
Tasavvufi terbiyenin ilk ve son dersleri: İncinmemek ve incitmemektir.S­mi Efen­di Haz­ret­le­ri, Da­ru ’l-Fu­nûn Hu­kuk Fa­kul­te­si ’ni ye­ni bi­tir­miş­ti. Onun gu­zel h­li­ni ve ter­te­miz sî­re­ti­ni pek be­ğe­nen bir Al­lÂh dos­tu:
“–Ev­l­dım, bu tah­sîl de gu­zel­dir ama, sen asıl tah­sî­li ik­mÂl et­me­ye bak. Se­ni ir­fÂn mek­te­bi­ne kay­de­de­lim, ora­da da go­nul ilim­le­ri­ni ve Âhi­ret sır­la­rı­nı oğ­ren!..” de­di.
Ar­dın­dan da ek­le­di:
“–Ev­l­dım, o mek­teb­de na­sıl eği­tim ya­par­lar, ne oğ­re­tir­ler bi­le­mem. Ama bil­di­ğim bir şey var ki, bu tah­sî­lin ilk der­si in­cit­me­mek, son der­si de in­cin­me­mek­tir...”
İn­cit­me­mek, nis­pe­ten ko­lay­dır. Ama in­cin­me­mek el­de de­ğil­dir. Zî­r o, bir go­nul işi­dir. Do­la­yı­sıy­la in­cin­me­mek, an­cak f­nî­ler­den ge­len ve kalb­le­re sap­la­nan ze­hir­li ok­la­rın te­sir­siz kal­ma­sı ile mum­kun­dur. Bu da, nefs tez­ki­ye­si ve kalb tas­fi­ye­si­nin ke­m­lin­de­ki se­vi­ye nis­be­tin­de­dir.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Ab-ı Hayat Katreleri, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan