Dunyada en kotu şey nedir? Gonul neden olur? Ahireti unutan kişilerin durumu.MevlÂn Hazretleri buyurur:
“Cocuk, elmayı gormeden kokulu soğanı elinden bırakır mı?”
Cocuklar, henuz oğrenme cağında oldukları icin, kucuk ve basit oyuncaklarla oyalanıp huzur bulurlar. LÂkin beden tekÂmul ettikce zihnî ve kalbî melekeler de seviye kazanır. O basit oyuncaklar, zamanla gozden ve gonulden duşer. Olgun bir insanın, artık o basit oyuncaklarla oyalanması, abes ve tuhaf karşılanır.
CenÂb-ı Hak da insanın mÂnen olgunlaşıp dunyanın basit ve suflî zevklerinden uzaklaşmasını, asıl ve ebedî olan Âhiret saÂdetine yonelmesini arzu etmektedir. Bunun icindir ki Âyet-i kerîmede şoyle buyurmaktadır:
“Bu dunya hayatı, sadece bir eğlenceden, bir oyundan ibÂrettir. Âhiret yurduna (oradaki hayata) gelince, işte asıl yaşayış odur. Keşke bilmiş olsalardı!” (el-Ankebût, 64)
Bu bakımdan dunya, kemÂle ermemiş ham nefisler icin, su gibi gorunen aldatıcı bir seraptan ibÂrettir. Cocukların heves ettiği bir elma şekeri gibidir ki, dışı tatlı bir renk cumbuşu olsa da, ici ekşi ve curuktur.
AHİRETİ UNUTAN KİŞİLERİN DURUMU Allah katında dunyanın, bir sineğin kanadı kadar bile değeri yoktur. Dolayısıyla AllÂhʼın değer vermediği dunyaya kıymet verip Âhireti unutan kimseye, Allah da değer vermez. AllÂhʼın rızÂsı ve Oʼnun katındaki sonsuz nîmetlerin en kucuğu dahî, butun dunyaya sahip olmaktan daha kıymetlidir.
Buna rağmen dunyaya dalıp gidenlerin idrÂki, iştah acan binbir ceşit leziz yiyeceği bilmediği icin, elindeki kokulu soğanı en lezzetli gıda zanneden bir cocuğun idrÂkinden farksızdır. Kendisini bekleyen muhteşem nîmetlere ve ebedî saÂdete sırt donerek, dunyanın fÂnî yaldızlarına, gelgec sevdÂlarına ve bayağı cÂzibelerine gonul kaptıran insanoğlunu, yine MevlÂn Hazretleri şu teşbîh ile gafletten îkaz etmeye calışır:
“(Gafil) insan, kendisini ucuza sattı. O, cok değerli atlas bir kumaş gibiydi; tut­tu, kendini bir hırkaya yamadı.”
Dolayısıyla insanoğlunun, kendisine Cennet ve CemÂlullÂhʼı temÂşÃ‚ gibi muazzam nîmetler vaad eden yuce MevlÂʼya yonelmek yerine; gelip gecici nefsÂnî arzulara tamah etmesi, sefÂletini saÂdet zannetmesi ve uc gunluk dunyasını îmÂr etmek icin ebedî Âhiretini harÂb etmesi, ne buyuk bir hamÂkattir.
DUNYADA EN KOTU ŞEY NEDİR? MÂlik bin Dinar Hazretleri şoyle der:
“Bir gun Hasan-ı Basrî Hazretleriʼne sordum:
“‒Dunyada en kotu şey nedir?”
Hasan-ı Basrî -rahmetullÂhi aleyh-:
“‒Gonlun olmesidir.” buyurdu.
“‒Gonul neden olur?” diye sordum.
“‒Dunyayı sevmekten (yani dunyanın gelgec sevdÂlarına ve nefsÂnî arzularına rÂm olmaktan).” buyurdu.
Diğer bir Hak dostunun şu veciz ifadesi de ne kadar hikmetlidir:
“Dîni sevenler dunyadan cıkmadı. Dunyayı sevenlerse dinden cıktı.”
Yani dindarlık, zuhd ve takvÂ; dunyadan el etek cekmek değil, -Suleyman -aleyhisselÂm- misÂlinde olduğu gibi- onun muhabbetini kalbe sokmamaktır. Dunyadan nasîbini ararken ona bağlanıp kalmamaktır. Zira bir gonlu dunya zevkleri ve sevgisi kuşatıp sarhoş etmişse, onun dîne yonelmesi, ilÂhî hakîkatleri lÂyıkıyla idrÂk edebilmesi, ibadet ve tÂatlerden zevk alabilmesi, son derece zordur. Bu sebeple dunyevîleşme hastalığına yakalanmamak icin, gonullerimizin zuhd ve takv ile derinleşmesi zarûrîdir.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hz. Mevlana, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan