
Sabır, butun peygamberlerin kuşandığı ve ummetlerine tavsiye ettiği bir zırhtır ve bununla ilgili yaşanmış nice ornekler mevcuttur.YÂkub -aleyhisselÂm- cok sevdiği oğlu Yûsuf ’u kaybetmenin acısına sabr-ı cemîl gosterdi.
Bilhassa Eyyûb Peygamber ’in sabrı dillere destan olmuştur. O malını, evlÂd u ıyÂlini ve sonunda da sıhhatini kaybetti. Fakat asla muvÂzenesini kaybetmedi.
Bir defasında hanımı Rahîme Hatun, Hazret-i Eyyûb ’a;
“–Sen bir peygambersin. DuÂn makbûldur. Cok muzdarip bir hÂldesin. Du et de şifÂya nÂil ol.” dedi.
Eyyûb -aleyhisselÂm- ise, şu mÂnidar cevabı verdi:
“–Rabbim bana seksen sene sıhhat verdi. Hastalığım ise henuz seksen sene olmadı. Ancak birkac senedir muzdaribim. HÂl boyleyken CenÂb-ı Hak ’tan sıhhat istemeye teeddub ederim.”
TÂ ki, Eyyûb -aleyhisselÂm- hastalığının Hak yolundaki hizmetlerine kusur ve noksanlık verdiğini gorunce;
“…Bana gercekten hastalık isabet etti. Sen merhametlilerin en merhametlisisin.” (el-EnbiyÂ, 83) diyerek, kalben CenÂb-ı Hakk ’a iltic etti. CenÂb-ı Hak da, ona yerden cıkardığı soğuk bir su vesilesi ile şif ihsan eyledi.
Sabırsızlık, isyan ve istikametten inhirÂf etmeye sevk eder. Bu da mÂsiyet ve gunahların girdaplarla dolu karanlığıdır. Allah Rasûlu ’nun ifadesiyle ise;
“Sabır ziyÂdır.” (Muslim, TahÂret, 1) İnsanın dunya ve ukbÂsını aydınlatır.
Sabrın sonu selÂmettir.
Vaktiyle, cok yaşlı bir mesnevîhÂnı ziyaret etmiştik. EvlÂtları tarafından terk edilmişti. Bağlarbaşı ’nda, fen kokulu izbe bir yerde kalıyordu.
Refîkim Dr. Naif Bey bu manzara karşısında, tesellî makamında;
“–Sabır!” dedi.
O zÂt, sabrı bizzat yaşamanın irfÂnıyla;
“–Sabır… Dunya tarafı cok acı, Âhiret tarafı cok parlak!” dedi.
Rabbimiz bizleri, iptilÂların ve gafletin karanlığında bırakmasın. Bizleri dÂim hidÂyet, istikamet ve sabır kandilleriyle nurlandırsın!..
YÂ Rabbî!..
Bizleri başına gelenlerden rÂzı, tÂatinde sabırlı ve istikametli, isyana ve nefsinin hevÂsına duşmekten ise uzak durabilen kullarından eyle!..
YÂ Rabbî!..
Meleklerin selÂmlarıyla karşılanan istikamet ehli ve mujdelediğin sabreden kullar zumresine bizleri de ilhÂk eyle!..
Âmîn!..
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yuzakı Dergisi, Yıl: 2017 Ay: Temmuz Sayı: 149
İslam ve İhsan