Ayet ve hadislerle israftan kacınmanın onemi...İsraf: bir şeyi onu Allah TeÂl ’nın uygun gormediği şekilde harcamaktır. Luzumundan fazla sarf etmektir. Allah TeÂl “Ey Ademoğulları! Her secde edişinizde guzel elbiselerinizi giyin; yiyin, icin, fakat israf etmeyin. Cunku Allah israf edenleri sevmez.” (A ’rÂf sûresi, 7/31.) emriyle israfı kesin olarak yasaklıyor.

Musrifleri sevmediğini beyan ediyor. KÂmil mu ’minleri tarif etmek uzere: “Onlar mallarını harcadıkları zaman israf etmezler. Cimrilik de gostermezler. İkisi arasında orta bir yol tutarlar.” (Furkan sûresi, 25/67.) buyuruyor.

“Eli boynuna bağlıymış gibi cimri olma! Elini busbutun acıp israfa da kacma!” (İsr sûresi, 17/29.) Âyeti ile de orta yollu davranmayı oğretiyor.

Peygamberimiz (s.a.v.) “Allah TeÂl size ana babaya itaatsizlik etmeyi, verilmesi gerekeni vermeyip almaya hakkı olmayan şeyi istemeyi ve kız cocuklarını diri diri toprağa gommeyi haram kılmıştır. Dedi kodu yapmayı, cok soru sormayı ve malı israf etmeyi de mekruh kılmıştır.” (BuhÂrî, İstikrÂz 19.) buyruğuyla israfın sevimsiz bir şey olduğunu bildiriyor.

Buyuklerin konuyu nasıl bir hassasiyetle ele aldığına dikkat cekmek uzere İhyÂu Ulûmi ’d-Dîn ’de zikredilen bir rivayeti buraya almak istiyoruz: “Duşen ekmek ufacıklarını yiyen darlık gormez, cocuğu da ahmak olmaz.”

Dunya nimetlerinin onumuze serildiği ve “toklukla imtihan” olunduğumuz bir cağda, israftan sakınmak ve sakındırmak elzem oldu. Cunku israf, enÂniyeti okşayarak nefsi şımartır. İnfak ve yardımlaşmaya engel olur.

Kaynak: Cafer Durmuş, Altınoluk Dergisi, 349. Sayı
İslam ve İhsan