İslam ’da guzel soz soylemenin ve tatlı dilli olmanın onemi.Kur ’Ân-ı Kerîm, bizleri evvel guzel ve duzgun ifÂdeler kullanmaya dÂvet ediyor. İnsanlara “kavl-i hasen”, yani en guzel sozu soylemeyi emrediyor.
Anne-babaya karşı “of” bile deme, onlara; قَوْلاً كَرِيماً (kavlen kerîmÂ), yani ikramkÂr ve iltifatkÂr soz soyle, buyuruyor.
Fakir-fukarÂya, muhtac ve mahrumlara verecek bir şey bulamıyorsan, hic olmazsa onlara karşı, قَوْلاً مَيْسُوراً (kavlen meysûrÂ), yani gonul alıcı, rûhu dinlendirici, tesellî edici bir soz soyle, buyuruyor.
GUZEL SOZ DAHA HAYIRLIDIR Başa kakmak ve gonul incitmek sûretiyle ecri zÂyî edilen bir sadakadansa قَوْلٌ مَعْرُوفٌ (kavlun ma ’rûfun), yani tatlı bir soz daha hayırlıdır, buyuruyor.
Kanadı kırık bir kuş gibi himÂyeye muhtac yetimlere, yakın akrabÂya, yoksullara karşı yine قَوْلاً مَعْرُوفاً (kavlen ma ’rûfÂ), yani guzel soz ve tatlı dille konuş, buyuruyor.
Kalbinde mÂnevî hastalık bulunan kimselere karşı herhangi bir tohmete, fitneye veya yanlış anlaşılmaya mahal vermemek icin yine قَوْلاً مَعْرُوفاً (kavlen ma ’rûfÂ), yani yerinde ve uygun bir soz soyleyin, buyuruyor.
ZÂlimlerin kalbini yumuşatmak icin قَوْلاً لَيِّناً (kavlen leyyinÂ), yani yumuşak soz soyleyin, buyuruyor. Tebliğde sert ve haşin hitapların, menfî bir tesir hÂsıl edeceğini telkîn ediyor. Bu yuzden tatlı dille, guler yuzle, nefret ettirmeden, bilÂkis mujdeleyen ve muhabbeti artıran bir uslûb ile konuşmayı oğutluyor.
Yine tebliğ esnÂsında قَوْلاً بَلِيغاً (kavlen belîgÂ), yani gonullere işleyecek tesirli ve belîğ bir soz soyleyin, buyuruyor. Boylece sozumuzun tesirli olabilmesi ve gonullere ulaşabilmesi icin kalpten gelmesi gerektiğini, aksi hÂlde sırf dilden cıkan ifÂdelerin bir kulaktan girip diğerinden cıkacağını telkîn ediyor. Tıpkı kaldırım kenarlarında acan cicekler gibi, gonulden gelmeyen sozlerin de tesir bakımından gayet kısa omurlu olacağını ihtÂr ediyor.
Ayrıca tebliğ veya irşÃ‚dın sıradan sozlerle değil; belîğ, yani rûha tesir edecek, guzel, hikmetli, edebî ve titizlikle secilmiş ozlu ifÂdelerle yapılması da ilÂhî emirler cumlesindendir. Nitekim Âyet-i kerîmede buyrulur:
(Resûlum!) Sen, Rabbinin yoluna hikmet ve guzel oğutle dÂvet et!..” (en-Nahl, 125)
Ruhlar hikmete meclûbdur. Hikmetli soz, rûhun gıdÂsıdır. Hazret-i Ali (r.a.) buyurur ki:
“Nukteli ve hikmetli soz ve davranışlarla ruhlarınızı dinlendirin. Zira bedenlerin yorulduğu gibi ruhlar da yorulur.”
Yani mu ’minin dili, ilÂhî hakîkatlerin bediî ve rûhÂnî guzelliklerini sergileyen bir hikmet pınarı olmalıdır.
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarının Ornek AhlÂkından 1, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan