Sabır neler kazandırır? Sabrın insana kazandırdıkları...Herkes kendine bir sabır tablosu yapmalıdır. Nerelerde sorun yaşıyorsa, kimlerle sıkıntısı varsa, ayağının veya dilinin kaymasından korktuğu alanlar neler ise oraları sabır icin uygun zeminler olarak bilecek ve sabrını donanacak.
Allah TeÂl ’nın onumuze ornek olarak koyduğu peygamberler bizim gibi etten ve kemikten yaratılmışlardı. Allah ’ın selamı onlara olsun, bizimle aynı dunyayı paylaştılar. Bizim insan olarak ihtiyacımız ne ise onu ihtiyac olarak buldular onlerinde. Bizim sorun dediğimiz şeyler buyuk oranda onların da sorunuydu. Pek cok kere bizim listemizde olmayan ağır sorunlarla da karşılaştılar. Eşleri oldu, onlarla yaşadılar. Cocukları oldu, onlardan dertler buldular. Toplumun icine girdiler, toplumları umumiyetle onları dışladı, surdu ve ezmek istedi. Bedava bir hayatları olmadı, fakirlik cekeni oldu, hastalığa yakalananı oldu. Onlar da calışmak ve gecinmek durumunda oldu. Sayılı gunleri fani bir dunyada yaşadılar. Onların bizimle ne bedenlerinde ne de yaşadıkları hayatlarında bir farkları yoktu. Evet, Allah ’ın nubuvvet muhrunu taşıyor olmaları aşılamaz bir farktı. O muhur onların temsil ettikleri makamı yansıtıyordu. O makam da onları aşılamaz farklı makamlara goturmuştu. O muhre rağmen de insan olarak iki elleri, iki ayakları ve bizimle aynı olan bedenleri vardı. Bu noktada bir fark yoktu.
DAHA COK İŞ YAPTILAR Fark olarak one cıkarılabilecek en onemli yonleri bizimle oranlanamayacak kadar yoğun calışmaları idi. Birkac insan kadar dayanıklı, birkac insan kadar iş goren kimlikler sergilediler. Aynı gunler ve geceler icinde daha cok iş yaptılar, daha yoğun bir hayat yaşadılar. Kendileri icin yaşadıklarından daha fazlasını diğer insanlar icin yaşadılar. Duşmanları da daha fazla oldu.
Her şeye rağmen dayandılar. Yıldıklarına ve usandıklarına dair bir iz bırakmadılar. Rableri ile dertleştiler, şikÂyetlerini Rablerine arz ettiler ama insanlara el acmadılar. Oturup insanlardan medet ummadılar. Ac iseler de tok gibi davrandılar. Muhtac iken de vermeyi tercih ettiler.
Aynı hayatı, aynı dunyada ve aynı bedenlerle yaşadığımız bu ornek insanlar bizim aradığımız bir sırrın sahibi oldukları icin guclu yaşadılar, yılmadılar. O sır sabırdan başkası değildir. Peygamberler aleyhimusselam tam anlamı ile sabırla donanmışlardı. Sabrı silah olarak kullandıkları icin de evlerindeki sıkıntıları ve insanların onlara cektirdikleri yılmalarına neden olamadı. Dunyanın sabır gecidi olduğunu bildiler ve sabırla yollarına devam ettiler.
Dun onlar icin boyle idi, bugun de butun muminler icin boyledir. Ancak sabredenler kazanacak. Ancak sabredenler bu fani alemin tuzaklarına kapılmadan Rablerine kavuşacaklar. Evlerinde sabredebilenler, ebeveynlerini ve cocuklarını idare edebilenler, toplumun butun hırcınlıklarına rağmen sabrı silah olarak kullanabilenler kazanacaklar. Allah ’ı ve rızasını kazanacaklar. Dunyada yorulup cennetlerde dinlenecekler biiznillah.
SABIR TABLOSU Herkes kendine bir sabır tablosu yapmalıdır. Nerelerde sorun yaşıyorsa, kimlerle sıkıntısı varsa, ayağının veya dilinin kaymasından korktuğu alanlar neler ise oraları sabır icin uygun zeminler olarak bilecek ve sabrını donanacak. Ayetlerden, hadislerden sabrı oğrenecek ve kazanacak Allah ’ın izni ile.
Sabır kaybedilirse kayıplar bir zincire donuşur. Kazanılması istenen cok şey kaybedilebilir.
Kaynak: Nureddin Yıldız, Altınoluk Dergisi, Sayı: 371, Ocak 2017
İslam ve İhsan