
Hz. Ya‘kûb ve Hz. Yûsuf'un (a.s) hayatından ibret veren yonler...Ya‘kub (a.s), Hz. İshak ’ın oğludur. Lakabı “İsrÂîl” olduğu icin neslinden gelen insanlara “Benî İsrÂîl” denilmiştir. Yûsuf (a.s) da Hz. Ya‘kub ’un oğludur. Bu iki peygamberin kıssası Kur ’Ân-ı Kerîm ’de “Ahsenu ’l-kasas: Kıssaların en guzeli” diye tavsif edilir.
Hz. Ya‘kûb ’un on iki oğlu vardı. Onların icinde en fazla Hz. Yûsuf ’u, ondan sonra da kardeşi Bunyamin ’i severdi. Yûsuf (a.s) cocuk iken bir ruy gormuştu, on bir yıldız, guneş ve ay kendisine secde ediyordu. Babası, “Yavrucuğum! RuyÂnı sakın kardeşlerine anlatma! Sonra onlar sana hasedleri sebebiyle tuzak kurarlar. Cunku şeytan, insanın apacık bir duşmanıdır. Rabbin seni sececek. Sana ruyÂda gorulen hÂdiselerin tÂbirine dÂir ilim verecek, daha once iki atan İbrÂhîm ve İshÂk ’a nîmetini tamamladığı gibi, sana ve Ya‘kûb soyuna da nîmetini tamamlayacak” dedi.[1] Gercekten de buyuk kardeşleri Yûsuf ’u kıskandılar. Onu oldurerek babalarının teveccuhunu kazanmak istediler. Hz. Yûsuf ’u, gezip eğlenme bahanesiyle kıra goturup bir kuyuya attılar. Babalarına da kardeşlerini kurdun yediğini soylediler. Hz. Ya‘kub bu soze inanmadı ama başka yapacak bir şeyi de yoktu. Cok uzuldu ve yıllarca gozyaşı doktu, nihayetinde gozlerini kaybetti. Kuyunun yanından gecen bir kÂfile su almak isteyince Hz. Yûsuf ’u buldu. Onu Mısır ’a goturup Azîz ’e yani mÂliye bakanına sattılar.
HZ. YUSUF'UN (A.S.) BAŞINA GELENLER Yûsuf (a.s) cok guzel olduğu icin Azîz ’in hanımı ona Âşık oldu. Yûsuf (a.s) teklifini reddedince de iftira atarak onu zindana attırdı. Yûsuf (a.s) oradaki insanları dine davet edip hidayetlerine vesile oldu. Bir muddet sonra Mısır Firavun ’u bir ruya gordu. Ama kimse onu tabir edemedi. Firavun ’un daha once zindandan cıkan şerbetcisi bu ruyayı ancak Hz. Yûsuf ’un tabir edebileceğini soyledi. Ruyaya gore yedi sene bolluk, ardından yedi sene kıtlık, ondan sonra da bir sene insanlar pek ziyade varlık goreceklerdi. Firavun, Hz. Yûsuf ’u yanına getirmelerini soyledi. Ama o, mÂsumiyetini tasdik ettirmeden zindan cıkmadı. Kadınlar iftira attıklarını itiraf ettiler. Firavun, Hz. Yûsuf ’u kendisine husûsî danışman edindi. Yûsuf (a.s) o sıkıntılı gunlerde mÂlî işleri kendisinin en guzel şekilde yapabileceğini soyledi. Bunun uzerine mÂliye bakanı yapıldı.
Kıtlık yıllarında erzakı biten insanlar akın akın Mısır ’a geliyorlardı. Başka yerde yiyecek bir şey kalmamıştı. Hz. Yûsuf ’un kardeşleri de Filistin ’den Mısır ’a erzak almak icin geldiler. Hz. Yûsuf ’u tanıyamadılar. Ucuncu gelişlerinde Yûsuf (a.s) kendisini onlara tanıttı. Kardeşleri:
“–Allah ’a yemin olsun, hakikaten Allah seni bize ustun kılmış. Gercekten biz hataya duşmuşuz” dediler. Yûsuf (a.s):
“–Bugun yaptıklarınız yuzunuze vurulmayacak, Allah sizi affetsin! O, merhametlilerin en merhametlisidir. Şu benim gomleğimi goturun de onu babamın yuzune koyun, gozleri gorecek duruma gelir; butun ailenizi de bana getirin” buyurdu.[2]
Gomlek Mısır ’dan yola cıkınca Ya‘kûb (a.s) onun kokusunu aldı ama kimse ona inanmadı ve boyle bir şeye ihtimal vermedi. Gomleği Hz. Ya‘kûb ’un yuzune surunce gozleri acıldı. Oğulları:
“–Ey babamız! Bizim icin istiğfar ediver! Cunku biz gercekten hata ettik” dediler. Ya‘kûb (a.s):
“–Sizin icin biraz sonra Rabbimden af dileyeceğim. Şuphesiz O cok bağışlayan, pek merhamet edendir” dedi. Yûsuf ’un yanına girdiklerinde anne babasını bağrına bastı ve “Allah ’ın izniyle Mısır ’a emniyet icinde girin” dedi. Anne babasını makamına cıkardı. Hepsi onun huzurunda yere kapandılar; Yûsuf (a.s):
“–Babacığım! İşte daha once gorduğum ruyanın mÂnası buymuş; Rabbim onu gercekleştirdi. Doğrusu Rabbim bana lutuflarda bulundu: Beni zindandan cıkardı, şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra sizi colden cıkarıp buraya getirdi. Şuphesiz Rabbim dilediğine cok lutufkÂrdır. Şuphesiz O cok iyi bilendir, hikmet sahibidir” dedi. Sonra şoyle dua etti: “Ey Rabbim! Bana iktidar verdin ve bana ruyaların yorumunu da oğrettin. Ey gokleri ve yeri yaratan! Dunyada da Âhirette de beni yonetip himaye eden sensin. Musluman olarak canımı al ve beni sÂlih kullarının arasına kat!”[3]
Ya‘kûb (a.s) diğer guzel vasıfları yanında bilhassa sabrıyla, Yûsuf (a.s) da iffeti ve affediciliği ile ornek olmuştur.
Dipnotlar:
[1] Yûsuf 12/5-6.
[2] Yûsuf 12/91-93.
[3] Yûsuf 12/94-101.
Kaynak: Doc. Dr. Murat Kaya, Kitabımız Kur ’Ân MuhtevÂsı ve Fazîletleri, Erkam Yayınlıar
İslam ve İhsan
Hazret-i Yakup ve Yusuf Peygamberlerin Hayatı (Peygamberlerin Hayatı 11) - Sesli Kitap