
Niyet ve uygulama butunluğu yani durustluk olmayınca başarı da soz konusu olamaz. Hele savaş gibi cok onemli ve tehlikeli bir iş, tam anlamıyla kendini vermek ister. Azim ve sebat ister. Zafer de ancak boyle sağlanır.Ebû Hureyre radıyallahu anh ’den rivayet edildiğine gore Resû-lullah sallallahu aleyhi ve sellem şoyle buyurdu:
“Allah ’ın salÂt ve selÂmı uzerlerine olsun, onceki peygamberlerden biri duşmanla savaşmaya (cihada) cıktı. (Hareketinden once) ummetine şoyle seslendi:
- Bir hanımla evlenmiş olup onunla henuz gerdeğe girmemiş olan, yaptığı evin henuz catısını catmamış olan, gebe koyun veya deve alıp yavrulamasını bekleyen kimse peşime duşmesin! Bu sozleri soyledikten sonra yola cıktı. İkindi sularında (duşman) yurduna vardı. Guneşe hitÂben:
- Sen de ben de emir kuluyuz dedi; sonra:
Allah ’ım onun batmasını geciktir, diye dua etti.
Bunun uzerine orayı fethedinceye kadar guneşin batması geciktirildi. (Nihayet) ganimetler bir araya getirildi. Onları yakmak icin gokten ateş indi fakat yakmadı. Bunun uzerine Peygamber:
- İcinizde ganimetten mal aşırmış olanlar var. Haydi her kabileden bir temsilci benimle tokalaşıp bîat etsin! dedi.
Tokalaşma esnasında bir kişinin eli peygamberin eline yapıştı. O zaman Peygamber:
- İhÂnet eden sizdedir. Derhal senin kabilene mensup kişiler gelip bana bîat etsinler! dedi.
Bîat esnasında iki ya da uc kişinin eli peygamberin eline yapıştı. Bu defa onlara:
- Aşırılmış olan mal sizde! dedi.
Adamlar, sığır kafasına benzer altından yapılmış bir baş getirdiler. Peygamber onu oteki ganimetlerin icine koydu. Ateş de hepsini yaktı, kul etti. Zira ganimet bizden once hicbir peygamber (ve ummetin)e helÂl değildi. Allah TeÂl zaaf ve aczimizi bildiği icin onu bize helÂl kıldı.” (BuhÂrî, Humus 8; Muslim, CihÂd 32)
SADAKATİ SAĞLAMANIN YOLU Hadiste sozu edilen peygamber -KÂdî İyÂz ’a gore- Yûşa ’ aleyhisselÂm ’dır. Fethettiği şehir de Filistin ’deki Erîha ’dır.
Guneşin gec batması, Allah diledikten sonra olmayacak şey değildir. “Sen de ben de emir kuluyuz” ifÂdesi, her şeyi anlatmaya yetmektedir. Biri Hendek Gazvesi ’nde, diğeri İsr ve Mi ’rac gecesi sabahında aynı olayın Hz. Peygamber icin de gercekleştiği kaydedilmektedir. Olayı fizik kanunları cercevesinde tartışmak gerceği değiştirmez. Samimiyet, imkÂnsızlıklar icinde imkÂnların doğmasına vesiledir. Hadisimizde verilmek istenen mesaj budur.
Ayrıca hadisteki “evlendiği hanımla henuz gerdeğe girmemiş, yaptığı evin catısını catmamış ve aldığı hayvanlar henuz yavrulamamış olanlar”ın, yani kafası ve gonlu bir şeylere takılı bulunanların harbe cıkmaması emri, bu haller yapılan işe sıkı sarılmayı yani sıdkı ve sadÂkatı onleyeceği icindir. Niyet ve uygulama butunluğu yani durustluk olmayınca başarı da soz konusu olamaz. Hele savaş gibi cok onemli ve tehlikeli bir iş, tam anlamıyla kendini vermek ister. Azim ve sebat ister. Zafer de ancak boyle sağlanır. O halde ciddi işler, tam anlamıyla o iş icin hazır olanlara verilmelidir. Ganimetin gecmiş ummetlere haram kılınması, savaşın sırf savaş olarak yapılmasını sağlamaya yoneliktir.
Hadisin acık anlamına biraz ters gibi gorunse de ganimetin sadece Muhammed ummetine helÂl kılınmış olmasını, sıdk ve ihlÂs konusunda bu ummetin, oteki ummetlerden ustun ve onde olduğuyla izah mumkundur. Ganimet, harbe ganimet elde etmek sevdasıyla gitmesinler diye onceki ummetlere helÂl kılınmamıştır.
“Bizdeki zaaf ve aczi bilen Allah onu bize helÂl kıldı” beyÂnı, yasak olması halinde gecmişte birkac kişinin tevessul ettiği, ganimetten mal aşırma fiilinin, muslumanlar arasında daha yoğun şekilde goruleceği icin helÂl kılındığını anlatmakta olsa gerektir. Eğer boyle ise, ganimetin helÂl kılınması, muslumanları niyet acısından durustluğe sevketmek amacına yonelik olmalıdır. Eskiden kurbanları ve ganimetleri gokten inen bir ateş yakardı. Bu, kurbanın ve ganimetin kabul edildiğini gosterirdi. Eğer yakmazsa, hadiste gorulduğu gibi, bir ihÂnetin veya kusurun bulunduğuna hukmolunurdu.
Biat esnasında kabile temsilcisinin ve bizzat hırsızların ellerinin peygamberin eline yapışmasını bugun psikolojik yontemlerle sucluyu tesbit calışmalarına benzetebiliriz. Suclunun telaşlanıp kendisini belli etmesine yardımcı olan metodlar pek eskiden beri değişik şekillerde uygulanagelmektedir. Hadisimizdeki uygulama da onlardan biridir.
HADİSTEN OĞRENDİKLERİMİZ 1. Hz. Peygamber, gecmiş peygamber ve ummetlerden misaller vererek ummetini eğitir.
2. HÂlis olmayan amelleri Allah kabul etmez.
3. Harbte elde edilen ganimet helÂldir.
4. Taksimden once ganimetten bir şey almak haramdır.
5. Yapılan işe gonulden yonelmek gerekir. Zira atalarımız ne guzel soylemişlerdir: “Gonulsuz yenen aş, ya karın ağrıtır ya da baş!”
Kaynak: Riyazus Salihin, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan