Nasip cok guzel bir ihtimaldir. Allah ne yazdıysa o olur.CenÂb-ı Hak buyuruyor:
“…Gercek muminler iseniz Allah ’tan korkun, aranızı duzeltin, Allah ve Resûlune itaat edin! Mu ’minler ancak, Allah zikredildiğinde kalpleri titreyen, kendilerine Allah ’ın Âyetleri okunduğunda imanları artan ve yalnız Rab ’lerine tevekkul eden kimselerdir. Onlar namazlarını dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden infak eden kimselerdir.” (EnfÂl, 1-3)
İMANIN TADINI ALAN KİŞİ Resûlullah (s.a.v.) buyurdular:
“Allah ’ı Rab, İslÂm ’ı din, Muhammed ’i (sav) Peygamber olarak benimseyip onlardan rÂzı olan kişi, imanın tadını almıştır.” (Muslim, İman, 66; Tirmizî, ÎmÂn, 10/2623; Ahmed, I, 208)
Bir gun Hz. Omer (r.a.), elinde bir kısım TevrÂt sayfaları ile Peygamber Efendimiz ’e gelip:
“-Ey Allah ’ın Resûlu! Bunlar Tevrat ’tan bazı kısımlar. Onları Zurayk Oğulları ’na mensup bir arkadaşımdan aldım” dedi.
Peygamber Efendimiz ’in yuzunun rengi birden değişiverdi. Bunun uzerine Abdullah bin Zeyd (r.a.), Hz. Omer ’e (r.a.):
“-Allah senin aklını başından mı aldı? Resûlullah ’ın yuzu ne hÂle geldi, gormuyor musun?” dedi.
HatÂsını anlayan Hz. Omer (r.a.) hemen:
“-Rab olarak Allah ’tan, din olarak İslÂm ’dan, Peygamber olarak Muhammed ’den (s.a.v.), onder olarak Kur ’Ân ’dan rÂzı olduk” dedi.
Bunun uzerine Allah Resûlu ’nun yuzunde guller actı, uzuntusu gitti. Sonra da şoyle buyurdu:
“-Nefsim kudret elinde olan Allah ’a yemin ederim ki, eğer Mûs (a.s.) aranızda olup da ona uyarak beni terk etseydiniz derin bir dalÂlete duşmuş olurdunuz. Siz ummetler icinde benim nasibimsiniz, ben de Peygamberler icinde sizin nasibinizim.” (Heysemî, I, 174)


İslam ve İhsan