
Arkadaş nedir, kime denir? Arkadaş ile ilgili ayetler.Arkadaş sozlukte, “birbirlerine karşı sevgi ve anlayış gosteren kimselerden her biri, bacanak, eş, yÂren, yoldaş” anlamlarına gelir. Kur ’an ’da arkadaş sozcuğunun gectiği pek cok ayet vardır.
ARKADAŞ HAKKINDA AYETLER Allah ’a kulluk edin ve O ’na hicbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babanıza iyilikte bulunun. Akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolda kalmışlara, elinizin altında bulunan kole, cÂriye, hizmetci ve işcilere iyilik yapın. Cunku Allah, kendini beğenen ve cokca ovunup duran kimseleri kesinlikle sevmez. (Nis / 36. Ayet)
***
Allah ’a ve Âhiret gunune inanmadıkları halde mallarını insanlara gosteriş icin harcayanları da Allah sevmez. Bir kimsenin arkadaşı şeytan olursa, o ne fen bir arkadaştır! (Nis / 38. Ayet)
***
Kim Allah ’a ve Peygamber ’e itaat ederse, işte onlar Allah ’ın kendilerine nimetler verdiği peygamberler, sıddîklar, şehitler ve sÂlihlerle beraberdirler. Bunlar ne guzel arkadaştır! (Nis / 69. Ayet)
***
Âyetlerimizi inkÂr edip yalanlayanlara gelince, onlar o kızgın, alevli ateşin yoldaşıdırlar. (MÂide / 86. Ayet)
***
Onlara şoyle soyle: “Allah ’ı bırakıp da bize bir fayda ve zarar vermeyen o sahte tanrılara mı tapalım? Allah bizi doğru yola erdirdikten sonra okcelerimiz ustune gerisin geri kufre mi donelim? Tıpkı, «Bize gel!» diye kendisini yolun doğrusuna cağıran arkadaşları varken, onları dinlemeyip, şeytanların ayartmasına kapılarak yeryuzunde şaşkın şaşkın dolaşan ahmak kimsenin durumuna mı duşelim?” De ki: “Allah ’ın gosterdiği yol, en doğru yoldur. Bize Âlemlerin Rabbine teslim olmamız emredildi.” (En'Âm / 71. Ayet)
***
Âyetlerimizi yalanlayan ve buyuklenip onlardan yuz cevirenlere gelince, işte onlar ateşin yoldaşlarıdır ve orada sonsuza dek kalacaklardır. (A'rÂf / 36. Ayet)
***
Onlar, yıllardır aralarında yaşayan arkadaşları Muhammed ’de en kucuk bir delilik emÂresi dahi olmadığını hic duşunmediler mi? O, ancak apacık bir uyarıcıdır. (A'rÂf / 184. Ayet)
***
Eğer o Peygamber ’e yardım etmezseniz, iyi bilin ki, Allah ona vaktiyle yardım ettiği gibi yine edecektir: Hani kÂfirler onu Mekke ’den cıkardıklarında, ikinin ikincisi olarak mağarada iken arkadaşına: “Uzulme, Allah bizimle beraberdir!” diyordu. İşte o zaman Allah ona yardım etti, uzerine huzur veren emniyet ve rahmetini indirdi, onu goremediğiniz ordularla destekledi. KÂfirlerin bÂtıl inanc ve dÂvalarını alcalttı. Allah ’ın dÂvası ise zÂten her zaman yucedir. Cunku Allah, kudreti dÂim ustun gelen, her işi ve hukmu hikmetli ve sağlam olandır. (Tevbe / 40. Ayet)
***
Ne Peygamber ’in ne de inananların; şirk icinde olup de cehennemlik oldukları kesinkes acığa cıktıktan sonra, akrabaları bile olsa, boyle muşrikler icin bağışlanma dilemeleri doğru değildir. (Tevbe / 113. Ayet)
***
Ey benim hapishane arkadaşlarım! Ceşit ceşit duzme tanrılara inanmak mı daha iyi, yoksa tek olan ve butun varlığı kudretine boyun eğdiren Allah ’a inanmak mı? (Yusuf / 39. Ayet)
***
Ey benim hapishane arkadaşlarım! RuyÂlarınızın tÂbirine gelince; biriniz eskiden olduğu gibi efendisine şarap sunmaya devam edecek; diğeriniz ise asılacak ve kuşlar başından gagalayıp yiyecek. Acıklanmasını istediğiniz konu, boylece cevaplandırılıp kesin sonuca bağlanmıştır. (Yusuf / 41. Ayet)
***
Rasûlum! Eğer kÂfirlerin sana inanmamalarına şaşıyorsan, şunu bil ki asıl şaşılması gereken şey onların: “Sahi, biz curuyup toprak olduktan sonra yeniden mi yaratılacağız? Hic oyle şey olur mu?” demeleridir. İşte onlardır, Rablerini inkÂr edenler. İşte onlardır, boyunlarında bukağılar bulunanlar. İşte onlardır, cehennemin yÂranı ve yoldaşı olanlar ve orada sonsuzca kalacaklardır. (Ra'd / 5. Ayet)
***
Ustelik o kişinin başka gelir kaynakları da vardı. Bu sebeple fakir arkadaşıyla konuşurken ona ustunluk taslayarak: “Benim malım mulkum seninkinden daha fazla, evlÂd u iyÂlim de seninkinden daha cok, daha guclu” dedi. (Kehf / 34. Ayet)
***
Arkadaşı ona şoyle cevap verdi: “Seni aslen topraktan, sonra bir nutfeden yaratan, sonra da seni eli yuzu duzgun bir adam hÂline getiren Allah ’ı inkÂr mı ediyorsun?” (Kehf / 37. Ayet)
***
MûsÂ: “Bunu da affet! Eğer bundan sonra sana bir şey daha soracak olursam artık benimle arkadaşlık yapma! Cunku senden bir daha ozur dileyecek hÂlim kalmadı” dedi. (Kehf / 76. Ayet)
***
De ki: “Size bir tek oğudum var: Ya ikişer kişi hÂlinde veya tek tek Allah icin kalkıp şoyle bir kenara cekilin ve butun onyargılarınızdan sıyrılarak samimi ve ciddi olarak duşunun! Goreceksiniz ki, arkadaşınız Muhammed ’de delilikten hicbir eser yok! O, cok cetin bir azabın oncesinde sizi ondan sakındırmak icin gelen bir peygamberden başkası değildir.” (Sebe' / 46. Ayet)
***
Hic şuphesiz, bugunku zÂlimler de gecmişte helÂk edilmiş yoldaşları gibi, zamanı gelince azaptan paylarına duşeni alacaklardır. O bakımdan azabın bir an once gelmesini benden istemelerine hic gerek yok! (ZÂriyÂt / 59. Ayet)
***
Fakat onlar, iclerindeki en azgın arkadaşlarını cağırıp onu kışkırttılar. O da bıcağını kapıp deveyi hunharca kesiverdi. (Kamer / 29. Ayet)
Kaynak: kuranvemeali.com
İslam ve İhsan
ŞU 5 KİŞİ İLE ARKADAŞLIK ETME