
Oldukten sonra diriliş / yeniden diriliş ile ilgili ayetler hangileridir?Kur ’an ’da, sûra birinci uflemenin ardından -Allah ’ın diledikleri mustesna- butun canlıların yok olacağı, ikinci ufleme uzerine de yediden diriliş hadisesinin gercekleşeceği ve olmuş butun yaratıkların yeniden canlanarak belli bir hedefe doğru koşuyormuş gibi Rablerinin huzuruna cıkacakları anlatılır ve dirilişin, gerceği oğrenme ve amellerin karşılığını gorme hikmetine bağlı olduğu vurgulanır.
YENİDEN DİRİLİŞ İLE İLGİLİ AYETLER Ey kÂfirler! Allah ’ı nasıl inkÂr edebiliyorsunuz ki, olu idiniz de sizi O diriltti. Sonra sizi oldurecek, sonra tekrar diriltecek, sonra da O ’na donduruleceksiniz. (Bakara / 28. Ayet)
***
“Kestiğiniz ineğin bir parcasıyla oldurulen kişiye vurun” dedik. İşte Allah, aklınızı calıştırmanız icin oluleri boylece diriltir ve size Âyetlerini gosterir. (Bakara / 73. Ayet)
***
Veya şu kimsenin hÂline bakmaz mısın ki o, altı ustune gelip harap olmuş ıpıssız bir şehirden gecerken: “Allah, harabeye donmuş bu yeri acaba nasıl diriltecek?” demişti. Bunun uzerine Allah onu oldurup yuz yıl sonra diriltti. Sonra da kendisine “Burada ne kadar kaldın?” diye sordu. O da: “Ya bir gun, yahut daha az” dedi. Allah şoyle buyurdu: “Hayır, yuz sene kaldın. Şimdi yiyeceğine ve iceceğine bak, hic bozulmamış! Bir de eşeğine bak, kemikleri nasıl curumuş! Biz seni insanlara yeniden dirilmenin gercekliğine dÂir bir delil kılalım diye boyle oldurup dirilttik. Şimdi de şu kemiklere bak, onları nasıl da birleştirip yerli yerine koyuyor, sonra da onlara et giydiriyoruz!” O kişi, gercek bu şekilde kendisine apacık belli olunca: “Artık cok iyi biliyorum ki Allah, her şeye hakkıyla guc yetirendir” dedi. (Bakara / 259. Ayet)
***
İbrÂhim de bir zaman: “Rabbim! Oluleri nasıl dirilttiğini bana goster!” demişti. Rabbi ise: “Yoksa inanmıyor musun?” buyurdu. İbrÂhim: “Elbette inanıyorum, fakat kalbim iyice kanaat getirip yatışsın diye bunu istiyorum” dedi. Bunun uzerine Allah şoyle buyurdu: “Oyleyse dort kuş yakala, onları kendine meylettir, alıştır, iyice tanı; sonra onları kesip hamur yaparak her bir dağın tepesine ondan bir parca bırak. Sonra onları cağır, bak nasıl koşarak sana gelecekler. Şunu iyi bil ki, Allah, kudreti dÂim ustun gelen, her hukmu ve işi hikmetli ve sağlam olandır. (Bakara / 260. Ayet)
***
O kıyÂmet gununde bir kısım yuzler pırıl pırıl parlayacak; bir kısım yuzler de kederden simsiyah kesilecektir. Yuzleri simsiyah olanlara: “İmanınızdan sonra tekrar kufre sapmıştınız, değil mi? O halde kufur uzere yuruyup durmanız sebebiyle tadın bakalım bu azabı!” denilecek. (Âl-i İmrÂn / 106. Ayet)
***
Yuzleri pırıl pırıl olanlara gelince, onlar hep Allah ’ın rahmetinin tecelli ettiği cennette olacak ve orada ebedî kalacaklardır. (Âl-i İmrÂn / 107. Ayet)
***
Bir de onları Rablerinin huzurunda durduruldukları zaman bir gorsen! Allah onlara: “Nasıl, yeniden diriliş gercek değil miymiş?” diye soracak, onlar: “Rabbimize yemin olsun ki evet gercekmiş” diyecekler, bunun uzerine Allah da: “Oyleyse inkÂr etmeniz sebebiyle tadın azabı!” buyuracak. (En'Âm / 30. Ayet)
***
Şunu bil ki ancak samimiyetle dinleyenler senin dÂvetini kabul ederler. MÂnen olulere gelince Allah onları yeniden diriltecek, sonra da O ’na donduruleceklerdir. (En'Âm / 36. Ayet)
***
Andolsun ki, sizi başta nasıl tek tek yaratmışsak, şimdi de tek tek yapayalnız huzurumuza geldiniz ve dunyada size verip hayaline daldırdığımız her şeyi arkanızda bıraktınız. Hani işlerinizi tanzimde Allah ’ın ortakları olduğunu ileri surduğunuz şefaatcilerinizi de yanınızda gormuyoruz! Onlarla aranızdaki butun bağlar kopmuş ve sizi kurtaracaklarını sandığınız sahte tanrılar yanınızdan kaybolup gitmiştir. (En'Âm / 94. Ayet)
***
O Allah ki, ruzgÂrları rahmetinin oncesinde mujdeci olarak gonderir. NihÂyet bu ruzgÂrlar, yağmur yuklu bulutları pek hafifmişcesine kaldırıp yuklendiği zaman biz onu kuruyup olmuş bir memlekete sevk ederiz; boylece oraya su indirir de onunla her ceşit urunu cıkarırız. İşte biz oluleri de kabirlerinden boyle cıkaracağız; umulur ki duşunup ders alırsınız. (A'rÂf / 57. Ayet)
***
Allah: “Oyleyse hemen in o cennetten! Orada buyukluk taslamaya hakkın yok. Haydi defol! Cunku sen aşağılık kimselerden birisin!” buyurdu. (A'rÂf / 13. Ayet)
***
KÂfirler: “Allah, olen kimseyi bir daha diriltmez!” diye var gucleriyle yemin ediyorlar. Hayır, elbette diriltecek! Bu, O ’nun gercekleşmesini uzerine aldığı kesin bir sozudur; fakat insanların coğu bunu bilmez. (Nahl / 38. Ayet)
***
Diriltecek ki, hakkında anlaşmazlığa duştukleri gercekleri onlara butun acıklığıyla gostersin ve inkÂr edenler de gercekte birer yalancı olduklarını bilsinler. (Nahl / 39. Ayet)
***
Onlara şunu soyle: “İster taş olun, ister demir.” (İsr / 50. Ayet)
***
“İsterseniz diriltilmesini aklınızın almadığı başka bir madde olun, fark etmez, yine de diriltileceksiniz!” Bu sefer: “İyi de, bizi yeniden hayata dondurecek kimmiş?” diyecekler. Sen de: “Sizi ilk defa yoktan yaratan diriltecek!” de. O vakit seninle alay edip başlarını sallayarak “Ne zamanmış o kıyÂmet” diye soracaklar. Sen de: “Belki de cok yakında” de. (İsr / 51. Ayet)
***
Allah sizi huzuruna cağırdığı gun, O ’na hamdederek hemen emrine uyacaksınız ve dunyada pek az bir sure kaldığınızı sanacaksınız. (İsr / 52. Ayet)
***
Bunun ardından İsrÂiloğulları ’na şoyle buyurduk: “Firavun ve ordusunun helÂkinden sonra o topraklara siz yerleşin. ZÂten Âhiret vakti gelince hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz.” (İsr / 104. Ayet)
***
Boylece biz insanları onların durumundan haberdar ettik ki, Allah ’ın va‘dinin gercek olduğunu ve kıyÂmetin mutlaka kopacağında hic şuphe olmadığını bilsinler. Vefatlarının ardından halk, aralarında AshÂb-ı Kehf ’in bu fevkalade hallerini tartışmaya başlamışlardı. Bir kısmı: “Uzerlerine bir anıt dikin; onların durumlarını en iyi Rableri bilir” dediler. Onlar icin ne yapılacağı konusunda goruşleri ağır basanlar ise: “Hayır, onların yanıbaşlarına mutlaka bir mescit yapacağız” dediler. (Kehf / 21. Ayet)
***
O gun Allah onlara: “Haydi, cağırın bakalım benim ortağım olduğunu sandığınız o varlıkları” buyuracak. Cağıracaklar, fakat onlar kendilerine bir cevap veremeyecek. Cunku biz kÂfirlerle taptıkları arasına aşılması mumkun olmayan derin bir ucurum koymuşuzdur. (Kehf / 52. Ayet)
***
O gun biz cehennemi butun dehşetiyle kÂfirlere sunacağız. (Kehf / 100. Ayet)
***
Cunku biz, iclerinde hangilerinin cehennemi daha once ve hangi azap şiddetine gore boylamaya mustahak olduklarını elbette cok iyi biliriz. (Meryem / 70. Ayet)
***
O gun sûra uflenecek. Biz o gunde inkÂrcı sucluları, yorgunluk ve susuzluktan gozleri morarmış ve kor bir halde mahşerde toplayacağız. (TÂ-HÂ / 102. Ayet)
Kaynak: kuranvemeali.com
İslam ve İhsan
AHİRETTE DE AİLEMİZLE BİRLİKTE OLACAK MIYIZ?