmÂn / 48 "Her iki cennet de turlu turlu meyveler veren sık yapraklı ağac­larla doludur."
RahmÂn / 52 "İkisinde de her ceşit meyveden cifter cifter vardır."
RahmÂn / 54 "Cennetlikler, orada astarları kalın atlastan dokunmuş do­şekler uzerine kurulurlar. Her iki cennetin olgunlaşmış meyveleri de ellerinin altında, hemen erişilip toplanıverecek yakınlıktadır."
RahmÂn / 68 "Her ikisinde de turlu turlu meyveler, hurmalar, narlar bulu­nur."
VÂkıa / 20 "Beğendikleri turlu turlu meyvelerle…"
VÂkıa / 32 "Bol bol meyveler arasında yaşarlar."
VÂkıa / 52 "O zakkûm ağacının meyvesinden mutlaka yiyeceksiniz."
HÂkka / 23 "Salkım salkım meyveleri eliyle koparabileceği mesafededir."
İnsan / 14 "Cennet ağaclarının huzur ve rahatlık veren golgeleri onları burur. Salkım salkım meyveler, hemen elleriyle koparacakları mesafeye kadar sarkar."
MurselÂt / 42 "Canlarının cektiği turlu turlu meyveler arasında."
Abese / 31 "Ceşit ceşit meyveler ve cayırlar."
A'l / 4 "O ki, yeşillikleri, otlakları, meyve ve ekinleri cıkardı."
İslam ve İhsan