Okul oncesinde Kur ’an oğretimine ne zaman başlamalıyız? Okul oncesi Kur ’an eğitimi nasıl yapalılmalı? İşte madde madde okul oncesi cocuklara Kur ’an eğitimi…4-6 yaş Kur ’Ân Kursları uygulaması, 2014-2015 eğitim-oğretim doneminde butun Turkiye ’de yaygınlaştı. Fizikî şartları musait olan Kur ’Ân kurslarında uygun alanlar kurularak eğitime başlandı.

İster cocuğumuzu 4-6 yaş eğitimi veren bir Kur ’Ân kursu ya da ozel kuruma gonderelim, ister evde kendimiz Elif-b ve Kur ’Ân eğitimi verelim; dikkat etmemiz ve goz onunde bulundurmamız gereken bazı hususlar bulunmaktadır. Bu yazıda oğretici ve ebeveynlere tecrube aktarımı kabîlinden tavsiyeler bulacaksınız.

COCUĞA KUR'ÂN OĞRETİRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

Oncelikle dikkat edilmesi gereken hususlar şunlar olmalıdır:

1- Cocuğun hazır bulunuşluk seviyesi. Cocuğun yaş, kişisel yeterlilik ve ozelliklerinin Elif-b ve Kur ’Ân oğrenmeye hazır olması/uygunluğu.

2- Cocuğun bu eğitimi almaya istekli ve hevesli olması,

3- Âilenin istekli olup cocuğunun yanında ve destekci olması, tekrarlarını yaptırması,

4- Cocuğa heves ve muhabbet kazandırma. Ebeveynin ve oğreticinin sevdirme yolunu secmesi, cocuğu zorlamadan mumkun olduğunca “az yeri, cok tekrarlı” bir yol izleyerek okutması,

5- Ebeveynin ve oğreticinin cocukları yarıştırma cabası icinde olmaması, kıyaslamaması.

6- Kur ’Ân-ı Kerîm ’i “Hatim indirmeye” değil, kalıcı oğretmeye odaklanılması. Cocuğun mukellef bir fert olmadığının akıldan cıkarılmaması.

7- Eve cok odev verilmemesi, verilecekse oğrenilenlerin tekrarının verilmesi,

8- Sûre, du ezberi ve değerler eğitimine ağırlık verilmesi,

9- Bu alana yonelik bir program geliştirilmesi ya da bir program dÂhilinde hareket edilmesi,

10- ÂdÂb-ı muÂşeret kurallarının kalıcı olarak oğretilip yerleştirilmesinin ana hedef olarak alınması,

11- Allah sevgisinin esas alınması, Kur ’Ân-ı Kerîm ’in hayat rehberimiz olduğu ve Allah TeÂl tarafından bize gonderildiğinin sıkca vurgulanması,

12- Kur ’Ân-ı Kerîm ’i sevdirme amacı taşınması,

13- Peygamber Efendimiz -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- ’i merkeze alan bir yaklaşım icinde olunması,

14- Toplu ve munferit duÂlar yapılmasına imkÂn verilmesi. Du muhtevÂsının millî-mÂnevî duygulardan oluşmasına ve kucaklayıcı olmasına ozen gosterilmesi,

15- Okul oncesi donemde îman esaslarından yalnızca AllÂh ’a îman, peygamberlere îman, kitaplara îman konularının verilmesi,

16- Kur ’Ân-ı Kerîm eğitiminin yanı sıra cocuğa edep ve saygı oğretilmesi, EsmÂu ’l-Husn ve diğer uzun duÂları yaşı buyudukce zaten oğreneceğinin unutulmaması,

17- Gunluk sunnetleri, toplum hayatına ait kuralları ihtiva eden kısa hadîsler ezberletilip uzerinde konuşulması, bu hususta resimler yaptırılması.

18- Cocukları yıl sonu musÂmerelerine hazırlamak maksadıyla uzun ezberler yaptırılmaması. Unutulmamalıdır ki, YÂsîn Sûresi gibi sûreler İmam-Hatip lise mufredÂtında yer almaktadır.

19- Abartılı Kur ’Ân torenlerinden ziyÂde, cocuğun mutlu olacağı, tatlı bir hatıra olarak hatırlayacağı tarzda ufak kutlamalar yapılmalıdır.

20- Cocuğun fikri mutlaka alınmalı, o gunku ruh hÂline gore bir yol tutulmalıdır.

21- Sıkıldığı zaman ara verilmeli yahut bırakılmalıdır. LÂkin bu durum, gevşeklik seviyesinde algılanmamalı, cocuğun rûhuna hitap eden bir başka metot ile yola devam edilmelidir.

22- Anneler, hanım toplantılarında, kabul gunlerinde cocuğunun başarısından soz etmek yahut sosyal medyada paylaşmak icin değil, AllÂh ’ın rızÂsına uygun bir evlÂt yetiştirebilmek icin bu eğitim yolunu secmelidir.

23- Ebeveyn ya da oğretici, daha Elif-b ’dan başlayarak tecvidli, mahrecli oğretmeli ve bu oğretimi kolay hÂle getirmelidir.

24- Unutulmaması gereken en temel konu, 4-6 yaş cocuğunun “oyun cocuğu” olduğudur. Zihnî oğrenmeden ziyade cocuk oyuna doymalıdır. Evvel oyuna doyan cocuk, artık eğitim oğretime hazır olacaktır.

25- Cocuklar icin okula uyum haftasını tamamladıktan sonra topluca Elif-b ve Kur ’Ân oğrenmeye başlama programı duzenlenmeli, cocuk Kur ’Ân kursunu guzel duygularla tanımalıdır. Boylece doneme ve eğitime motive olmuş şekilde şevkle başlayacaktır.

26- Sene sonu torenleri bizce hic yapılmamalı, yapılırsa da bir şenlik havasında olup eğlendirmeli, cocuğu yorucu gosterilerden ve abartılı, pahalı kostumlerden şiddetle kacınılmalıdır.

27- Evlerde de Âileler; akraba, eş ve dostu davet ederek “Kur ’Ân cemiyeti” yahut “Âmin Alayı - Bed-i Besmele Toreni” duzenleyebilir.

28- Cocuğa, asl “Kur ’Ân ’a gecersen şunu alırız, hatim yaparsan bunu alırız!” gibi maddî menfaati besleyici ve onu ruşvete alıştırıcı hedefler konulmamalı, hedefe ulaştıktan sonra bu pekiştiriciler mukÂfat olarak sunulmalıdır.

29- Uzmanların ic denetim/ic disiplin dedikleri metot uygulanmalı, cocuğa vazifesini tamamlama azmi aşılanmalıdır.

ELİG-BA HARFLERİYLE COCUĞU TANIŞTIRMAK

EcdÂdımız; “4 yaş, 4 ay, 4 gunluk” cocuklara “Âmin Alayı” denilen bir torenle “Bed-i Besmele” merasimi yapıp onları Elif-b harfleri ile tanıştırırlarmış.

Eğitim oğretim hayatında edindiğimiz tecrubelerimiz gostermektedir ki, 4 yaş cocukları, ezbere son derece meyilli olmalarına rağmen, Elif-b oğrenmeye henuz tam mÂnÂsıyla hazır değillerdir. Onlara ceşitli materyallerle harfler ve biraz da harekeler oğretilmeli, sonrasında bol tekrarla bu oğrenme kalıcı hÂle getirilmelidir.

5 ve 6 yaşında olan cocukların Elif-b ve Kur ’Ân oğrenip okumakta daha ileri seviyede olduklarını soyleyebiliriz.

4 yaş cocuğunun oğrenmeye hazır olma suresi kısa olduğundan onlara tÂlim yaptırmak sûretiyle du ve sûreler ile Elif-b harfleri oğretilmelidir. Harfler oğretilirken cocuğa mumkun olduğunca somutlaştırarak oğretilmelidir.

Cocuğun harfe dokunması, harfi yazması, oyun hamuru ile harfin şeklini yapması sağlanmalıdır. Harfleri tanıtırken evvela harfin adı soylenir. Ardından varsa harf kartları, ahşap bultaklar yahut zımpara harfler kullanılır.

Cocuğun harfe duyusal olarak dokunması sağlanır. Tıraş kopuğu veya krem şanti, duz bir tepsiye yahut masaya bir miktar dokulup harfi yazma calışmaları yapılabilir. Bunu cocuklar hem sevecek, hem oyunla oğrenmiş olacaklardır. Yine harflerin cıktısı alınarak harfler boyatılabilir, artık materyallerle suslenebilir yahut ponpon, elişi kağıdı, yapışkanlı eva gibi malzemelerle harflerin ici doldurulabilir. Oyun hamuru ile de harflerin şekilleri yapılıp kalıcı oğrenme sağlanabilir.

Harfler; mahrec ve sıfatlarına uygun bir bicimde telaffuz eden ve “fem-i muhsin” denilen bir hocadan yahut guzel okuyuşlu bir ebeveynden oğrenildikten sonra karışık tekrarlar yapılır. İnce okunanlarla kalın okunanlar; peltek harflerle boğaz harfleri iyice ayırt edilir. Harfler, evvel asıl adlarıyla oğretilmelidir.

Bir Elif-b kullanacaksa, renkli, acık yazılı ve her bir harekeyi ayrı sayfalarda işleyen bir Elif-b cuzu tercih edilmelidir. Orneklerinin kolay oluşu, Turkce bazı seslerin de Arap harfleri ile yazılmış olması işi kolaylaştıracaktır.

Yetişkin bir fert, hem de mukellef olduğu hÂlde belki senede yalnızca bir kez hatim yapabiliyorken, daha kendi dilini bile tam mÂnÂsıyla konuşamayan cocuklara sayfa sayfa Kur ’Ân-ı Kerîm okutmak, cocuklardan bazılarında Kur ’Ân-ı Kerîm ’e karşı antipati, isteksizlik oluşturmakta, Kur ’Ân okumak cocuğun dunyasında maalesef “sıradanlaşmakta”dır.

Ustelik bir de hatim yapan cocuğun ileriye donuk pek fazla hedefi kalmamakta; Kur ’Ân-ı Kerîm ’e karşı vazifesini tamamlamış olduğunu duşunmektedir. Yeni oğrenen cocuğa gunde bir Âyet yahut bir satır verilir, tecvidli okuma calışması yapılır. Sık tekrar etmesi sağlanır. Tecvid kuralları, cocuğun Kur ’Ân-ı Kerîm ’ine kurşun kalemle, hafifce işaretlenir. Zaman gectikce okunan Âyet sayısı artırılıp tekrar sayısı azaltılır. Bu şekilde cocuk bıkmadan, sıkılmadan ve Kur ’Ân-ı Kerîm ’e karşı tÂzim ve heves duyarak hem Kur ’Ân okur, hem de ilerleme kaydeder.

İlkokula başladığı zaman 1. sınıfın odev ve ders yoğunluğu, okul yorgunluğu ile kimi cocuklar, değil Kur ’Ân-ı Kerîm ’i yuzunden okumak, ezber tekrarlarına bile vakit bulamamaktadır. LÂkin gayretli ebeveynler, bir yolunu bulup cocuklarına unutmaması icin duzenli olarak Kur ’Ân-ı Kerîm okutmaktadırlar. Muhim olan az ya da cok okumaktan ziyade devamlı ve bir tertip icerisinde okumak, Kur ’Ân-ı Kerîm ’den kopmamaktır. İbadetin “az da olsa devamlı olanı” makbul değil midir?

Kur ’Ân okumaya gecen cocuk, istediğini elde etme rehÂvetine kapılıp zaman zaman Kur ’Ân okumaya direnmektedir. Bu cocuklar icin oğretici veya ebeveyn, “Ben okuyayım, sen tekrar et!” uygulaması yapmalıdır. Bir sure sonra cocuktaki isteksizlik ve rehÂvet ortadan kalkacaktır. Ebeveyn, kendine sık sık şu soruyu sorup cocuğa empati yapmalıdır:

“-Ben 4-5 yaşlarımda ne biliyordum, cocuğumdan ne bekliyorum?”

Ezber noktasında kimi cocuklar; kısa sûreleri ve duÂları tamamlar. “Duh ’dan aşağısı” diye tÂbir edilen sûrelere başlatılırlar. Bu olabilir, lÂkin cocuk icin bu bir rutin olmamalıdır. Alak, Beyyine gibi uzun ve cocuğa zor gelebilecek sûreler atlanmalı, yalnızca yuzunden okutulmalıdır. Bu aynı zamanda cocukta; “Daha ezbere bilmediğim sûreler var.” duşuncesini beraberinde getirecektir. Bu vesîle ile ileride “nasılsa ezberlerimi fazla fazla yaptım” duşuncesi de olmayacak, hevesi ve azmi devam edecektir.

OKUL ONCESİNDE KUR ’AN DERSİ NASIL YAPILMALI?

Mumkun olduğunca “toplu tÂlim” dediğimiz toplu okutmalar yapılmalı, devamsızlık, oğrenme gucluğu gibi geride kalan cocuklarla birebir ilgilenilerek oluşan acıklar kapatılmalıdır. Grup calışmaları ile toplu ve ferdî okumalar yapılır. En fazla uc cocuk bir grup yapılır ve o gunku Âyetler “sandvic metodu” ile “bir sen, bir sen…” gibi sırayla ve birbirini takip ettirerek okutulur. En son oğretici ile toplu okuyuş yapılarak o gunku ders tamamlanır.

Ezberler kolaydan zora doğru bir sistem takip edilerek hocanın mutlak sûrette kelime kelime tÂlim yapmasıyla bizzat hocadan oğrenilmelidir. Eve, sadece tekrar verilmelidir. TÂlimi yapılmayan sûrenin calışılmaya yahut interaktif yollardan dinlenmesine musaade edilmemelidir. Zira Kur ’Ân-ı Kerîm “fem-i muhsin” denilen hocaların birebir ağızdan okumaları yoluyla oğrenilir. Ezberler tek tek mutlaka dinlenmeli, sık sık ezber tekrarı yapılmalıdır. Bu noktada “istop tarzı” oyunlarla ezberler oyunla tekrarlanabilir. Topu atan cocuk, arkadaşının adını ve okuyacağı sûreyi soyler, arkadaşı topu tutar, sûreyi okuyup, bir diğer arkadaşına topu atar. Oyun boylece devam eder.

Son zamanlarda farklı materyaller kullanılmaktadır. Tecrubemiz gostermiştir ki, cocuklar elmanın “e”si, bebeğin “be”si gibi resimli kart calışmaları ile Elif-b harflerini kolay oğrenmektedirler. Fakat akılda bazen harften ziyÂde resimler kalmaktadır. Mumkun olduğunca resimsiz kartlar kullanılmalıdır. Harflerin bağımsız hÂlleri, başta, sonda, ortada yazılışları; kartlar, magnetler, ahşap Elif-b setleri gibi pek cok modern materyalle kolay ve en onemlisi zevkli bir şekilde oğretilebilir ve oğretilmelidir de… Zira zaman bilişim ve gorsellik cağıdır. Kur ’Ân oğreticileri de zamanı yakalamalı, gundemin gerisinde kalmamalıdır.

Duzenli ve plÂnlı bir calışma metodu uygulandığı zaman kapasiteli, istekli ve evden de destekli olan cocuklar, elbette kısa zamanda Kur ’Ân ’a gecerler. Yeter ki acele etmeyelim. Hele ki, eğitim-oğretimin rûhuna son derece aykırı olan “kıyas”a girmeyelim.

Ebeveyn ve oğreticiler, hicbir şekilde acele etmemeli, oğrenme farklılıklarını goz onunde bulundurmalıdırlar. Etkin oğrenme icin “El-Âlem ne der?” kaygısı bir kenara bırakılmalı, veli bu yonde rahatlatılmalı, oğreticiye guvenmesi sağlanmalıdır.

Şunu da eklemek gerekir ki, evde ebeveyni Kur ’Ân ile hemhÂl olan, anne karnında Kur ’Ân-ı Kerîm okunan, dinleyen, dinletilen cocuklar; Kur ’Ân ’a karşı hem okuma, hem oğrenme yonunde cok daha hevesli ve başarılıdırlar.

Kur ’Ân kurslarında yahut Kur ’Ân oğretmekteki en temel gÂye sevdirerek, kolaylaştırarak, oyunlaştırarak cocuğa giden bir yol bulmaktır. Zira zek tipleri farklı farklıdır. Oğretirken bir yandan da cocuğun guzel hatıralar biriktirmesine yardımcı olmak, gok kubbede hoş sad bırakmak muhimdir. “Cocukla birlikte veliyi de eğitime dÂhil etmek”, yapılagelen bir uygulama olup son derece faydalıdır.

Cocukta oğrendiklerinin bir karakter hÂline gelmesini sağlamak, kurstan mezun olduktan sonra da velilerle goruşmeyi, cocuklarla alÂkayı kesmemek; mezun cocukların yaz Kur ’Ân kurslarına devamını sağlamak ve en onemlisi, akademik bilginin her kapıyı acmadığının şuurunda olmak, son derece onemlidir.

İnsan oğretirken cok şey oğrenir. Cocukların insanlara huzur veren, rahatlatan mÂsum yonleri asl unutulmamalı, onların Rabbimizin bize bir emÂneti ve bizi Cennet ’e goturecek birer velînîmet olduğu bilinmelidir.

Kaynak: Fatma Catak, Şebnem Dergisi, Sayı: 160
İslam ve İhsan