
Hac suresi 11. ayete gecen hem dunyasını hem ahiretini kaybeden kişiler kimlerdir? Hac suresinin Muslumanlara uyarısı ve ayetten cıkarmamız gereken ders...
Hac sûresinin buyuk bir bolumu Mekke ’de, 19-24. Âyetleri ise Medine ’de nÂzil olmuştur. Dolayısıyla onda hem Mekkî hem de Medenî sûrelerin ozellikleri vardır. 78 ayettir. Bu sûrede hac ibÂdetinin İbrÂhim (a.s.) tarafından başlatılıp Hz. Muhammed (s.a.s.) tarafından devam ettirildiği anlatılır. Ayrıca 27. Âyette “hac”dan acık olarak bahsedilir. Bu sebeple ona “Hac” ismi verildiği anlaşılmaktadır. 18. Âyeti secde Âyetidir. Fakihlerin ittifakıyla bu Âyet okunduğu ve işitildiği zaman tilÂvet secdesi yapılmalıdır. Mushaf tertibine gore 22, nuzûl sırasına gore 88. sûredir.
Hac Suresi 11. Ayet:
"Vemine-nnÂsi men ya ’budu(A)llÂhe ‘al harf(in)(s) fe-in esÂbehu ḣayrun(i)tmeenne bih(i)(s) ve-in esÂbet-hu fitnetun(i)nkalebe ‘al vechihi ḣasira-dduny vel-Âḣira(te)(c) żÃ‚like huve-lḣusrÂnu-lmubîn(u)"
" İnsanlardan oylesi var ki, Allah ’a dunyevî bir cıkar beklentisi icinde kıyısından kenarından kulluk eder. Oyle ki; eğer beklentisi gercekleşir de bir iyilik gorurse gonlu onunla huzura kavuşur, dininde sebÂt eder. Fakat başına bir felÂket gelirse hemen gerisin geri donup Allah ’a kulluğu terk eder. Boyleleri dunyasını da, Âhiretini de kaybetmiştir. İşte apacık husrÂn budur! "
HAC SURESİ 11. AYET TEFSİRİ Bu sûrenin ucuncu Âyetinde şeytana uyup sadece kendileri sapık yollara duşen kimselerden bahsedilmişti. Bu Âyetlerde ise yalnız kendileri doğru yoldan sapmakla kalmayıp, başkalarını da saptırmaya calışan kimselerden bahsedilmektedir. Bunlar gururlu, kibirli, kendini beğenmiş, inatcı, mağrur ve hak soze kulak asmayan kimselerdir. Halbuki onlar:
› Gozlem, deney ve tecrube sonucu elde edilen doğru bir bilgiye sahip değillerdir.
› Ne onlerinde kendilerine doğru yolu gosteren bir rehberleri, ne de ellerinde kendisiyle istidlÂl edecekleri bir senetleri vardır.
› İlÂhî vahye dayanan bir bilgi kaynağına, yollarını aydınlatıcı bir kitaba da sahip değildirler.
Bir tartışmada doğru ve tutarlı olabilmek icin bunların ya hepsine veya bir kısmına sahip olmak gerekir. Bunlardan herhangi biri olmadan yapılan tartışma dupeduz yalan ve şamatadan oteye gecemez. Hele hakkında tartışma yaptığı zat, butun doğruluğun, hak ve hakikatin yegÂne sahibi Allah ise durumun vehÂmeti daha da artar. Artık, yaptığı kotuluklere karşılık boyle birini bekleyen acı sonuc, dunyada rezil rusv olmak, Âhirette de pek yakıcı cehennem azabını boylamaktır.
Bir kısım insanlar var ki, onlar da imanla kufrun sınırında dolaşır dururlar. (Tefsir Prof. Dr. Omer Celik)
İslam ve İhsan