
Mevlana Hazretleri ’nin hidayetine vesile olduğu hoca.MevlÂn Hazretleri buyurur:
“Kur ’Ân-ı Kerîm, peygamberlerin hÂl ve vasıflarıdır. Okuyup tatbik edersen, kendini peygamberlerle, velîlerle goruşmuş farzet! Kur ’Ân okuduğun hÂlde, onun emirlerine uymaz ve Kur ’Ân ahlÂkını yaşamazsan, peygamberleri ve velîleri gormenin sana ne faydası olur?!.”
Tasavvuf; Kur ’Ân ve Sunnet yoludur. Peygamber Efendimiz -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- ve O ’nun vÂris-i hakîkîleri olan takv ehli Âlim ve Âriflerin butun gÂyesi, insanları ellerinden tutarak Kur ’Ân ve Sunnet ’in huzurlu iklimine sevk etmektir. Dolayısıyla Peygamber Efendimiz -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- ve murşid-i kÂmillerden gercek mÂnÂda istifademizin en buyuk alÂmeti, hayatımızın ne derece Kur ’Ân ve Sunnet istikÂmetinde olduğudur.
Bu hakîkatin en cÂlib-i dikkat misallerinden biri, İmam Hatip ’te okuduğum yıllarda Farsca dersimize girmiş olan Abdulkadir Keceoğlu hocamızın, yani meşhur adıyla “Yaman Dede”nin hÂlidir.
BENİM ELİMDEN MEVLANA TUTTU Onceleri bir hristiyan iken Hazret-i MevlÂn ve Mesnevî ’si vesîlesiyle hidÂyete eren ve bağrı yanık bir Allah ve Peygamber Âşığı olan rahmetli hocamız, Farsca dersinde birkac gramer mÂlumÂtı verir, ardından MevlÂn Hazretleri ’nin Farsca beyitlerinden birini tahtaya yazar, onu gozyaşları icinde uzun uzun şerh ederdi. Bir gun kendisine:
“–Hocam, siz niye MevlÂn ve Mesnevî ’den bu kadar cok bahsediyorsunuz?” diye sorulduğunda şu ibretli cevabı verdi:
“–Oğlum, benim elimden MevlÂn tuttu. O beni Hazret-i Peygamber ’in kapısına goturerek hidÂyetime vesîle oldu. Beni ateşten kurtaran birini bu kadar anmam az bile!..”
O hÂlde bizler de peygamberler ve velîlerin gonul dokusundan ne kadar istifade edebildiğimiz hususunda kendimizi bir mîzÂn edelim. Duşunelim ki;
–Peygamber Efendimiz ’i ve AllÂh ’ın sevdiği sÂlih zÂtları seviyorsak, onlara ne kadar benzeyebilme gayreti icindeyiz?
–Acaba Resûlullah -sallÂllÂhu aleyhi ve sellem- Efendimiz ve Hak dostu murşid-i kÂmiller yanımızda olsalardı, bizim hÂl ve davranışlarımızı ne kadar tasvip ederlerdi?
–Onlara olan bağlılık ve vefÂmızın seviyesi, onların yuzunde memnuniyet dolu tebessumlere mi, yoksa -Allah korusun- sitem ve serzeniş dolu nazarlara mı vesîle olurdu?
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hz. Mevlana, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan