
Bela ve musibetlerin sebebi nedir?Hazret-i Mevlana Mesnevi ’de buyurur ki:
“Birtakım kotu kişilerin elinden kurtarabilmek icin Hızır AleyhisselÂm gemiyi deldi, sakatladı.”
“MÂdem ki kırık olan, dokulen, perîşan olan kurtuluyor, sen de kırıl dokul, perîşan ol. Kurtuluş, selamet yokluktadır. Haydi, sen de benlikten, varlıktan kurtul, yokluğa doğru git.”
“İcindeki madende birazcık altın, yÂhut gumuş bulunan bir dağ, kazma yaraları ile paramparca olur.”
“Kılıc, boynu olan kişinin boynunu keser. Golge ise yerlere serilmiştir. Boynu ve bedeni olmadığı icin onun yaralanması ve kesilmesi de yoktur.” (c.4, 2756-2759)
MevlÂn Hazretleri yukarıdaki beyitlerinde de aynı gerceği bir başka cihetle ifade etmektedir. Şoyle ki, mutekebbir olanlar, kendilerinde vehmettikleri meziyeti sağa sola mubalağa ile takdim ettiklerinden, muhÂtabların iştihÂsını kabartır ve onların husûmetlerini celbeder. Meşhûr bir darb-ı meselde:
“Bulbulun cektiği, dili belÂsıdır.” denilmiştir. Bu demektir ki, bulbulun o guzel nağmesi olmasa, kimse onu kafese sokmaz. Gercekten hicbir zaman kafeste karga beslendiği gorulmemiştir.
Buradan cıkan bir netice olarak şunu da soylemek lÂzımdır ki, meziyetli insanın hasmı bulunmak, Âdet dunyada menfî bir kÂidedir. Velev boyle bir insan, peygamberler gibi yalnızca hayır ve fazîlet tevzii vasfında bulunsa bile… Bu gerceği ifade icin şÃ‚ir:
“NÂ-ehil olur muÂrız-ı ehil
Her Ahmed ’e bulunur bir Ebû Cehil” demiştir.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Ab-ı Hayat Katreleri, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan
BAŞA GELEN MUSİBETLERİN 3 NEDENİ