Manevi yukseliş nasıl olur? Manevi olarak yukselmek icin ne yapmak gerekir?İnsanoğlunu mÂnevî zirvelere goturecek en buyuk vÂsıtalardan biri de, sukûtun derinliklerine dalarak hakîkati tefekkur etmektir.
Vahyin aydınlığında gercekleşen bir tefekkur, bir îman anahtarıdır. İnsan, hayatı boyunca tefekkurle duygu derinliğinde ne kadar mesafe katederse, ilÂhî muhabbetten de o kadar nasîb alır ve ebedî Âlemdeki saÂdeti o nisbette fazla olur.
CenÂb-ı Hak, Âyet-i kerîmelerde kullarını tefekkure dÂvet ederek şoyle buyurur:
“Goklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gunduzun birbiri ardınca gelip gidişinde akl-ı selîm sahipleri icin gercekten acık ibretler vardır.” (Âl-i İmrÂn, 190)
“Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları uzerine yatarken (her vakit) AllÂh ’ı zikrederler, goklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin tefekkur ederler (ve şoyle derler «Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen ’i tesbîh ederiz. Bizi Cehennem azÂbından koru!»” (Âl-i İmrÂn, 191)
(İnsanlar) devenin nasıl yaratıldığına, goğun nasıl yukseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yeryuzunun nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı?” (el-ĞÂşiye, 17-20)
Eşsiz bir hidÂyet ve saÂdet rehberi olan Kur ’Ân-ı Kerîm, ilk Âyetinden son Âyetine kadar, insanı surekli tefekkure dÂvet ederek, yaratılışındaki hikmetleri, kÂinattaki hÂrikulÂde nizÂmı ve Kur ’Ân-ı Kerîm ’in bir beyan mûcizesi olduğunu duşunmesini ister. Yine Kur ’Ân-ı Kerîm; “Akıl erdirmiyor musunuz, tefekkur etmez misiniz, ibret almaz mısınız?” gibi ifÂdelerle insanları îkÂz eder. Dolayısıyla insanlık haysiyetine lÂyık bir şekilde yaşamak, rûhen derinlik ve dirilik kazanmak isteyen herkes, Kur ’Ân-ı Kerîm ’in istikÂmetlendirdiği bu tefekkur dunyasına girmek mecburiyetindedir.
MANEN YUKSELMEK İCİN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN 3 HUSUS Bu yolda mu ’mine kolaylık sağlayacak uc muhim husus vardır. Bunlar:
1. Seherlerden mÂnen istifÂde edebilmek. CenÂb-ı Hak, kendisine yakınlaşmak isteyen kullarının seherlerden istifÂde etmelerine işaret buyurmaktadır.[1] Zira seherler;
a. İstiğfÂrın en makbul zamanıdır.
b. Kelime-i tevhîd ile îmÂnı yenilemenin,
c. SalevÂt-ı şerîfelerle Peygamber Efendimiz ’e selÂm gonderip muhabbetlerimizi arz etmenin en feyizli vakitleridir.
d. Havanın loş karanlığında tefekkur-i mevt ile Âdeta kabir iklimine girmenin bir on hazırlığıdır.
2. SÂdıklarla beraber olabilmek. CenÂb-ı Hak; “Ey îmÂn edenler! Allah ’tan korkun ve sÂdıklarla beraber olun.” (et-Tevbe, 119) buyurmaktadır. SÂlih ve sÂdık kimselerden gonle musbet tesirler gelir. Dolayısıyla sÂlihlerle beraber olmaya calışan kişi sÂlihleşir, zÂlimlerle beraber olan ise zÂlimleşir.
3. HelÂl lokmalardan guc alabilmek. HelÂl lokma, kişiyi hayra, haram lokma da şerre yonlendirir.
Şayet, bu uc hÂlin tersi olursa, yani;
- Seherler gaflet uykusunda ziyan edilirse,
- SÂlih ve sÂdıklarla beraber olmak yerine gÂfil ve zÂlimlerle beraber olunursa,
- Yenilen lokmanın da helÂliyetine dikkat edilmezse, kişi musbet enerji yerine menfî enerji alır. Bu da insanın tefekkurunu ifsÂd eder, kulluk vazifelerinde kişiye gaflet ve hantallık verir.
Dipnot:
[1] Bkz. Âl-i İmrÂn, 17; ez-Zumer, 9; el-FurkÂn, 64.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Ebediyet Yolculuğu, Erkam Yayınları


İslam ve İhsan