
İslam'ın ilk doneminde sahÂbeden biri evine girdiğinde hanımı ona "Bugun Kur ’Ân ’dan kac Âyet nÂzil oldu? Allah Rasûlu ’nun hadislerinden neler ezberledin?..” diye sorduğu gibi nikÂhlanacak bir sahÂbî hanımın, mihr olarak kocasının kendisine Kur ’Ân ’dan bildiği kısımları oğretmesini yeterli gormesi ne muhteşem bir fazîlet tablosudur.Allah Rasûlu -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- kendisine gelen heyetlerin Kur ’Ân ve Sunnet ’i oğrenmeleri husûsuyla cok yakından ilgilenirdi. Geri donerlerken onlardan, burada oğrendikleri şeyleri memleketlerinde oğretmelerini isterdi.[1] Aynı ilgi ve alÂka, tek başına gelenler icin de gecerliydi. Nitekim Umeyr bin Vehb, Medîne ’ye gelip, gorduğu bir mûcize karşısında musluman olduğunda Rasûlullah -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- ashÂbına:
“–Kardeşinize dînini iyice anlatınız! Kendisine Kur ’Ân okuyup oğretiniz!..” buyurmuştu. (İbn-i HişÃ‚m, II, 306-309; VÂkıdî, I, 125-128; Heysemî, VIII, 284-286)
KUR'ÂN'I OĞRENME VE OĞRETME
Ebû Saîd el-Hudrî -radıyallÂhu anh- şoyle der:
“Nebiyy-i Ekrem -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- Efendimiz ’in ashÂbı bir araya gelip oturduklarında, oncelikle Kur ’Ân-ı Kerîm ile meşgul olur, onu okur ve mÂnÂsında derinleşmeye calışırlardı. Ya iclerinden biri bir sûre okur veya birinden bir sûre okumasını taleb ederlerdi. (Daha sonra diğer ilmî ve fıkhî mevzûlara gecerlerdi.)” (HÂkim, Mustedrek, I, 172/322)
Şu rivÂyet de, ashÂbın Kur ’Ân-ı Kerîm ’i yazma, oğrenme ve oğretme husûsundaki gayretlerini gostermektedir:
Rasûlullah -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- Ved Haccı esnÂsında:
“‒Ey insanlar! İlim sizden alınmadan ve ortadan kaldırılmadan evvel ondan nasîbinizi alınız!” buyurmuştu…
Bir bedevî şoyle sordu:
“‒YÂ Nebiyyallah! İlim bizden nasıl kaldırılır? Ellerimizde Mushaf nushaları mevcut, onu butun muhtevÂsıyla oğrendik, kadınlarımıza, coluk-cocuğumuza ve hizmetcilerimize de oğrettik…” (Ahmed, V, 266; Heysemî, I, 200)
SAHABİ HANIMLARININ EŞLERİNE İKİ SUALİ
Mufessir Abdulhamid Keşk der ki:
“SahÂbeden biri evine girdiğinde hanımı ona derhÂl şu iki suÂli sorardı:
1) Bugun Kur ’Ân ’dan kac Âyet nÂzil oldu?
2) Allah Rasûlu ’nun hadislerinden neler ezberledin?..” (Fî RihÂbi ’t-Tefsîr, I, 26)
Yine nikÂh esnÂsında bir sahÂbî hanımın, mihr olarak kocasının kendisine Kur ’Ân ’dan bildiği kısımları oğretmesini yeterli gormesi, bu hususta ne muhteşem bir fazîlet tablosudur.[2]
AshÂb-ı Suffe ’ye muallim tÂyin edilen UbÂde bin SÂmit -radıyallÂhu anh-, insanlara Kur ’Ân ve yazı oğrettiğini ifÂde eder. O ve diğer sahÂbîler, dışarıdan gelen insanları evlerinde misafir eder, onlara ikram ve ihsanlarda bulunur ve Kur ’Ân-ı Kerîm oğretirlerdi.[3]
Ubey bin KÂ ’b -radıyallÂhu anh- da Medîne-i Munevvere ’ye gelen heyetlere Kur ’Ân ve fıkıh oğretirdi. (İbn-i Sa ’d, I, 316-317, 345; VÂkıdî, III, 968-969)
DİPNOTLAR
[1] Bkz. Ebû DÂvûd, Ramazan, 9; NesÂî, EzÂn, 8; Ahmed, III, 432.
[2] Bkz. BuhÂrî, NikÂh, 6, 32, 35; FedÂilu ’l-Kur ’Ân, 21, 22; Muslim, NikÂh, 76.
[3] Bkz. Ebû DÂvûd, Buyû, 36/3416; İbn-i MÂce, TicÂrÂt, 8; Ahmed, V, 315, 324; İbnu ’l-Esîr, Usdu ’l-ĞÂbe, III, 160.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hizmet, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan