
Anlaşma nedir? Anlaşma ile ilgili ayetler hangileridir?Anlaşma fıkıhta, “karşılıklı rıza ile cekişmeyi ortadan kaldıran akit veya gorulmekte olan davanın uzlaşma / mutÂbakat ile sona erdirilmesi” anlamına gelir. Kur ’an-ı Kerim ’de gecen anlaşmalar (akitler) ile ilgili ayetler.
ANLAŞMA İLE İLGİLİ AYETLER Ancak aranızda anlaşma bulunan bir kavme sığınanları veya ne sizinle ne de kendi kavimleriyle savaşmayı goze alamayıp size gelenleri oldurmeyin. Allah dileseydi onları uzerinize musallat ederdi de mutlaka sizinle savaşırlardı. Bundan boyle sizden uzak durur, sizinle savaşmayıp barış teklif ederlerse, bu takdirde Allah size, onların aleyhinde bir yol tutmanıza musaade etmez. (Nis / 90. Ayet)
***
Bu, Allah ve Rasûlu ’nden, kendileriyle anlaşma yaptığınız muşriklere bir ultimatomdur! (Tevbe / 1. Ayet)
***
Ey muşrikler! Bu gunden itibaren yeryuzunde dort ay daha istediğiniz gibi dolaşın, sığınacak yer arayın. Fakat bilin ki siz hicbir şekilde Allah ’a karşı koyamaz ve O ’nun kudretinden kacıp kurtulamazsınız. Allah kÂfirleri elbette rezil rusv edecektir. (Tevbe / 2. Ayet)
***
Şu da buyuk hac gununde Allah ve Rasûlu ’nden butun insanlara yapılmış bir duyurudur: Artık bundan boyle Allah ’ın ve Rasûlu ’nun muşriklerle hicbir alakası kalmamıştır. Fakat ey muşrikler, eğer tevbe edip mevcut tutumunuzdan vazgecerseniz bu elbette sizin icin hayırlı olur. Yok, eğer yuz cevirirseniz bilin ki siz hicbir şekilde Allah ’a karşı koyamaz ve O ’nun kudretinden kacıp kurtulamazsınız. Rasûlum! KÂfirlere can yakıcı bir azabı mujdele! (Tevbe / 3. Ayet)
***
Ancak kendileriyle anlaşma yaptığınız muşrikler, şÃ‚yet anlaşma şartlarını tamÂmen yerine getirir, size karşı hicbir menfî harekette bulunmadıkları gibi, aleyhinizde kimseye arka da cıkmazlarsa, onlarla yaptığınız anlaşmalara sureleri doluncaya kadar riayet edin. Şuphesiz ki Allah, sozunde durup haksızlıktan sakınanları sever. (Tevbe / 4. Ayet)
***
O haram aylar sona erince muşrikleri bulduğunuz yerde oldurun, onları yakalayın, esir edin, gecebilecekleri butun yolları ve gecitleri tutup kendilerini kontrol altında bulundurun. Eğer şirkten vazgecer, namazı kılar ve zekÂtı verirlerse yollarını serbest bırakın. Şuphesiz Allah, cok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir. (Tevbe / 5. Ayet)
***
Eğer muşriklerden biri senden sığınma hakkı isterse ona bu hakkı ver; ta ki Allah ’ın kelÂmını dinlesin. Sonra da onu kendini guvende hissedeceği yere kadar selÂmetle ulaştır. Cunku onlar, cehÂlet icinde yuzen bir topluluktur. (Tevbe / 6. Ayet)
***
Verdikleri sozu her fırsatta ciğneyen o muşriklerin Allah ’ın yanında ve Peygamber ’in yanında gecerli ve guvenilir nasıl bir anlaşması olabilir ki? Ancak Mescid-i HarÂm ’ın yanında kendileriyle anlaşma yaptığınız kimseler hÂric. Onlar size durust davrandıkları surece siz de onlara durust davranın. Şuphesiz ki Allah, anlaşmalarına vef gosterip haksızlıktan sakınanları sever. (Tevbe / 7. Ayet)
***
Onların sozlerine nasıl guvenilebilir ki? Eğer size ustunluk sağlayacak olsalar, hakkınızda ne bir yemin, ne bir anlaşma, ne de bir hukuk hicbir şey gozetmezler. Ağızlarıyla guya sizi memnun etmeye calışırlar; fakat kalpleri aksi istikÂmette atar. Cunku onların coğu, yoldan cıkmış hak-hukuk tanımaz kimselerdir. (Tevbe / 8. Ayet)
***
Onlar, Allah ’ın Âyetlerini az bir ucret karşılığı sattılar da boylece kendileri Allah yolundan uzaklaştıkları gibi, başkalarını da o yoldan alıkoymaya calıştılar. Gercekten onlar ne fen işler ceviriyorlar! (Tevbe / 9. Ayet)
***
Onlar, bir mu ’min hakkında ne bir yemin, ne bir anlaşma, ne de bir hukuk hicbir şey gozetmezler. Onlar, işte boyle sınır tanımaz saldırgan kimselerdir. (Tevbe / 10. Ayet)
***
Her şeye rağmen eğer tevbe edip yaptıklarından vazgecer, namazı kılar ve zekÂtı verirlerse, bu takdirde onlar sizin din kardeşlerinizdir. Biz, bilip anlayacak kimseler icin Âyetleri boyle ayrıntılarıyla acıklıyoruz. (Tevbe / 11. Ayet)
***
Sizinle anlaşma yaptıktan sonra yeminlerini bozar ve dîninize dil uzatmaya kalkışırlarsa, o zaman kufrun elebaşlarıyla sonuna kadar savaşın. Cunku onların yaptıkları anlaşmaların, ettikleri yeminlerin hicbir inandırıcılığı kalmamıştır. Belki boylece azgınlıklarından vazgecerler. (Tevbe / 12. Ayet)
***
Siz, yeminlerini bozan ve Peygamber ’i yurdundan cıkarmaya kesin olarak azmeden bir toplulukla savaşmaz mısınız? Kaldı ki savaşı size karşı ilk başlatanlar da onlar olmuştu. Yoksa onlardan korkuyor musunuz? Eğer mu ’minseniz, kendisinden asıl cekinip korkulacak olan Allah ’tır. (Tevbe / 13. Ayet)
***
Bir topluluğun diğer bir topluluktan siyasî, iktisadî ve askerî yonden guclu olmasına aldanıp da, ipliğini sağlamca bukup eğirdikten sonra cozen boylece butun emeğini boşa cıkaran ahmak kadın gibi, ettiğiniz yeminleri bozup aranızda bir aldatma ve işi bozma sebebi kılmayın. Gercek şu ki butun bunlarla Allah sizi imtihan etmektedir; hakkında anlaşmazlığa duştuğunuz şeylerin doğrusunu da kıyÂmet gunu kesinlikle size acıklayacaktır. (Nahl / 92. Ayet)
Kaynak: kuranvemeali.com
İslam ve İhsan